arthur schopenhauer

entry393 galeri61
    43.
  1. "yeni olan nadiren iyidir, çünkü iyi bir şey ancak kısa bir zaman için yenidir." demiş çok kötümser alman filozof.
    4 ...
  2. 42.
  3. ilk olarak metroda ukraynalı bir fotokimyacıdan dinleyip şaşırdığım filozoftur.

    filozoftur. gerçekten öyledir.
    2 ...
  4. 41.
  5. Aşk kavramını felsefeyle buluşturan ilk filozoftur. Ayrıca kadının erkeğini seçmesini, potansiyel bir çocuğuna verebilecekleriyle ölçüt kılmaktadır. Karşımızdaki insanda, aslında kendimizde eksik olduğunu farketmekten kaçındığımız özellikleri aradığımızı söyleyendir.
    3 ...
  6. 40.
  7. "zeka olgunlaştıkça acı artar" diyen filozof.
    9 ...
  8. 39.
  9. şu dünyayı tanrı yarattıysa, onun yerinde olmak istemem doğrusu. çünkü dünya sefaleti yüreğimi parçalar .yaratıcı bir ruh düşünülürse , yarattığı şeyi göstererek ona şöyle bağırmak hakkımızdır: ' bunca mutsuzluğu ve üzüntüyü ortaya çıkarmak uğruna, hiçliğin sessizliğin ve kıpırdamazlığını bozmaya nasıl kalkıştın? '
    adam bunu düşünmüş yazmış 150 yıldan fazla olmuş bunu yazalı insanoğlu hiç değişmezmi, bi 150 yıl daha bu söz geçerliliğini korucak galiba..
    8 ...
  10. 38.
  11. 'bugün kötü, yarın daha da kötü olacak ve en kötüsü olana dek de bu böyle sürüp gidecek.' (as)

    bu sözünü önceden bilmemekle beraber kendi dünya düsturum olan şu lafıma biraz benzediğini hissettim:
    "dün bundan daha kötü değildi ve yarın bundan daha iyi olmayacak. hep böyleydi ve hep böyle kalacak." (hb)

    kendisinin doğanın işleyişine ve aşkın/sevginin asıl amacına yönelik saptamaları ise deha düzeyindedir. bir felsefeci olarak yaşamın işleyişine yönelik anlaması çok zor biyolojik bir gerçeği fark edebilmiştir. bu yönüyle vardığı sonuçlar bilimsel olarak anlamlıdır.
    3 ...
  12. 37.
  13. --spoiler--
    kim ne derse desin, mutlu bir insanın en mutlu anı uykuya daldığı andır ve mutsuz bir insanın en mutsuz anı uykudan uyandığı andır. insan hayatı bir tür hata olmalı.
    --spoiler--

    arthur schopenhauer.
    11 ...
  14. 36.
  15. romantik akilcilik gibi bi kavram yaratmistir.nietzsche nin hocasidir. ama nietzsche romantik olmadigi icin schopenhauer in dusuncelerine daha sert elestiriler getirerek bunu uzerine kitap yazmistir. (bkz: boynuz kulagi gecer)
    2 ...
  16. 35.
  17. hayat güzeldir adlı şeker mi şeker italyan filminde adı sıkça geçen filozoftur.
    3 ...
  18. 34.
  19. Çektiği aşk acıları açısından değerlendirildiğinde, belki de filozofların en hassasıdır o.
    "insanın varoluşu bir tür hata olmalı. insan varoluşuyla ilgili şöyle söylenebilir: bugün kötü, yarın daha da kötü olacak ve en kötüsü olana dek de bu böyle sürüp gidecek" diyen karamsar filozoftur.
    En önemli eseri olan istenc ve tasarim olarak dunya adlı kitabını bitirdiğinde bir başyapıt olacağından emindir ancak kitabın ancak 230 kopyası satılır. Kitabı ancak ölümünden sonra hak ettiği değere kavuşur.
    Aşkın metafiziği adlı kitabı da dünya klasikleri arasında yer alan son derece önemli bir eserdir.
    Düşüncelerinin temelleri akla dayanır.
    Nietzsche'nin felsefi görüşleri üzerinde etkisi büyüktür. Ayrıca tolstoy ve Freud'ın düşüncelerini de etkilemiştir.
    4 ...
  20. 33.
  21. annesinin aşağılayıcı tavırlarından dolayı kadın düşmanı olan kişi. ayrıca babası intihar etmiştir.

    çok okumak çok yemek gibidir demiş. çok okumak beynin hastalığıdır diye de eklemiş.
    7 ...
  22. 32.
  23. pesimizmin piri diyebileceğimiz, boğazını kesecek diye korktuğundan berbere gitmekten bile çekinecek kadar paranoyak ve sonuç olarak varoluşun kaçınılmaz yükünü çok iyi dile getiren filozof.

    "Alınyazısından kopardığımız her şey, dilencinin ayağı ucuna atılan paraya benzer: verilen sadaka, duyduğu acıların sürüp gitmesini sağlayabilmek için, dilencinin hayatını biraz daha uzatmaktan başka bir iş görmez."
    2 ...
  24. 31.
  25. aşka ve kadınlara dair adlı kitabını baştan sona okuyabilecek bir kadın tanımıyorum. kadınların tamamen erkeklerin alt kategorisinde olduğunu anlatmakta bu kitabında.
    3 ...
  26. 30.
  27. kant'ın en önemli ardılı. kant, descartes'den bu yana gelen varlığı "ben" üzerine kuran yeni çağ idealizmini yıkarak, insan aklının kategorilerine o zamana kadar nesnel gerçekliğin birliği içinde değerlendirilen zaman-mekan kategorisini de sokmuştu. schopenhauer ise bunu ileri götürürek mutlak ve durdurulumaz bir gücü ifade eden "iradenin" yarattığı gerçekliğe akılla değil iradenin kendini ifade etme biçimi olan "beden" üzerinden ulaşılabileceğini gösterdi.

    nietzsche, kendi felsefisini ilk başta hemen hemen bütünüyle schopenhauer'in bu teorisi üzerine kurarak parsaya konmuş geri kalan yaşamında da schopenhauer'in kuramını yıkmak için uğraşmıştır. nietzche'nin böyle buyurdu zerdüşt kitabının başında zerdüşt'ün yıllarca sığındığı mağaradan çıkıp yol üzerinde karşılaştığı ve felsefi bir tartışmaya girdiği ak sakallı ihtiyar aslında schopenhauer'in ta kendisidir..
    6 ...
  28. 29.
  29. "Hayatın kısa rüyasına karşılık, sınırsız zamanın gecesi ne kadar uzun!" diyerek tüylerimi diken diken etmiş filozof.
    6 ...
  30. 28.
  31. "Siz bilgeler, yuksek ve derin bilgili

    Sizler ki derin dusunur ve bilir misiniz

    Kafa patlatin bakalim, bana ne olduguna

    Nerede, nasil ve ne zaman,

    Nicin basima geldigine bunlarin, hadi kafa patlatin!"
    7 ...
  32. 27.
  33. fikirleriyle özellikle f.nietzsche'ye öncü olmuş karamsar düşünür. Hegel'in iyimser felsefesine karşı geliştirdiği kötümser felsefe ile tanınır. Sözleriyle dönemine ait tabuları yıkıp ardıllarına yol açmıştır, dine yığınların metafiziği gibi bir yakıştırma yapmasına karşın sırf karamsar öğelerinden ötürü hristiyanlığa ilgi duymuştur. ayrıca fikirleriyle anıldığı kadar çirkinliği ve kadın düşmanlığı ile de tanınır.
    0 ...
  34. 26.
  35. hayatı ve hayata dair olan her şeyi reddetmesine rağmen intiharı anlamsız bulmasının yarattığı paradoksu şu şekilde açıklar kendisi:

    "intihar eden kişi aslında hayatı ister, ancak mevcut hayat şartlarından memnun değildir."
    16 ...
  36. 25.
  37. "Dinin üstünlüğünün kaynağı; doktrinlerini çocukluğun körpe çağında zihne kazıma, dolayısıyla neredeyse doğuştan gelen fikirler gibi görünmelerini sağlama şeklindeki paha biçilmez ayrıcalıktır."

    günümüz için söylenmiş sözün, yıllar öncesinin sahibi filozof.
    6 ...
  38. 24.
  39. "Dünyanın en yoksul insanı, paradan başka hiçbir şeyi olmayandır." demiştir.
    11 ...
  40. 23.
  41. dünyaya geldiği andan terk ettiği ana kadar hiçbir zaman geçim sıkıntısı çekmemiş, aksine büyük bir refah içinde yaşamış ancak ironik bir şekilde son derece pesimist bir bakış açısına sahip olan alman filozof...

    hayata bakışı ve aforizmaları buram buram umutsuzluk ve melonkoli kokar. en önemli eseri istenç ve tasarım olarak dünya*'dır.

    yaşadığı dönemlerde akademik olarak fazla başarılı olamamıştır. 1820 yılında berlin üniversitesinde hegel'in yanında bir avuç öğrenciye ders vermek istemiş, ancak hegel'in sınıfı dolup taşarken kendisi hiç ilgi görnediği için tası tarağı toplamak mecburiyetinde kalmış fakat daha sonra başta nietzsche olmak üzere almanya'nın en seçkin düşünürleri hayranları arasına girmiştir.

    schopenhauer'ın özellikle nietzsche'nin felsefesi üzerindeki etkisi yadsınamaz.
    3 ...
  42. 22.
  43. "Erkeğin aşkı, doygunluğa erdiği andan sonra, gözle görülecek biçimde azalır; önüne çıkan her kadın, elde ettiği kadından daha çekici gelir ona; çeşitliliği arzulamaya başlar. Kadının aşkı ise, doygunluğa erdiği andan sonra artmaya başlar. Bu, doğanın amacının, türün sürdürülmesinin ve elden geldiğince çoğaltılması olmasının bir sonucudur. Erkek bir yılda, yüzden fazla çocuğu kolaylıkla yapabilir; oysa kadın, ne kadar erkekle sevişirse sevişsin, yılda ancak bir çocuk yapabilir." diyen filozoftur.
    14 ...
  44. 21.
  45. "insanın 40 yaşına kadar geçen yılları bir kitap, geri kalan yılları da o yılların eleştirisidir. " diyen ve çok da haklı olan alman filazof
    16 ...
  46. 20.
  47. O'na göre Evren'i yöneten Kör ve irrasyonel bir irade'dir. Doğa'da ve Toplum'da hiçbir Yasallık yoktur, Bilimsel Bilme'de imkansız'dır. Tarihte ilerleme yoktur. Halk tiksinilecek bir Topluluk'tur. insanlar'ın Ülküsü Budhacılar'ın Nirvana ideal'ı olmalıdır. Böylece Yaşama iradesi yerini Mutlak Sukunet'e bırakır.

    Şöyle der:

    'Ben bir Deneyler ve Gözlemler Dünyası içindeyim. Ne ilk, ne de Son'la uğraşmam. Benim bulabileceğim ancak bu Deneyler ve Gözlemler Dünyası'nın Gerçeğidir. ilk ve Son, bu Dünya'nın Dışında'dır. Ben, Deneyler ve Gözlemler Dünyamın Işığı'nda bütün olup bitenlerin bir irade'den, bu da Var olma isteği'nden olduğunu görüyorum. Deneyler'im ve Gözlemler'im bana bu Sonuc'u veriyorlar. Önce Beden'ime bakıyorum. işte Beden'im bu irade'nin Ürünü'dür. Beden', Olaylaşan irade'mdir. Beden'im Var Olma isteği'mden doğdu. Bunu sadece kendi Beden'imde değil, Gözlemler ve Deneyler Dünya'mın Bütün Objeler'inde görüyorum. iri Dişler parçalamak isteği'nin, Çevik Bacaklar kaçmak isteği'nin, Kocaman Gözbebekleri Karanlık'ta görmek istediğinin, Uzun Gagalar Sürüngenler'le beslenmek isteği'nin Ürünü'dür. Bu Buyrultu, bu istek hangi Yön'e çevrildiyse Yaratma ona Uygun oldu. Kendimden Yol'a çıkarak Evren'e doğru yürüyor, Evren'in de bu istekle var olduğunu görüyorum.

    Kendim için edindiğim Düşünce, Dışımdakiler için de bana bir Dikir verir. Çünkü Ben sadece bir Süje olsaydım, Objeler'i hiç bir Zaman bilemezdim. Ben, başka Düşünceler'in Objesi olduğum gibi, kendi Düşünce'min de hem Süjesi hem Objesiyim. Şu halde kendim için de bir Obje'yim ben. Bundan da şu Sonucu çıkarabilirim: Bütün Objeler, benim olduğum Şey'dir.

    Ben bir Süje ( Düşünen) olarak, Dışımdaki Objeler'i ( Düşünülenler'i) nasıl idrak ediyorsam, kendimi de öylece idrak ediyorum. Bir Kuş'u, bir Ağac'ı, bir başka insan'ı gördüğüm gibi görüyorum kendimi de. Şu halde, ben, kendim için de, dışımdaki bir Kuş, bir Ağaç, bir başka insan gibiyim. Obje olduğumun idraki bana, bütün Objeler'in, Objektifleşen Alem'in, Evren'in Gerçeğini de vermektedir. Benim Yapı'm, onların da Yapı'sıdır. Evren, Ben'den başka Türlü olamaz.

    Öyleyse Bütün Objeler de, Evren de aynı var olma isteğinin, aynı Buyrultu'nun Ürünü'dür. Temel, bütün Akılcılar'ın savundukları gibi Düşünce değil, irade'dir. Düşünce, irade'den sonra gelir ve onun bir Gösterge'sidir. Biz, Öz olarak irade'yiz. Evren de Öz olarak irade'dir. Evren'i Var eden, Yaşamak isteği'dir. Mantar Işığa ulaşmak için Taş'ı parçalar. Bu istek öylesine Güçlü bir istek'tir.

    Ya Ölüm?.. Ölüm bir Görünüş'ten başka bir Şey değildir. Gerçekte Ölüm yoktur, yaşamak Var'dır. Ölüm de yaşamak içindir. Ölüm'ü önemsemeyişimizin Nedeni, Doğum'u önemsemeyişimizdir. Doğum da, Ölüm de Yaşamak iradesi'nin birer Görüntü'sünden ibaret'tir. Yaşamak iradesi ölmez. Görünüşler ne olursa olsun yaşamak sürüp gitmektedir. Ölüm kendi Objemiz için pek Önemli görünmektedir ama insan Objesi'nin Yaşama isteği için Zorunlu'dur. Sonsuz sürekliliğin bir parçası oluşumuz bizi avundurmalıdır. Kendilerini öldürenler sadece acı çeken Bedenler'inin Acısına Son verebilirler, Sonsuz Süreklilikleri'ne Engel olamazlar.

    Evren, Sonsuz birbirini yiyenlerin yeridir. Şu halde Asıl olan Erdem değil, Erdemsizlik'tir. Dünya, Leibniz'in (ö.1716) sandığı gibi Mümkün olan Alemler'in en iyisi değil, tersine en Kötüsüdür. Acı, Sevinç'ten çoktur. Parçalanan Hayvanlar'ın Acıları'yla onları parçalayanların Sevinçler'ini karşılaştırın. Erdem'i; Madenler, Bitkiler ve Hayvanlar'ın dışında, sadece insanlık Alanı'nda değerlendirmeye kalksak bile Öldürmeler, Yalanlar, Yağmalar, Entrikalar arasında boğulup kalırız. Tarih'in bir Yaprağını okuyan hepsini okumuş demektir. Erdem, bir Düşünce olarak, Evren Düzeni'ne Aykırı'dır. Yaşama iradesi Açısından Erdem'i aramak boşunadır, çünkü onu böylesine bir Boğuşma içinde bulamayız. Ölçüler, kendini yenme Çabaları, Çalışma Sevgisi, incelmiş bir Bencillikten başka bir Şey değildir. Bu incelmiş Bencilliğe ( Splendida vitia) Erdem Adını vermekle yetinmeliyiz.

    Erdem denmeye değer Tek Eğilim Acımak'tır. Acımak'tan başka Erdem Adına bürünen Bütün Değerler'in Gizli Amacı, Yaşama ve Var olma isteği'dir. Acımak her Türlü Bencil Tutku'nun dışında bir Eğilim'dir. Gülmek ve Ağlamak gibi Acımak da insan'a Özgü'dür. Madenler gülmez, Bitkiler ağlamaz, Hayvanlar acımaz. insan acır ve büsbütün Mutsuz olur. işte Erdem'in insan'a kazandırdığı.'

    budizm'in Ahlaki ilkesi Acımak ve Sevmek'tir. Son Sözü de Vaz geçmektir. Her Türlü istekler'den, Tutkular'dan, gerektiğinde de Yaşamaktan Vaz Geçme.. Bu Vaz geçiş insan'ı nirvanalaştırmaktadır.

    Schopenhauer de Hristiyanlığı bu Açı'dan eleştirir ve onu Doğu'dan aldığı bu ilkelerden dolayı Doğru, Yahudilik'ten aldığı ilkeler'den dolayı Yanlış bulur. O'na göre Yahudiler Bütün Irklar içinde, Yaşamaya sıkıca yapışmış ve yaşamaktan ne Pahasına olursa olsun Vaz geçmemeye Karar vermiş Tek Irk'tır.

    Şöyle der: "Hiç doğmamış olmak, doğmuş olmaktan çok daha iyi'dir. Var olmak Acı çekmek Anlamını taşır. Olumlu Mutluluk Sonsuz bir Kuruntu'dur. Olsa olsa Olumsuz bir Mutluluğa kavuşabilir insan. Bu Olumsuz Mutluluk da Acılar'ının Kısa Süreler'le azalmasından ibaret'tir. Parmağımıza bir iğne batar, Acı duyarsınız. iğne'yi çıkarır, Acınızı dindirerek sevinirsiniz. Mutluluğunuz bu kadarcıktır, daha Çoğunu beklemeyin. Bin bir Yeni bela Sizleri hiç bir zaman rahat bırakmayacaktır. O Belaları birer birer Yok etmeye çabalamakla geçecek Ömrünüz. Birini yok edince de, ardında ikincisinin sizi beklediğini düşünmeden, Mutlu sanacaksınız kendinizi. Bu yüzdendir ki Cinsiyet'i yaymak Büyük bir Kötülük'tür. Bilinciniz bu Kötülüğün Utancını taşır. Evlenmek, kendini yenmek gücünü gösteremeyenlere, Acıma';dan dolayı verilmiş bir izin'dir. isa'nın Babasız Doğuşu'nun ince Anlamı da buradadır. Çünkü isa, böylesine Utanç Verici bir Kötülüğü işleyen bir Adam'ın Oğlu olamazdı. Düşünce Gücümüz, Tutkular'ımızın Eğilimler'imizin Boşluğunu anlamak içindir. Bunu anladıktan sonra Vaz geçmeler'e doğru yöneliriz. içimizde Çevre'dekilere karşı bir Acıma başlar, Adalet Duygumuz gelişir."

    kant'ın (ö.1804) ding an sich, noumen, yani nesnelerin zati yanı dediğimiz bilinemez diye ileri sürdüğü yanı, irade olarak keşfetti. O'nun Sisteminin Hint idealizmi ile benzeşen Yanları vardır. Kötümser'dir, Ateist Determinist'. Rasyonalizmin yerine irade Filosofisi'sini koydu.

    kaynak: http://www.ulumulhikmekoe...etarihi/schophenhauer.htm
    8 ...
  48. 19.
  49. "duya ancak bir iblisin eseridir" diyen ve kadınların dunyada ki en buyuk yalancılar oldugunu idda eden alman filozofu.
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük