bugün askerine bunu yapan yarın dağda teröriste mermisi koyulmuş silah verir.
bunlar türk silahlı kuvvetleri nin bünyesine sığınmış kendini bir b.k sanan şerefsizlerin paralı köpekleridir.kim bilir bu şerefsiz yüzünden kimlerin canı yandı.idam edilmesi gereken itler sıralamasına direkt olarak ilk sıraya yerleşecektir...
burada münferit bir olaydan yola çıkarak silahlı kuvvetlerin psikopat caniler yuvası olduğu zannına kapılan tüm genç sözlük yazarı kardeşlerimizin askerlik görevlerini güneydoğuda, mümkünse hareketli bir komando ya da iç güvenlik birliğinde yapmalarını canı gönülden temenni ediyorum.
anlamadığım şey bunun gerçek olmayacağı, tarafın tsk'ya bok attığı ile ilgili söylemler. yahu komutan suçunu itiraf etti nedendir bu kraldan çok kralcılık?
ayrıca tsk'ya bu kadar net, açıktan bir iftira atabilecek kadar güçlü bir duruşu olan kim var ülkede, bence hiç kimse.
o kadar alışmışız ki balon ve poh poh haberlere gerçekleri duymak işimize gelmiyor. budur işte bizim gururla yolladığımız, yoluna şehitler verdiğimiz tsk. evet, evet. taraf yalan söylemiş olmalı, tsk da zaten küçük emrah.
yeter ki kimse değerlerimize laf söylemesin, hadi çekirdek yiyip var mısın yok musun izleyelim.
nefes adlı filmin sen uyursan herkes ölür temalı fragmanını izleyip gaza gelmiş komutandır.
kimse şaşırmasın daha geçen günde asker depoda temizlik yaparken arı soktu öldü hahahah!
adamlar bi düğmeyle seni yokedebilme seviyesine geldi sen hala askere patates soydurarak izmarit toplatarak bi bok olduğunu mu zannediyorsun?
iyi artık adam sana insansız makinelerle saldırdığı zaman patates soyup atarsınız makineye.
bahse konu "fırsat eğitimini" bizzat yaşamak isteyen,buna can atan insanların sayısının azımsanamayacak kadar çok olduğunu gösteren şahıs.sözlük yazarlarının yaş ortalaması hakkında da (bkz: zeka yaşı) fikir vermiyor değil.bu olaya kılıf bulma gayretinde olanları gördükçe;yok yere vefat edenlere mi ağlayım; yoksa beni, periyodik olarak yaşadığım memlekete kusmayı isteyecek kadar hayattan soğutanlara mı küfredeyim bilemedim.
belli bir yargılama sürecinden geçtikten sonra ilgili subay gereken cezayı elbette alacaktır ki zaten bundan şüphem olsa;üç tarafı denizlerle,dört tarafı düşmanlarla çevrili ve türkten başka dostu olmayan memleketimin, en ilkel afrika kabilelerinden zerre kadar farkı kalmazdı da 4(yazıyla dört) tane gencecik vatan evladının hiç uğruna can vermesine alkış tutanları,evladı ölen aileleri,sanki elinden şekeri alınan çocuk gibi lanse etmeye çalışanları hangi kontrol mekanızması dizginleyecek?
kurumlar için medeniyet denilen olgunun en açık göstergesi;her hangi bir kalkanın altına sığınmadan sorgulanabilmek,suç unsuru varsa bunu örtbas etmemek ve sorumluluğu neyi gerektiriyorsa onu yapmaktır.
kişiler içinse medeniyet;en yalın hali ile, kıvırmadan özür dileyebilmeyi başarmaktır.
eğer olay gerçekse,olayın faili pişmanlığını her yolla dile getiriyorsa,kişinin ait olduğu kurum hatasını kabul edip gereğini yapıyorsa;umarım bu acı olay bir milat olur.daha kısa vadede ise;vefat eden askerlerin ailelerine taziye için yapılacak ziyaretlerde,ailelerin acısını daha da artıracak şekilde despot bir tavır sergilenmemesi tek dileğimdir.
yeri gelmişken,varoluş sebebi olan kendi milletinin, refahını,rahatını,huzurunu düşünmeyip;kendi refahını,rahatını,huzurunu stabil tutabilmek için milleti hiçe sayan,hizmetçi gibi gören her mekanizmayı;"cumhuriyetin kazanımları"sınıflandırmasına yakıştıramayarak lanetlediğimi de eklemeliyim.
o degil de, asker niye ve nasil gidip bomba aliyor yanina? ben orayi anlamadim. baga gireni degil gene bagciyi dovuyorsunuz. arti bu asker niye uzaklara atmiyor o bombayi? iki saat elinde dolanmayi akil ediyor, o kadar mevzi dolaniyor, o mevzilerdekilerden biri cikip da ona bombayi uzaklara atmasini niye soylemiyor?
Yıllarca çekilmekte cok geç bile kalınan nefes filmine,ülke değerlerine ve yüzlerce onurlu hikaye ve geçmişe militarizm propagandasıymış hedeymiş hödöymüş diye bok atmaya vesile olan olaydır.
bu nasıl bir zihniyettir, nasıl bir koyunluktur baba? insanlar ölmüş, yok komutan eğitimin gereğini yapmış deniliyor. git sen tut o bombayı o zaman, eğitimi sen gör. 10 da 20 de insan ölse olsun canım komutan gereğini yapmıştır, bildiği vardır diyenler olduğu sürece 'eğitim zayiatları' bitmez.
bunları söyleyince de tsk'yı yıpratıyor oluyorsun.
ahh aaahhh.
edit: illa ne demek istediğimi açıklayayım mı. eğitim zaiyatına bak, paranteze almışım. niye? çünkü olay ilk meydana geldiğinden sümen altı edip eğitim zayiatı dediler.
silahlı kuvvetleri kana susamış canilerle dolu bir yer olarak göstermeye çalışan bir gazetede yayımlanan haber. olay gerçekse şayet, askerliğini yedeksubay olarak yapmış olanların daha rahat değerlendireceği üzere, hadisede kusuru bulunan tüm rütbelilerin, asteğmenler de dahil hayatı kaymıştır. ayrıca bu olaydan yola çıkarak tüm subay astsubayları psikopat katiller olarak görme eğilimine giren taraflı kardeşlerimize şu mübarek günde allah'tan akıl fikir niyaz ediyorum.
hakkında yazılanları gördükçe daha da dehşete kapıldığım haber. tamamen olayın görgü şahitlerine dayanan bir habere bile gülüp geçiyor bazıları. bizim askerimizin mazisinde hiç mantık dışı bir şeyler yatmaz zaten. "hakimleri hizaya sokmak" için evlerinin yakınına bomba attırdığını bizzat kendisi söyleyen altay tokat da tsk'dan değildir zaten.
daha sonra da türk bayrağına sarılı tabutları kaldırırız "şehit cenazesi" diye...
postal yalakalığı mı daha önemli, "tsk'nın yıpranması" gibi abukluklar mı daha önemli, yoksa pisi pisine ayaküstü ölen insanlar mı?
malumunuz herkesin dilinde olan bir film var şu sıralar, adı nefes. bir içtima sahnesinden oluşan bir fragman dönüyor ortalarda ve maillere, facebook hesaplarına, işte şanlı asker, işte cesur komutan, işte türk, işte asker vb.. onlarca iğrenç bir militarizm propagandasıyla servis ediliyor. işte oradaki komutandan bir farkı olmayan komutandır, belki de bu fragmanı izleyip heveslenmiştir gariban olamaz mı. o filmde de demiyor muydu bir daha uyursanız ellerimle öldürüp eğitim zayiatı yazar gönderirim diye, tesadüf değil mi bu kadar şey? bizi hala siz askersiniz, bir iki komutanın çılgın hevesleri yüzünden ölebilirsiniz, siz ölmek için geldiniz, ölene kadar da uyumak dahil insani ihtiyaçlarınızı minimum tutacaksınız yoksa bir komutan el bombası tutuşturup elinize pimini çekebilir, başkası kurşuna dizebilir diye yetiştirmek istemiyorlar değil mi? canımız vatanımıza değil ordumuza feda olsun dememizi istemiyorlar değil mi?
bir kadın, mesela bu kendisini katledenlerin dalga geçer gibi şehit mertebesi bahşettikleri askerin acılı anası, bu şerrrrefli ve atatürkçü türk subayına lanet okuyamaz. okursa bizim orgeneral apoletlerinin tozunu alarak ve piyade tüfeklerine sakso çekerek orgazma eren cengaver postalsı hayvanlarımız onu susturmayı çok iyi bilirler. "hööyyyyt! askerliğini yaptın mı sen kadın! askerlik yapmayan biri ordu hakkında konuşamaz, fikir beyan etmek ne haddine senin iki bin yıllık şanlı şerrrefli ordumuz hakkında? askerliğini yapmış errrkekler ancak o komutanın hikmetini anlayabilir. git elinin hamuruyla otur evinde. sana düşen en fazla 'vatan sağolsun, on oğlum olsa onunu da yollarım' demektir. o tsk olmasa seni düşmanlar düzerdi, namusun elden giderdi. bırak da kendi ırkdaşın düzsün hainnnn!!!!11!!!"
5 yaşındaki militarist ailenin çocuğunun inanmayacağı aklı başında sağlıklı düşünebilen her bireyin en azından olmasına imkan verebileceği ve daha duyar duymaz sanki olayın içindeymiş gibi olamaz diye nutuklar atmayacağı olay.
tabi yine kağıt parçası denip olay kapatılacaktır. aaa pardon bu sefer tanıklar var değil mi.