seda diye bi sevgilim vardı. belki hatırlarsınız.
gün geldi çattı benim askere gitme zamanıma. e gittik.
çarşı izninde 3 yıllık hayat kadınımı askerlik yaptığım şehrin gazinosunda milletle sarmaş dolaş görmüştüm. sarışın işte. madem bi halt yapacan niye benim askerlik yaptığım şehir? 3 yıl boyunca hiç bişey verememişim.
edit:ama o çok şey verdi.
karakol komutanıyken gece nöbetçiyim, tugay komutanı baskın yaptı adamı uyku sersemi tabip binbaşı sandım yanındaki yüzbası ve astsubay gülme krizine girdi.
Foça komandoda kisa donem askerlik yapiyorum.tümen içtimaya cikicaz cuma ertesi gun carsi var sevdicek gelecek.neyse efendim tumen istimada yuruduk biz tam teçhizat,geldi alay komutani bizi övuyo.birden demez mi ufak aksakliklar da var tabi.mesela bu arkadasimizin bot bağı dedi ve basimdan kaynarsular bosaldi.ilk defa carsim kesildi ve sevdiceği görmek yerine koca gün nöbet tuttum.
vakit geçsin diye oynadığım iddaa'dan 1 lira verip 60 küsür lira tutturdum. koğuş içinde olay oldu. diğer koğuşlara 600 tl olarak, kışla içine ise 6.000 lira olarak yansıttı pezevenkler.
kamuflajın sol göğüs cebinde her daim bir bültenim var. çıkarıp çıkarıp inceleme yapıyorum, kupon oluşturuyorum. olmadı alt tertiplere zorla ortak olduruyorum. falan filan.
ama şu kesin. şafak öyle hızlı geçiyor ki, şafak kağıdını karalamayı unutup üçer beşer karaladığım zamanları hatırlıyorum.
neyse,
böyle osuruk bir meblağ ile nam salacağım aklıma gelmezdi.
astek'le aram iyi, o götün de arası yüzbaşı ile. yüzbaşı beni çağırmış. gittim.
- oğlum sen iddaa mı oynuyorsun?
- hayır komutanım sadece takip ediyorum.
- siktir lan! (dedi ve sol cebe elini attı, bülteni alıp açtı)
- ...-mırıldanarak- bu komutanım.. takip olsun diye... ara sıra... cebimde kalmış..-mırıldanarak-
-30 saniye sessizlik-
yüzbaşı: bu anasısını sittiğiminin şaktar donesi yatırdı beni.
ben : !?
yüzbaşı: yap bakalım bana bi kupon. tutar dimi.
ben : umarım tutar komtanım.
yüzbaşı: tutmazsa sende nöbeti 75 direkler'de tutarsın...
75 direkler: onlarca şehit mezarlığı bulunan, çok askerin sıyırdığı, en yakın canlının 8 km uzakta olduğu bir nöbet yeri.
ee sonuç n'oldu? 75 direklerde kazınmış şafak yazım var. daha ne olsun?
pek yarmasa da ve yaşandığında bünyeye koymuş olsa da hatırlanıp anlatıldığı zaman gülümseten anılardır.
Yer: yeni foça jandarma komando eğitim alayı
sene: 2006
bölük: 4.bölük
komutanlık saatinde amfide oturulmuş televizyon izlenmektedir. zaten komutan bütün gün yorulmuş birde nöbet kitlemişler hiç konuşup yorulmak istemiyor belli. Dedi ki "bakın televizyonu açıyorum hep birlikte televizyon izleyeceğiz kimse çıt çıkarmasın..." tamam dedik tabi insan olanlarımız.
Bölük mevcudu 370 civarı bir şey tabi içimizde bir sürü keko var. 4 tane vanlı bir araya gelmiş hebele hübele konuşuyor. sus diyorsunuz yok arkadaş susmuyor adamlar. Komutan arkaya dönüyor bakıyor susuyorlar sonra 2 dakika geçiyor yine başlıyorlar. Herif en sonunda çileden çıkıp bağırarak
+ kalkın lan ayağa...
kalkılır...
+ bere çıkar...
çıkartılır...
+ bereleri ağzınıza alın lan...
alınır...
+ arkanızı dönün lan...
dönülür...
+ domalın lan...
domalınır...
ve komutanlık saati bitene kadar aşağı yukarı 45 dakika bu şekilde durulur. Sırf 4 tane keko yüzünden.
188 kişilik bölüğümüzde sabah içtimasında komutanımız aramızda makine mühendisi olup olmadığını sordu. 7-8 arkadaş rahat edecekleri bir kısıma gönderileceklerini düşünerek el kaldırdı. sonra komutanımız depoda masaların olduğu, onları taşıyacaklarını emir etti. bizim mühendisler mühendis olduklarına bu kadar pişman olmamıştır herhalde.
yer: bartın, allahın dağında nöbet kulesi.
saat: sabah 4-5 suları ..
hava eksi bilmem kaç derece, ormanın içinden hışırtı sesleri geliyo önce, sonra 4-5 tane bana doğru gelen siyah kahverengimsi başları yerde iğrenç sesler çıkaran domuzlar kulenin altına geliyolar, anons geçiyorum komutana, komutan da eğer merdivenlerden çıkarlarsa sıkmaya başla diyo, şerefsizin umrunda değil tabi içerde porno izliyo, neyse ben kurma kolunu çekip bekliyorum bi süre, kulenin altında bi süre kalıyolar, biri merdivenin başına geliyo,bekliyo bekliyo, korkudan altıma sıçmak üzereyim zaten silahı zor tutuyorum, neyse ki yukarı çıkmıyo domuz, bi süre sonra da gidiyolar, herşey bitince hazır kıta geliyo tabi bizim polisler gibi, hayatımda en çok üşüdüğüm ve en çok tırstığım geceydi o gece, domuz eti yiyenin de aklını s.kiyim bu arada.
Ben gece saat 2-4 kulübe nöbetindeyken, benim 5 metre yakınımdan havadan süzülerek geçen beyazımsı, grimsi, ortalama bir insan büyüklüğünde bulut şeklinde bir nesne görmüştüm. üstelik arkasından da bir karga uçarak o nesne'nin arkasından gitmişti.
Tuzla piyade okulunda yedek subay olanlar için yemekhane temizliğinden başka bir şey yoktur. Bu yaptırılan ameleliğe içini doldurmak için mekanik yemekhane eğitimi derdik.
Kadınların doğum anılarıyla kapışacak derecede ki sıkıcı anılardır. Doğum anılarında abartma, asker anılarında yalan ön plandadır.
-Abi komutan postasıydım full yattım.
-Bi kere nöbet tuttuğumu bilmem.
-koğuşta herkes benden korkuyodu. Gibi gider de gider bu muhabbet...
He amk he.
bigün Yine böyle operasyondayiz, neyse ben skorsky kullanıyorum, hava filosunun en önündeyim derkEN aşağıda bi hareketlilik. Bi Baktim bizim time ben diyeyim 1500 siz deyin bir yüz milyon Bin kişi ateş açmış. Ben durur muyum, bi açarsın güvenlik kalkanini bi basarsin butona. Ne var ne yok boşaltıyorm aşağıya. Kan kusuyorum resmen hainlerin üstüne. DerkEN benim mazot göstergesi yanmasın mi? Hemen kısa devre telsizden arkada ki palamuta bi anons. Yaklaştı yanıma, açtım kapıları, atladım ona. Atlamamla benim kusun patlaması bir oldu. DerkEN kan ter içinde uyanmışım amk.