şarjördeki mermilerinin birini kaybeden şımarık tabur komutanı postasının görev dönüşü silahını ve şarjörlerini teslim etmeye geldiğinde (silahlık nöbetçisi olan size karşı) o konuda zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışması, yarım saat kafanızı şişirmesi.
Askerliğini yapmamış olanların sağdan soldan duyduklarını biraz da abartarak aktarmaları sonucu ortaya çıkan vaziyet. Çarşafların sık sık değiştirilmesi, banyonun nerdeyse hergün açık olması, tuvaletlerin sorumluları olması ve dolayısıyla herkesin herkese bilmedikleri konularda yardımcı olmaları vb. Gerçi bu dediklerim küçük birlikler için geçerli. Taburlar ya da alaylarda durum biraz daha vahimdir; fakat emin olun, anlatıldığı kadar berbat olmamıştır.
şuraya kadar olan her yorumu okuyupta 2011 de yaşamak şaşırttı dogrusu,
2007 yılında sınırda asker iken koğuşlarımız 2 günde bir yıkanır,
temiz çarşaf takmayanlar adam edilir,
çamaşırhaneci çarşafları yıkamazsa hayatı kayar,
yemeklere gelince kışın 3 ay yediğimiz hindiyi saymazsak gayet hoştur.
hele ki koğuşcunuz mevsi mudafadan 3 kişiyi vuran devreniz ise yerler bal dök yala oluyor.
ayrıca sular kesildiğinde komutana gidip,
-komutanım bla bla bla izmir,
--söle ne var poke
-bla bla bla kesildi işte, yıkanmam gerek kendimi temiz hissetmiyorum,
-ne yapabiliriz ki,
--bi çarşı yazsanızda otelde gidip 1 saat yıkansam falan
-al defteri gel aslanım, senin gibi temiz askerlere ihtiyacımız var, der
akabinde ertesi günü içtimada herkes suların yoklugundan dert yanarken
genellikle askerlik yapmamış olanların anlattığı iğrençliklerdir.
eğer ki operasyonda değilseniz memlekette ki tüm bölükler her cuma kıl, tüy, tırnak kontrolü yapılır. uzun olanların çarşısı iptal edilir.
yemekhanenin ve tuvaletlerin sorumluları ayrıdır, temizlik malzemeleri ayrıdır, buraların temizliği kova suyla değil hortum ve deterjanla yapılır.
operasyon ve tatkibat zamanları bazı istisnalar olabilir sadece.
cipi siken adam gördüm. evet ben bunu gördüm. adam basmış gres yağını askeri cipin egzostuna, veriyo ha veriyo. cipin plakasını değiştirdik. askeri de terhis ettik. ***
1- alaturka tuvaletlerin dolup taşmasıyla oluşan ve dolup taştıkça üstüne sıçılmaya devam edildiği için, toros dağları gibi boy verip yükselen, renk renk dışkıların karışımıyla oluşan bok yığını.
2- siperin içine özenle sıçılıp bırakılan ve gün gelip sipere girip yattığınızda üzerinize bulaşan bok.
3- bir bölük askerin, hep bir arada ve dal taşak vaziyette hamama girip yıkanması.
4- sürekli çiğ olarak yenilen barbunya, pırasa.
5- 3 kişinin paylaşmak zorunda olduğu 2 ekmek.
6- bir hafta giyile giyile artık göte yapışıp ikinci bir deri haline gelen don ve ayakla bütünleşen çorap.
çadır banyonun içinde duş almak, suyu ısıtan motorun sürekli bozulması, suyun geldiği şişme havuzun içinde böceklerin gezmesi, çadır banyonun güzergahının köy yolunda olması ve en iğrencide depodan su gelmeyince yemeklere şişme havuzdan su tedarik edilmesi tüm taburun ishal olması tuvaletlerin iki gün tıkalı kalması.
tüm bu iğrençlikler üst bölgesinde harfiyen yaşanmaktadır.
eğitim verdiğimiz alaydaki bizi kimyasal saldırılardan koruyacak olan tulumların delik deşik olması ve yine bizi biyolojik saldırılardan koruyacak gaz maskelerinin 2. dünya savaşı'ndan kalma olması ve filtrelerinin tıkalı olması. gerçi eğitim içindi onlar ama depolarda da durum farklı değildi.
bir de üst rütbelilerin askerler gevşemesin diye şu komutan geliyor bu komutan geliyor diye diye kadro askerlere gına getirmeleri. ama 1 ay boyunca hiç bir komutanın alaya gelmemesi ve akabinde terhis oluşumuz.
-120 kişilik koğuşun bir gecede bir tek benim terliğimi kullanması ve o terliği sabah ayağıma geçirmem. terlik, ıslak gibi ama değil, kaygan ve ağır kokulu, renk biraz koyulaşmış.
-kar fırtınası sonrası elektrik ve su şebekesinin çökmesiyle 15 gün 240 kişi 12 gözlü bir tuvalet. sifon yok, el yıkamak yok, ayrılmak yok, ısınma zaten yok.