bi ortamlarda ismi geçtiği zaman, usul usul o ortamdan uaklaştığım, beni korkutan, konuşma sırası bana gelse hiç konuşamayıp sik kafa gibi kalacağımı düşündürten adam. mühim biri galiba. bu isimle bizim gibi futbolcu olunmaz ya zaten, böyle mühim bişi olunur zaten!
immanuel kant'ın öğretilerini ve savlarını takip ederek, hayatın gerçeklerini her daim kötümser algılayarak, aşkın hayatta hissedilebilecek hazların en yoğunu olması dolayısıyla acının da gerçek tanımı olduğunu ileri süren düşünür ve yazar. insanların bireysel iradeleri olmadığını ancak evrende paylaşılmış bütün iradelerin tercih edilmesi sonucu kişinin bir seçim yaptığına inanır. ayrıca çok çirkin birisiymiş. kötümser olması hakkında bu yüzden bazı fikirler vardır. çok çirkin olduğu için pesimist olduğu söylenir. kötümserliği karakterine de yansımıştır.
"hayalgücü olan fakat bilgisi olmayan insanın kanatları vardır ama ayakları yoktur" aforizmasını dillendirmiş ve bu sayede hayatımdaki birçok şeye farklı bakmamı sağlamış filozof.
Arthur Schopenhauer (1788 - 1860), Alman filozof ve düşünür. Felsefe Tarihi nde irrasyonalist ve karamsar olarak bilinir. En ünlü yapıtı henüz 30 yaşına varmadan yayınladığı istenç ve Tasarım Olarak Dünya dır. Schopenhauer görünen dünyanın ardında yatan esas gerçekliğin istenç olduğunu ileri sürdü. Schopenhauer e göre bu istenç akılsız, bilinçsiz bir öze sahipti ve kendisini Fenomenler dünyasında gösteriyordu. Bütün görünenenlerin kaynağıydı. insan bedeni de onun eseriydi. Aklın denetimde olmayan bu istenç insanları parmağında oynatıyor ve geçici tatminlerle veya ulaşılımayan hayallerle, insanı hiçbir zaman dışına çıkamayacağı bir bıkkınlık ve acı döngüsüne sokuyordu . Ona göre anlamsız, boş, acı-dolu, kötü bu hayattan kaçınmanın tek yolu vardı; o da istencimizi öldürmek.
insanların çoğu hayatlarının sonunda geriye dönüp baktıklarında molalarda yaşadıklarını görürler. takdir etmeden ve zevk almadan yanlarından geçip giden şeyin aslında hayatları olduğunu gördüklerinde şaşırırlar. ve böylece umutlarla kandırılan insan ölümün kollarına koşar. *
6 yaşındayken, dünyanın çok sıkıcı bir yer olmaya başladığını düşünen alman filozof. felsefe öğrenimi gördüğü 23 yaşına kadar, annesinin ' hayatı bu kadar dışlama ' gibisinden uyarılarıyla karşı karşıya kalsa da felsefeye daha çok gömülmüştür. yaşadığı hayal kırıklıkları ve yalnızlığı, felsefesinin ana hatlarını oluşturmuş ve üzerinden kalkmayacak bir karamsarlığa sebep vermiştir.
entelektüel birikimi ve çabasına rağmen, istenç ve tasarım olarak dünya adlı başyapıtının ilk baskısı çok az satmış, yılmayan filozof, daha çok çalışıp kitabına eklemeler yaparak yeni basımlarla iyi satış grafiklerine ulaşmıştır. kendisine o ana kadar saygı göstermeyen frankfurt halkının, tanınmasının ardından, filozofun kanişinin aynı cinsinden köpekler almaları trajikomiktir.
schopenauer, felsefede kazandığı önemli yere rağmen, mutsuz ve karamsar biri olarak vefat etmiştir. **
idealizm ve amprizmi birleştirme amacında olan kant felsefesine yeni ve kendine özgü bir bakış açısı getirerek görüşleriyle yeniçağ idealizminin sonunu hazırlayan, nietzsche'nin en çok etkilendiği düşünür ve belki de tüm insanlık tarihinin en karamsar filozofu olarak pesimizmin metodolojisini yaratmış yakınçağın en büyük filozoflarından biri.
özellikle kadın erkek ilişkileri ve aşk hakkındaki görüşleriyle aşkı sadece metafizik bir olay olarak algılayan romantizm tutkunlarını sudan çıkmış balığa döndürecek kadar ilginç fikirlere sahip olması bir yana, biyoloji, antropoloji,genetik gibi bilim dallarının çok yakın zamanda türün devamlılığını sağlamak içini doğanın canlılara oynadığı oyunları açığa çıkarabildiğini, schopenhauer'in ise bu bilimlerin ortaya koyduğu bilimsel gerçekliklere paralel görüşlere 1800 yılların başında kişisel gözlemlerinin sonucunda ulaştığını göz önüne alırsak,çağının çok ötesinde bir dehaya sahip olduğu da su götürmez bir gerçektir...
...."dünyanın herhangi bir yerinde elde edilebilecek çok fazla bir şey yoktur. dünya sefalet ve ıstırapla doludur; ve eğer bir insan bunlardan yakasını kurtarırsa , bilsin ki can sıkıntısı her köşe başında pusuda beklemektedir..."
"bodur, dar omuzlu, kısa bacaklı ve güçsüz bir insan cinsinden niye bu kadar hoşlanıldığını anlamakta güçlük çekiyorum. sanırım insanın karşı koyamadığı cinsel dürtülerinden..." demiş filozof. 1788-1860 yılları arasında yaşamıştır.
(bkz: 90 dakikada schopenhauer)
aşkın metafiziği adlı kitabın yazarıdır..aşkı öyle farklı bir biçimde anlatır ki; okurken dumur olur insan. alışılagelmiş tanımların tamamıyla dışında düşünen bir şahıstır kendileri.
varoluşun acıyla harmanlandığını iddia eden alman filozof. nietzsche, geleneğini devam ettirmiştir. 23 yaşındayken ailesine, ' insanlığın gidişatından hiç memnun değilim, birşeyler yapmalıyım ' diyerek felsefe üzerine eğitim almaya karar vermiştir.
nietzsche üzerindeki etkileri tartışılmayacak filozof. nietzsche, schopenhauer'den aldığı fikirleri geliştirerek felsefesinin ana hatlarını belirlemiştir. (bkz: aşkın metafiziği)
hegel in derslikleri dolup taşarken bu amcanın sınıfının boş kalması sebebiyle hegel e güzel giydirmelerde bulunmuştur. ömrü boyuncada hegel hakkında küfre varacak sözler söylemiştir. kendisi şahane eğlenceli bi hayat yaşamasına rağmen hayata karşı kötümser birr tavır takınmıştır.
hegel ile aynı üniversitede ders vermişliği vardır..hegel in sınıfları dolup taşarken schopenhauer in sınıfı sineklerle doludur..hegel i çok kıskanır..