kimseye zorunlu olmaması gereken iş. askerlik bir meslektir ve bu mesleği de ehilleri yapmalıdır. 650 bin kişilik bir orduyu beslemektense 150 bin kişilik profesyonel bir ordu her konuda daha iyi olur.
bir erkeğin ulaştığı bir mertebe değildir. bir ruhun kendini bulduğu mertebedir. özünde yoga gibidir. erkeğin kendini tanıması ve anlamasıdır. bu ülkenin belki de en iyi yanıdır. insan kendi ülkesinde yaşayan organizmaları en iyi burada tanır. bir anlam taşır.
2015 yılında artık vatani görevlikten çıkması gereken hededir.
gelişmiş ülkelerin %99'u bu olayı bırakmış ve profesyonel ordu sistemine geçmişlerdir.
vatan sevmek ile bir alakası yoktur. vatanını seven bir çok fransız, alman, amerikalı görebilirsiniz. asker mi hepsi?
bence sadece silah ve patlayıcı kullanmayı öğretip göndermeliler.
18.yy'dan kalma kafalar olduğu sürece de bu durum benim görüşümdeki gibi olmayacaktır.
her şekilde yapacaksınız.
muhtemelen ben de gideceğim eğer türk vatandaşlığımı iptal ettirmezsem (bkz: türkiye'den siktir olup gitmek)
dünya kadar para vermeye niyetim yok.
Aslanlar gibi yapılıp gelinen vatani görevdir. Bugün tekrar çağırsalar, koşa koşa giderim. Bu gözler yanyana dizilmiş 22 tane pkk leşi gördü, bundan daha keyifli ne olabilir?.he bu leşlerin başında neden sabaha kadar nöbet tuttuk, işte onu anlamadım.
nizamiyeden iceriye girdiginizde artık normal hayatı unutun. askeriyede askeriyenin kuralları gecerlidir.
kısaca, farklı bir dünya..
cok kral arkadaslıklar kurarsınız, son derece keyifli bir ortam vardır. birbirinize sözler falan verirsiniz ama boş. hepsi nizamiyede kalır. terhis günü geldiğinde anlamsızca herkes kaçar gibi gider..
Sevgilinden ayrılıp acemiliğe başlarsın, yepyeni ortam, 350 tane adam. Hiçbirini tanımazsın, tek istediğin onunla konuşmak olur, ne günler geçer ne de saatler.
Dayanamaz kart alırsın heyecanla ve girersin ankesörlü telefon kuyruğuna yarım saat sıra beklersin ve sonunda ezberinde kalan o lanet numarayı çevirirsin. Çalar çalar ama açan olmaz..belki duymamıştır dersin ve tekrardan girersin sıraya, aynı demir bardaktan su içtiğin adamın hakkını yemek olmaz çünkü, yarım saat daha beklersin bir heyecanla tekrar sarılırsın telefona ama yine açmaz, açmayacaktır da...
Ayrılırsın telefon başından, kartı atarsın çöpe ve banka geçer oturursun..ne üzerindeki kamuflajın sıcaktan yanmış ensene batan yakasını hissedersin ne de topuklarını vuran postalların ağırlığını...
mal gibi bakarsın etrafa, işte askerlik o an başlar.
Askeri eğitime yönelik öğretilen şey acemi birliktedir oda çok temel giriş seviyesinde kısacası Ameleliktir, zenginin oğlu gitmez fakirin oğlu gider. Aklı olan gitmek istemez zorunluluktan gidilir. Vatan sevgisi için askerliği bahane etmek 50 60 yıl önceydi geçin halkı sikme ayaklarını.