biz ne zaman bir yerlerde kazanmaya başlasak masa başında hükmen mağlup oluyoruz... biz değil miydik zamanında pkknın belini bükecek ve %80 gibi toplanamaz parçasını bitirecek harekatı yapmamıza 2 km kala ankara'dan dur emri alan, isyan eden, tekrar soran ama emir demiri keser deyip geri dönen? bizdik.
şimdi de akan kanlarımız duracak aldatmacasıyla açılım oyunu sürerken; oyunun en ufak tarafını bile oynamayan ve gün geçtikçe kendilerinde hadsiz bir che yada atatürk imajı çizmelerine sebep olan açılım süreci canımızı daha da sıkmaya başladı.
siyasetçilerle olmuyor!!
darbe oldu askerle de olmadı ki zaten olamaz!!!
umudum şerefli asker emeklisi siyasetçilerdi. onları da şerefli şerefsiz içeri aldılar hatta ayağı kaydı düştü deyip ölümünü izlediler!!!
artık tek şansımız babaları gibi dedeleri gibi çark dönsün yeter demeyen, oturduğu koltuktan sinirlenip 4 duvara homurdanan insanlar olmayan olamayacak türk gencidir.
askerimize sıkılan kurşunu görmezden gelen siyasetçiler bir gün o kurşun size sıkılsa asker askeer diye ağlar ortalığı kaoslayıp ne zor şartlarda ülkemizin haklarını korumaya çalışıyoruz dersiniz.
bize bugünü çözen, çözemeye çalışır gibi görünen, benliğini zedeleyeci takaslarla karlı çıktığını zanneden değil 2010 yılında 2040'ı çözecek lider lazım.
bize; hani o atatürk'ümüzün oklarına gönülden inanmış chp'li olması şart olmayan adam veya bayan lazım.
bu ülkede ne zaman iyi bir şeyler yapılmaya çalışılsa terör hep arttı. şimdi de öyle. açılımın önüne geçmek bir noktada teröristlerin istediğini yapmak demek olmaz mı?
"aça aça ne açtın ki kardeş" tepkiselliği içerisinde içimizden küfredebileceğimiz sözdür.
açılım deyince sosyal, kültürel, ekonomik hak ve özgürlükler genişletilecekti, memleket daha fazla demokrasi ile tanışacaktı, kuşlar ötecek çiçekler açacaktı ama habur'daki o iğrenç manzara dışında birşey görmedik. kamuoyu tepki verinceye değin güzide hükümetimizin "güzel şeyler oluyor" demesi hala hatırlarımızdadır.
açılım açılım diyorlar ama açılım nedir deseniz öyle bakıyorlar. kendileri de bilmiyorlar çünkü. sahi nedir açılım? şu tiyatroyu bırakın da söyleyin, nedir sizin derdiniz?