bir dalgınlık getirisi. binersin asansöre basarsın ilgili katın butonuna. asansörde ayna varsa sivilce falan sıkarsın. yoksa hayal kurarsın aşağı doğru süzülürken. ve asansör durur bir yerde. atlarsın tabi hemen. karşında süper bir hatun. sonra dış kapıyı arar gözlerin ama yoktur. meğersem asansör o süper hatun tarafından ilgili butona basılarak* durdurulmuştur. neyse sonra hatunumuz da biner beraberce aşağı inersiniz. işte böyle!
ozellikle yuksek bir binada oturuyorsaniz cokca basiniza gelecek hede. bir seferde 3 kere atlayinca bir daha yapmazsiniz. cunku; artik gozunuz hep kacinci katta oldugunuzu gosteren elektronik gostergededir.***
rezalet bir durumdur. ve bile bile hergun lades de demeniz yuzunden "kesin ben aptalim" diye dusunmeye de baslarsiniz.
daha kotusu ise; calistiginiz yerde karsilikli olmak uzere 6 tane asansor vardir. odanizin oldugu kata ciktiginizda, yon duygunuz almis basini gitmis oldugundan, odanizin oldugu koridoru sasirmaniz durumudur - ki allah kimsenin basina vermesin.
eğer 15 katlı bir binada oturuyorsanız başınıza gelmesi muhtemel olaydır. sizin günün yorgunluğu ile binmişsinizdir asansöre, dalgınca 13'e basacağınız yerde hemen altındaki 11'e basarsınız...her şey normal gibidir o ana kadar.kapı açılır, asansörden çıkarsınız..ne o yoksa anneniz paspası mı değiştirmiş. hem de civcivli bir paspas, "noluyor yahu" bakışları içerisinde çantanızdan anahtarı slow motion çıkartırsınız. anahtar kilide bir türlü girmez, kurcalarsınız baya bir. tam o sırada kapı açılır, içeriden beyaz atlet, pijama ikilisini yaşam felsefefesi haline getirmiş bir amca yavaşça kafasını dışarı uzatır.bir an düşünürsünüz... baba...yo yo bu olamaz, evrim geçirmiş olsa bu onun özüne, maymun haline geldiğini gösterir. öyleyse bu adam kim? yoksa anne...hayır bu hiç olamaz, annem evine sadık, hayatın felsefesini "kekin içine limon rendeleyip" özel bir tarif elde etmede veyahut prille çamaşır suyu karıştırıp farkında olmadan bilimsel deneylerle temizlik malzemesi üretmede bulmuş bir kişilik.babamı asla aldatmaz...işte tam bunları düşünürken kapı numarasına gözünüz takılır. içinizde sevinçle karışık bir hüzün adama yiği özgür karakteri gibi" meraphaa" dersiniz.o ise kapısına neredeyse her gün sanki uğrayıp aynı daireye girmeye çalışıyormuşum gibi büyük bir olgunlukla "iyi günler evladım" der.sizse bu olayı kalbinize gömüp, olmamış varsayarak yaşamaya devam edersiniz.