içinde bulunduğumuz, güya darbe planı yapan generallerin hapse tıkıldığı, bademlerin kendilerince düzen oluşturduğu ortamdan huzursuz olanların zaman zaman düşündüğü seçenelerdir.
acaba birgün pişman olursak neden oluruz bu durumda? badem darbesinden mi, askeri darbeden mi?
halkın duyarsızlığından faydalanarak gelen rejim, yerleştikten sonra, tüm duyarsızların acı eşiklerini ölçeceği kesin olan rejimdir.
(bkz: sindire sindire)
21. yüzyılda kıyaslanan bu iki geri olguya; gelir dağılımı eşitsizliği, arka fonda adamına göre muamele yapan adalet mekanizması ve cinsel açlık gibi sosyo kültürel argümanları ekleyince ortam ciddi mana da kabak tadı eriyor!
sonuç palazlandıkça palazlanan kısır döngü! kıyas yetisini olumsuza yaslayınca nice evlalar alır götürür yıllarca. mevzuları, gelişmemişliğe yasladıkça kıvanç duyuyoruz kendimizce.
cumhuriyet mitinglerinde kimi kesimlerce dile getirilen ne darbe ne şeriat tümcesi kendi içinde tutarlı ve sempatik görünüyordu. biri birinden evla değildi çünkü. bu çağda değil!özgürlük için değil!