askerlik anıları

entry624 galeri12
    406.
  1. Vay be. Koskoca tümen komutanının da alay komutanı olduğunu gördüm ya artık başka bir şey şaşırtmaz beni bu sözlükte.
    4 ...
  2. 407.
  3. Ortamda öyle anlatırım kim bilcek durumudur bu anılar evet.
    1 ...
  4. 408.
  5. Bir gün yine kalkışıyoruz...
    1 ...
  6. 409.
  7. geçen yine bankadayım, cepte 30 bin lira yanıyor ama görmeniz lazim. neyse işte sıradayız ama kıpır kıpırız heyecandan, genciz bide. baktim sira yaklasıyor bi çıkardım tomarları şrak diye herkes şok. tabi sıra da gelmis o anda ama nasıl saydırıyorum bankamatiğe görmeniz lazım. müdür falan gelmiş ben gittikten sonra kim bu elaman diye ama ben çoktaan bmw i8 ime binip villama gitmiştim bile.
    (bkz: bu da böyle bi'askerlik anımdır)
    2 ...
  8. 410.
  9. "komutanın kızı vardı." diye başlayanlara itibar edilmemelidir.
    5 ...
  10. 414.
  11. Yıl : 2011
    Ay : Aralık
    Yer : Erzurumda konuşlu 109. Topçu alayı bakım bölüğü kademesi.

    Bakım bölüğünde yazıcı olarak askerliğini yapan ardinal, bir evrak imzalatmak için bölük komutanının gittiği kademeye iner ve kademede alay komutanınında olduğunu görüp kenarda müsait bir ortam bulup bölük komutanına evrağı imzalatmak için beklemeye başlar.kademede henüz bölüğe katılalı birkaç gün olmuş 91/4 çömezlerde bulunmaktadır ve bunlar kademeyi tanımaları için oraya götürülmüşler fakay alay komutanının gelmesinden dolayı bir kenara gönderilip ortada görünmemeleri sağlanmıştır.neyse ardinal kişisi beklerken 91/4 lerden bit çömez elinde çizi büzkivi paketi, bisküvileri yiye yiye rütbelilerin yanından geçmektedir.bir anda komutanların yanına gelen eleman bölük astsubayı bölük komutanı ve alay komutanına çizi ikram etmiş ve günlerce sürecek olan bir geyiğe konu olmuştu.

    işin en ilginç tarafı ise alay komutanının olayı hiç bozuntuya vermemesiydi.
    2 ...
  12. 415.
  13. Eğitim kıyafetli tuğgenerali tabip binbaşı sanmam.
    0 ...
  14. 416.
  15. 417.
  16. 418.
  17. Bigün helikopterden helikoptere atlarken havada şarjör değiştiriyorum gene.
    1 ...
  18. 419.
  19. ben tek kazık ile başlar, memleketi ile birlikte birisinden devam eder ve genelde yenilen dayak ile biter.
    0 ...
  20. 420.
  21. iç güvenlik harekatı kapsamında görev yapmış değilim ama askerliğimi jandarma olarak yaptım ki bu bir çok kişiye göre ortalamadan rahat bir askerlik.

    Askerlikte anladım ki elinizde kurulu ve kilitli yani emniyeti açtığınızda atese hazır bir tüfekle birilerini gecenin karanlığında kovalamak bana gore değil. Siz tereddüt edersiniz ama onlar etmez.
    1 ...
  22. 420.
  23. Doğunun en ücra köşelerinden birinde, küçük bir karakolda sınırda askerlik yapmaktaydım. Karakol toplam 30 kişi falan yani, herkes herkesi tanıyor huzurlu, hırsızlık yok falan... Karakol komutanı ile ters düşmem sonucu bütün huzur kayboldu. Yavşak herif, sırf bana taktı diye nöbetler mi dersin saat saat, cezalar mı dersin, uykusuzluk mu dersin her tür gıcıklığı yapıp bana askerliği zindan etme peşinde... Tabi sabır çekip, şafak sayıyorum. Günlerden bi gün yanıma geldi yine o ara karakolu akrepler basmış, bana soruyor pezevenk bende taşak geçiyor sandım. B: ben K: komutan

    K: nasıl olacak bu akrepler, ne yaptıysak gitmedi
    B: bilemedim komutanım
    K: var mı şöyle kesin bir çözüm acaba
    B: kireç olabilir komutanım

    ( gülerekte söyledim nerden bilecem aq, sonraki günler deli gibi kireç sevkiyatı oldu karakola)
    Kireçler geldikten sonra, gece gündüz karakolu kireçleme yaptık hatta her yer bembeyaz oldu, her gün deli gibi kireç atılmaya devam edildi. Askerliğim bitene kadar devam ettiler, akrepler mi? Hala duruyor *

    Geçen sene karakolu aradım, komutan değişmiş...
    Hala periyodik şekilde kireç dökülüyormuş...
    1 ...
  24. 431.
  25. 432.
  26. Yedek subaylık günlerimden bir anı daha.

    istanbul'un orta yerinde koskocaman bir mekanize piyade tugayında görev yapıyorduk. Bölüğümüzün bulunduğu kışla da tem otoyolunun kenarında, tekstilkent'in karşısındaydı. Bölük komutanımız dil eğitimi yüzünden 6 ay kadar yanımızda olmayacağından vekaleten üsteğmenimiz görevi devralmıştı. Fakat kendisi bırakın bölük komutanlığına vekalet etmeyi, askerliği muvazzaf bir rütbeli personel olarak yapması gereken son kişiydi. Ben zaten evlere şenlik; beraber geçirdiğimiz her an karnaval gibiydi...

    Zırhlı araçlara sis bombası ile pusu kurma eğitimi yaptıracaktık askerlere. Bir nevi küçük bir tatbikat senaryosu. Süper zeka üsteğmenimiz uygulama yeri olarak hemen tem otoyolunun dibindeki açık alanı uygun görmüştü. Ben ise buranın yanlış bir seçim olduğunu, trafikteki insanların dikkatini dağıtabileceğimizi söylemiştim. Fakat emir demiri keserdi. Komutan ne derse o olurdu...

    "burada yapacağız! işte tam bu noktada, evet."

    "komutanım bence burası yanlış bir seçim. insanların dikkatini dağtmayalım..."

    "neden?"

    "allah korusun kazalara neden olabiliriz, yolda bizi izlerken dikkatleri dağılabilir..."

    "sus sus! Sen ne anlarsın dünkü çocuk! Muhteşem olacak! Şanlı türk ordusunun gücünü görecekler. Araçlarından inip bize selam duracaklar. Hatta el sallayıp ağlayanlar bile olacak..."

    "ben pek öyle olacağından emin değilim komutanım..."

    "Bu iş burada olacak, o kadar!"

    "en azından iki değil de bir tane sis bombası kullanalım..."

    "nedeeeeen asteğmen, nedeeeeeen!!!!?"

    "rüzgarı görmüyor musunuz? Sis direkt olarak yola yönelecek. Felaketle sonuçlanabilir..."

    "hayır, rüzgar müzgar görmüyorum ben. ben ne dersem o olacak. Hatta iki değil dört adet sis bombası patlatacağız!!!"

    "dört mü????"

    "evet dört! Görkemli bir eğitim nasıl olur izlesinler... Mahmut astsubayım, dört adet sis bombası hazırlayın hemen!"

    "(Sıçtık...)"

    "ne dedin sen???"

    "yok, yok bir şey komutanım!"

    ...

    Hazırlıklar yapılır ve belirlenen noktalara sis bombaları yerleştirilir. Komutanımız, ben ve iki astsubay arkadaş zırhlı araçlarda telsizle heberleşiriz...

    "kartal bir, kartal iki. Hazırsanız harekata başlıyoruz!"

    "kartal iki, kartal bir. Hazırız. (Allah yardımcımız olsun...)"

    "kartal bir, kartal iki. Ne dedin sen asteğmenim???"

    "kartal iki, kartal bir. Emredersiniz komutanım!!!"

    ...

    Zırhlı personel taşıyıcı araçlarımızla belirlenen pusu noktalarından geçmek üzereyken sis bombaları sırayla patlatılır...

    Bir... iki... Üç... Dört... Fooosssssssss!!! Toooosssssss!!!! Pııssssssssss!!!...

    Ve tam da tahmin ettiğim gibi rüzgar yüzünden tüm sis koca otobanın üzerine çökmeye başlar...

    Arabalar durmuş, insanların bir kısmı kornalarına basarak bir kısmı da araçlarından inip bizlere tatlı tatlı selam(!) durarak tepki göstermeye başlamıştır... Birkaç kilometre ötemizde doğan medya grubunun binası vardır ve yaptığı saçmalığın farkında olan komutanımız çoktan çıldırmaya başlamıştır...

    "kartal iki, kartal bir. Komutanım durum pek iç açıcı değil. Yolu sis kapladı. Araç dışındaki personele emir verin de şu sis bombalarını bir an evvel söndürsünler..."

    "..."

    "kartal iki, kartal bir! Komutanım yol tamamen kapandı. Kaza olmadan şu sis bombalarını söndürelim!"

    "!!!"

    "kartal iki, kartal bir!!! Komutanım duyuyor musunuz??? Emrinizi bekliyoruz..."

    "kartal birin amına koyim!!! Rezil olduk serenity!!! Rezil rüsva olduk. Yola bak, insanlar bize küfrediyor resmen... kanal d, cnn birazdan damlar buraya... bütün suç benim! Kendimi vurucam, allah benim belamı versin!!!"

    "kartal iki, kartal bir... komutanım küfretmeyin, tugaydan telsiz konuşmaları kayıt altına alınıyor... sakin olalım..."

    "kartalının da tugayının da amına koyim!!! Siki tuttum ben, boku yedim!! bittim diyorum sana anlamıyor musun??? Kesin rütbemi düşürürler, kesin... merhaba ben tsk'nın en beceriksiz üsteğmeni..."

    "kartal iki, kartal bir... anlaşıldı... arkadaşlar araçları durdurun ve tüm personel bir an evvel sis bombalarını söndürmeye başlasın... toparlanıp eğitimi sonlandırıyoruz..."

    ...

    Neyse ki kazasız bir şekilde sis bombalarını söndürüp eğitimi sonlandırırız. Fakat birkaç gün sonra eğitim yaptığımız garajların olduğu alanda bizleri ziyarete gelen tugay komutanı ve kurmay başkanın gazabından kurtulamayız...

    "...eğitimler nasıl gidiyor üsteğmenim?"

    "çok başarılı komutanım. Askerlerimiz de oldukça parlak, zeki ve azimli çocuklar..."

    "belli belli... küfür etme eğitimlerini de sen veriyorsun değil mi!!?"

    "!!?eee şey..."

    "sus! Beceriksiz... Senin yerine asteğmene mi bıraksak bu bölüğü? Muhtemelen senden daha kötü götüremez bu işi!.."
    21 ...
  27. 433.
  28. Biri karşıma geçip uzun uzun anlatsa da dinlesem dediğim anlardır.
    1 ...
  29. 434.
  30. %99 u askerliğini yapmamış ergenler veya bedelli askerlik yapan züppeler tarafından uydurulmuş anılardır.ya elemanın biri astsubay başçavuş teğmene atar yaptı gibi birşey yazmışki insanın "yav he he" diyesi geliyor.

    Edit: imla
    1 ...
  31. 435.
  32. Aralık 25, günlerden cuma. Sivasın bir köyünde jandarma karakolunda vatan borcunu ödüyordum. Saat 12:30 - 13:00 sıralarıydı. 2-3 el silah patlama sesi geldi. Köyde oluyor böyle şeyler, gidip bakıyorsun birşey çıkmıyor. 10dakika sonra bir çocuk koşa koşa karakola geldi. Henüz 13 14 yaşlarında. Köydeki kavgalı ailelerden birisinin oğlu. Karşı tarafın ailesinden bir adamı cuma çıkışı sırtından ve ön göğüs tarafından 3 el ateş ederek vurmuş. Korkuyor, ağlamaklı. Beni dövecekler , beni öldürecekler diye sayıklıyor. Köy meydanında adamı vurduğunu söyledi. Komutanın emriyle hemen silahlandık ve çıktık. Hava -20'lerde. Ayaklarımız buz, ellerimiz tutmuyor. Meydan da bir adam yüz üstü yatmış, orada can vermiş. Çembere aldık orayı, köy meydanı birden 100lerce kişiyle doldu. Destek istedik komando bölüğünden 30'a yakın asker geldi. Kavgalı aileleri yatıştırmakta güçlük çektik. Ölen adamın başında ambulans gelene kadar 1 saat nöbet tuttum. O kan kokusu hala burnumda.. ertesi gün izne çıkacaktım, yılbaşını ailemle geçirmek için. O yılbaşı benim için pek iç açıcı geçmemişti. Çocuk nezarete, adam kara toprağa. Ardında 3 çocuk ve dul kalan karısı. Hayat böyle acımasız.
    4 ...
  33. 436.
  34. 437.
  35. Erkeklerin bir araya geldiklerinde anlattıkları anılar.Başladılar mı susmazlar.
    2 ...
  36. 438.
  37. Sunumsuz anlatıp kurdele olmayınca bağyanların ilgisini çekmeyen anılar.
    3 ...
  38. 439.
  39. kızlarda bulunmayan şeyler listesinde yer alır.
    2 ...
  40. 440.
  41. yer şile askerlik şubesi, istanbul.

    başına gelen bilir.

    görev yaptığı kıtadaki dümbük yazıcı bozuntuları yüzünden eksik hizmet oluşur, 1-3-5 bazen 8-10 gün. o eksik 1 gün için kimse birliğe sevk edilmez, şubede mesai bitiminde salıveririz. 2-3 gün olanlara ise isterse şubede yatırırız isterse ilçede varsa evinde yoksa otelde kalmasına müsaade ederiz.

    şube komutanı personel üsteğmen, kafa dengi. akşam 5 dedimi şubede kaldığı görülmemiştir. bu eksik hizmetleri olanların akıbeti tamamen bize bırakırdı. bizde kişinin gelir durumuna göre, geldiği arabaya göre, şubeye çay şeker bilimum gıda karşılığı iş miş yaptırmayız.

    50-60 kişi geçmiştir böyle elimizden. taa ki o dallama gelene kadar.

    zengin züppenin teki geldi havalı havalı, girdi komutanın odasına vay efendim nasıl olurmuş bilmem ne, elbet bir hata var, sıhhi iznini evde geçirmiş ama evrak yok piyasada. 21 gün şubeye gelip gidecek. adamı salamayız da, gidip bi bok yese şube başkanı da ben de göt altına gideriz.

    neyse anlattık, sabah gel 8 de öğleden sonra göndeririz falan fıstık istemeye istemeye razı oldu (sike sike)

    ilk günler fena geçmedi, sonra baktım ki, yozgatlı kardeşimizi emir eri gibi kullanıyor, çay ver, su ver git marketten kola al, sigara al.

    dedim sen gel hele, bak kardeşim askersin sende, kaça kaç olduğunun önemi yok, kimseye posta koyma, adam ol.

    gitmiş beni komutana şikayet etmiş, işte ben sivilim de bilmem ne de. tabi şube başkanı gülerek beni çagırdı, al şunu başımdan diye.

    sonuç: 3 gün diş fırçasıyla tuvalet fayanslarını temizledi, çimleri biçti, 3 öğün bulaşıkları yıkadı, sabah ve akşam sivil memurların arabasını yıkadı. eline silah vermedim ama, gece 10-12 ve 02-04 nöbetlerinde nöbete eşlik etti. 5 gün sonunda pes etti. ama eksik hizmeti bitene kadar yozgat'lının çayını getirdi.

    yoklamaya gelen pembe nüfus cüzdanı sahibi ve henüz trans olamamışları da sonra anlatırım.
    8 ...
  42. 441.
  43. 12-2 nöbetinden çıkmışım nasıl yorgunum, uykum var anlatamam. Koğuşa doğru yürüyorum, yanımdan yüzbaşı geçmiş farketmedim. Asker neden selam vermiyorsun diye haykırdı. Dedim "lazım mı birader?" Sonrasında revire kaldırıldım. Revir kabul etmeyince devlet hastanesine sevk edildim oradanda üniversite hastanesine.
    6 ...
  44. 442.
  45. Amm de gececiyiz askerlik yapanlar bilir. Gece tayfası efsane olur hele birde aylardan haziran ağustos falan ise sabaha kadar kimse uyumaz gırgır şamata sabah ederdik. Yine bir gece amm deyiz teğmen şapkasını çıkarıp odasında uyumuş. Odaya girdim şapkasını alıp kepin iç kısmına şafak attım. Hani ipnelik yapacaz ya.
    Sabah iştimasındayız komutan hala görmemiş.
    ipneler ispiyonladı benim yaptığımı.
    Sonunda neler olduğunu anlatmama gerek yok sanırım. *

    Bu arada hatıra niyetine o kepi çaldığım da doğrudur. *
    işte kanıtı.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1220858/+

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1220859/+
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük