arthur schopenhauer

entry393 galeri61
    68.
  1. "Dili bir kelime daha fakir kılmak, bir ulusun düşüncesini bir kavramdan yoksun kılmak demektir." diyen abimiz...
    2 ...
  2. 67.
  3. freudun bilinçaltı adı altında anlattıklarını, irade adı altında anlatan feylozoftur.
    2 ...
  4. 66.
  5. -bir gün bakarsınız şu güzelim bilgiç beynimi kırıp teneşir tahtası olarak kullanabilirim-
    olabilir.
    dokuz ay sırtımda taşıyabilirm çantamı. son nefes cimriden alınan intikamdır.
    verebilirim.

    elde olan elde edilenden ziyade, ele bırakılana denk geldiğinde başka övünç kaynağı bulamıyor insan. kendine getirişi ne sağlabilir bunu uzun süre düşündüm.
    çıkar yol bulabilirim.

    izah mizahtan daha zor abi. tekrara düştüm dizimi öp.

    yaz aşkı diye bir şey var yahu memlekette.
    legal bir zemine oturtabilmek için, kucağa almak lafını kimse dile getirmiyor. aşk oyun hamuru artur. her şekle giriyor ondan mı diyeceksin. hayır canım, hamur zamanla kirleniyor bundan sebep. bugün anladım ki diyor insanlar. şu rezilliği hesap edebiliyor musun artur.
    idris diyordu ki beni aşkı satan için arkadaşıma helal olsun. hergün satılmayı hesap edememişti bunu anlasın.

    of artur gitcem bu memleketten. şaka be oğlum.

    -verdim kendimi mistiğe
    dadandım fıstığa-
    3 ...
  6. 65.
  7. "paranoyaktı... geceleri bir gürültü duyduğunda yatağından fırlayıp tabancasıyla kılıcını eline alıyor, her gün beraberine o gün boğazını keseceği korkusuyla gidiyor, yarattığı hayali hastalıkların gerçekleşmesi ihtimalini düşünerek günlerce kendine işkence ediyordu."

    "cimriydi... altın paralarını mürekkep hokkasının altına, hisse senetlerini günlüklerinin arasına saklıyor, yüklü miktardaki parasının faizini her hafta isteği üzerine bankasının evine gönderdiği güvenilir bir memurla birkaç kez üst üste sayıyordu."

    "kadın düşmanıydı... 'kadınlar çocukluğumuzun hemşireleri ve öğretmenleri olmaya uygundurlar." diyor, onları çocuksu, aptal ve basiretsiz buluyor, sanattan tat alma duygularının olmadığını söylediği kadınları çocukla erkek arasındak yaratıklar olarak görüyordu."

    varoluşçuluğu ve freudçu psikolojiyi etkileyecek olan alman filozof; goethe ile yakın dost oldu, onun felsefe konuşmalarından yararlandı. goethe ile ilişkisini, kendisini fikirlerini yaymak için kullandığını fark ettiğinde kesti.

    insanların birbirlerine "ıstırap arkadaşım" diye hitap etmesi gerektiğini söylüyordu.

    yaşam için; "yaşam lanet bir iş... onu, anlamaya çalışarak harcamaya karar verdim." demiştir.
    aşkın metafiziği , irade ve tasavvur, yaşam bilgeliği üzerine afrodizmalar eserleri türkçe'ye çevrilmiştir.
    2 ...
  8. 64.
  9. 63.
  10. felsefeyle yakından alakası olmayan kişiler arasında aşkın metafiziği isimli kitabıyla ünlü olmuş ancak diğer kitapları da insana çok şey katacak cevherlerle dolu olan yazar/filozof.
    1 ...
  11. 62.
  12. şehvete it diyor niçe, hoşt diyor mu bilmiyorum ama.

    nasıl da köpekleşir insan diyor ondan bir parça et esirgenince.

    hakiki aşkı ancak bir hadım yaşar bunu bil artur. bunu hiç düşünmemiştin biliyorum.
    5 ...
  13. 61.
  14. bir başka düşünür ahmet şöyle demiş:

    kadınları anlamaya çalışmayın, sevin.

    artur kafana kitap uçsun bitap düş.

    ne diyor niçe sana:

    insan en tatlı geldiği yerde kendini kesmeyi bilmeyi. uzun süre sevilmenini sırrı budur. dayama diyor anlayacağın pek fazla.

    bazen susmak en iyi cevaptır lan yani anla.

    nereye kadar lan daya babam daya.
    3 ...
  15. 60.
  16. kadınlara giderken kırbacını yanına alan niçe kadar elle tutulur değildir.

    aşkın metafiziği diye kitap yazan adam işi pratiğe dökememiştir. oysa niçe öyle mi.

    şaklat babam, etekler fora.
    5 ...
  17. 59.
  18. demek ki yaşça büyüksün, abi çekeyim.

    abi yanlış anlaşılmaya çok müsaitim, biri benim yerime de sittir çeksin.

    abi güçlü kollar, geniş omuzlar dedin. kadın güce gider dedin. sabah akşam mekik şınav anam ağladı. terden yapış yapışım, sinekler konuyor üzerime. belki de dişidirler abi, öptüm gözlerinden.

    abi en büyük yanılgın ne biliyor musun? ki ben de yanılıyordum. kim kimi sevsin abi dolgun göğüslüyse anaç yapılıdır diye. abi şimdi kimse soyunun devamı için arayışta değil, geciktirici peşinde, keyif devam avında.

    eşekliğime denk geldi de dipnot düştüm, sağolsun özgüvenimi kırmadı cevap verdi:
    -abi mini etekli kadınları seviyoruz, ama sevdiklerimize mini etek giydirmiyoruz, dedim
    -mini eteklileri sevmiyorum sadece öpmek istiyorum, ama sevdiğimi kimsenin öpmesini istemiyorum, dedi.
    başka birşey dedi de önce öper diye tahmin ettiğimden değiştirdim.

    yani abi bunca silikonun içinde boğuluyorsak, yüzme bilemeyen bir arkadaştan biliyorum, hepsi anaç olmak istediğinden mi?

    taş gibi karı lafını çok duydum abi, anaç gibi diyene denk gelmedim.

    bekar adamım yüzeysel deme.
    6 ...
  19. 58.
  20. istenç ve tasarım olarak dünya....aforizmanın babası
    2 ...
  21. 57.
  22. seçkinlik ve sıradanlık üzerine adlı eserinde aklı sadece iradesinin hizmetinde olan sıradan kafalara ateş püskürmüş alman filozoftur. ona göre dahi, bin yılda bir gelen bir mucizedir ve sadece kendisi için değil, tüm insanlık için düşünür. bulundukları çağda meşhur değillerdir, değerleri ve insanlığa katıkıları belki de yıllar sonra anlaşılabilir. dehanın iki aklı vardır: biri tıpkı sıradan kafaların tek sahip olduğu akıl gibi iradesine ve ihtiyaçlarına hizmet eder; diğeri ise tamamen iradenin zincirinden kurtulmuş, nesnel bir tavirla dünyayın aynası olur. ona göre hangi çağda yaşamış olursa olsun, dünyayı nesnel bir kavrayışla algılayan ve bunu yansıtabilen dehadan tüm insanlık faydalanır.
    7 ...
  23. 56.
  24. karamsar filozof.herşeyin anlamsız bir istemden ibaret oldugunu, çözümün hayattan geri çekilmek oldugunu söyler.

    aynı zaman da aşka ve kadınlara dair, isimli kitabında ,feministleri kızdıracak bir çok saptaması da mevcuttur.
    kadınlarla ilgili bu denli kötümser bakış acısı, acaba kadınlara dair acı bir geçmişi mi var sorusunu da aklıma getirmiyor degil. *
    aşk konusunda yaklaşımı ise, hiçbir filozofun düşüncelerini çökertecek cinsten degil, çünkü ona göre çok az hatta hemen hemen hiçbir filozof aşk üzerine onun kadar düşünmemiştir.ya da ortaya ciddi bir takım tezler atmamıştır.

    schopenhauer'a göre , bütün aşk serüvenlerinin gerçek amacı, her ne kadar söz konusu kişiler bunun farkında olmasa da, belli bir varlıgın dünyaya getirilebilmesidir ve bu neticenin elde edilmesinin yolu ve keyfiyeti tali bir meseledir.
    *
    1 ...
  25. 55.
  26. devamlılık, bireylerin değil, insanlığın bir özelliğidir. insana sonsuz bir hayat verilmiş olsaydı, durmadan yaşayacağı için, en sonunda karakterinin değişmezliği ve sınırlı zekasından ötürü, öyle bir yeksenaklık duygusuna kapılacak ve öyle tiksinecekti ki, sonunda hiçliği tercih etmek zorunda kalacaktı.
    2 ...
  27. 54.
  28. hayata, kadınlara ve ilişkilere dair düşüncelerimde köklü değişikliklere sebep olan, mutlaka okunması gereken büyük filozof. (bkz: aşkın metafiziği)
    2 ...
  29. 53.
  30. sevilseydi acaba, gerçekten, aşkın metafiziği olur muydu insanı.
    5 ...
  31. 52.
  32. -canımı çok yaktı, yine de ona inanıyorum-

    artur abi selamlar. uzun zaman oldu konuşmayalı.

    nihilizm hakkında ne düşünüyorsun abi? kurallar bir kenarda dursun ama hiçlik diye bir şey var. ispatlanması en kolay şey de bu olsa gerek.

    kadınlara da sıra gelecek abi, az sabır.

    bak şimdi üstün insanı nasıl alt üst edeceğim. niçe boşa uğraştı. diyeceksin ki neden? eh be abi faydacılık diye bir şey var. işe yaramayan her şey hiç değersiz. ırzınıza geçsinler diyorum ama ben de bazen ırzınıza geçsinler tüm değer yargılarının. ne kadar gayret sarf edersen et mutlaka elinde patlayacaktır fiyasko. -perfect of the century-

    abi korku bir direksiyondur.
    nereye kıracağına o karar verir. şimdi kadınları ve erkekleri gelecek kaygısıyla gözde bulduğumuz düşüncenden yola çıkayım bir arpa boyu yol gideyim. tercihlerimizi belirlediğimiz her şey aksinin korkusuyla hayat bulmakta.
    çirkin kızları sevememenin korkusuyla güzel kızları seviyoruz.
    biliyorum burdan hiç bakmamıştın. ah be abi sen hiç aşık olmadın.

    aşık adamın aşkın metafiziği'nden bahsedecek zamanı olmaz. not al bunu, aksini iddia edeni def et, yırtalım çuhasını.

    fare kediden daha hızlı koşabilirken neden yakalanır hiç düşündün mü abi? korkusundan gözlerini kapar. işte tam bu yüzden.
    kaç kovalıyım diyorum, gözlerini kapatıyor. şimdi nankörlük benim suçum mu?
    itiraf etmenin aşağılıklılığından bahsetmiştim. söyleyene de söylenene de.
    lılılı. ses ibresi gibi değilse, yazının musikisi eksikse içimin çalkantısına ver.

    masumiyetin karinesi olur mu abi? kafana kadar boka batmışsın, sen batmamışsan da dünya boka batmış.
    masumiyetin karinesi olur mu abi?
    abi modern futbolda bir gol ne demektir biliyor musun? abi ağır konusaşacağım bak sinirlendirme beni.
    mahalle maçı mı olsun bir sıfır geriden başla diyorsun?
    çatım su damlatıyor, nemden duvarım yıkılmak üzere, sen kondüsyondan bahsediyorsun.
    kalbim benecol. evet anasını satayım kalbim benecol.
    nasıl ispat edeceksin et hadi.
    müddei iddiasını ispatla mükelleftir. evet abi mükelleftir de iddialı yaşamak mı olur.
    yaşadığımı ispat edemiyorum.
    tamam abi çapımı öğrendim. benden müddei olmaz.

    buraları hızlı hızlı geçelim abi.
    cahit koytak şöyle diyor: eğer yazdığın şiire, duygularını eksik bıraktığından dolayı buğz ediyorsan işte o zaman şairsin.
    aparatif.
    alsana yemek.

    anlatamamak bir problemdir abi. musluk olsa gene çözersin o da yok. yok ki boşaltasın.
    aslında bütün problem emin olmakla alakalı. tamam işte dayanak noktamı buldum.
    korku teorsinden vazgeçiyorum. hayatın temelinde emin olmak dürtüsü var.
    dur hemen kızılderili dostum bu fikri çürütsün. şöyle demiş:
    ancak ahmaklar suyun derinliğini iki ayaklarıyla birden ölçerler.
    demek ki kaçınılmaz bir durun yok. demek ki ahmak diye bir şey var abi.
    abi garantiyle yaşamak gelişime engel olur. bunu bilmek zor olmasa gerek. uçmaktan korkan hazerfandan kuş olur muydu? bunu ben anlatamıyorum abi bir de sen dene.
    deneme yamulma yolunu.

    bazen diyorum ki abi, inkar bizi her şeyden kurtarabilir. bütün yükleri yüklenmekten kurtulabiliriz. hissettiğinin ağırlığından bile inkar ederek kurtulabilirsin abi.
    kurtulabilirdin abi eğer ki başını yastığa koymak gibi bir eylem olmasaydı hiç dünyada. eğer kendinle baş başa kalmak gibi bir fırsatı allah sana vermemiş olsa. her şeyi inkar edip kurtulabilirdin. içinin yandığını da.

    liyakiyatı buymuş. iki paçam da ıslak. anladın sen beni abi.
    bu adam ahmak.
    7 ...
  33. 51.
  34. ortalama insanın optimist kalabilme eğilimini -1 ile çarpınca ortaya bu amca çıkar. kendisinin kötümserlik eğilimi hastalık boyutundadır, ki hayatını yaşama şekli de bu iddiayı destekler. feyz alınacak biridir belki, ama öğüt alınacak biri değildir. örneğin aşk ve kadınlara dair söylediklerini kadınlığın o yüzyıllardaki değişimini, bu değişimin sebebini ve özünü algılamadan değerlendirmek manasız bir çabadır. 2008'de özgüven bina edebilmek için çabalayanlara şam kayısısıdır kendisi. üstüne bir duble anna karenina içiniz ifrazatı alır.
    5 ...
  35. 50.
  36. hiç dogmamıs olmak, dogmus olmaktan çok daha iyidir diyerek kantla başlayan alman idealizminin tek kötümser temsilcisidir.

    unutmadan söylemek gerekiyor. nietzscheyi etkilemesine etkilemiş fakat üstün insan kavramıyla tanışan nitçe artık kesinlikle burda şopenhaurdan ayrılmıştır.

    aynı zamanda kendileri bir doğu felsefesi hayranıdır.

    efendiler kısaca bu yazıda özellikle filosofun acımak erdemi üzerine geliştirdiği düşüncesini açıklayacağız.

    ve sırf acımak erdemi üzerine sistematik şekilde bir felsefi eğitimin nasıl gerçekleştiğini göreceksiniz.

    öncelikle kendileri , acımak erdemini budist töresinden almıstır. budizmin töresel ilkesi acımak ve sevmektir. budist töresinin son sözü de vazgeçmedir. her türlü isteklerden, tutkulardan, gerektiginde de yasamaktan vazgeçme.

    bu vazgeçis, budisti sonsuz mutluluga kavusturmakta, nirvana'lastırmaktadır.

    schopenhauer, hıristiyanlıgı da bu açıdan elestiriyor ve onu dogu'dan aldıgı bu ilkelerden ötürü dogru, yahudilikten aldıgı ilkelerden ötürü yanlış buluyor.

    evet kesinlikle çok güzel bir ayrıntı. cümle çok açık.
    fakat tanrıtanımaz arthur özellikle islamiyyeti nasıl görüyordu. çok merak içindeyim.

    hiç dogmamıs olmak, dogmus olmaktan çok daha iyidir, diyor schopenhauer.

    var olmak, acı çekmek anlamını tasır. olumlu mutluluk sonsuz bir kuruntudur. olsa olsa olumsuz bir mutluluga kavusabilir insanlar, bu olumsuz mutluluk da acılarının kısa sürelerle azalmasından ibarettir.

    acı çekmek özgürlükse özgürüz ikimizde.
    bütün düşüncesini acı erdemi üzerine oturtan bir düşünür mutluluk denen kavramı bu kadar basite indirgemesi beni hayalkırıklığına uğratıyor. şöyle ki bir şey ya siyah yada beyaz değildir. hele sırf kara hiç değildir.

    parmagınıza bir igne batar, acı duyarsınız. igneyi çıkarır, acınızı dindirerek sevinirsiniz. mutlulugunuz bu kadarcıktır, daha
    çogunu beklemeyin. bin bir yeni bela sizleri hiçbir zaman rahat bırakmayacaktır. o belaları birer birer yok 'etmeye
    çabalamakla geçecek ömrünüz. birini yok edince de, ardında ikincisinin sizi bekledigini düsünmeden, mutlu sanacaksınız kendinizi.

    buraya kadar konunun gelişimi normal fakat işte size düşüncenin nirvanası.

    bu yüzdendir ki cinsiyeti yaymak büyük bir kötülüktür. bilinciniz bu kötülügün utancını tasır.evlenmek, kendini yenmek gücünü
    gösteremeyenlere acımadan ötürü verilmis bir izindir.

    öncelikle arthur kesinlikle iradenin olmadığını düşündüğü için evliliği yapanları izin aldığını düşünür. fakat aynı arthur evlenmeme seçimini iradenin varlığı olarak görmez.

    peki bu irade insanın kendisinde yoksa kimdedir?

    bu konuda alman idealist düşünürleri ile aynı düşüncededir. kantın fenomenler - numuneler düşüncesini benimser. fakat ayrıldığı tek nokta güc denilen şeyin amaclı değilde amacsız olduğunu düşünmesiydi.

    peki amacsız ve kişiliksiz olan bu güc insanoğlunu nereye sürüklüyordu. işte nereye sürüklediği konusunda tam olarak fikir sahibi olmadığı için artur karamsardı ve gittikce nihilist bir duyguya kapılıyordu.

    evlilik konusunda düşüncesini şöyle tamamlar. isa'nın babasız dogusunun ince anlamı da buradadır. çünkü isa, böylesine utanç verici bir kötülügü isleyen bir adamın oglu olamazdı.

    ve son olarak aşkın metafiziği bir çok düşünürü derinden etkilemesine rağmen değil metafizik gerçekliğinden hatta bilimsellikten uzak bir meseledir. fakat o günün şartlarında bu mükemmele yakın düşünceydi.

    yine de bana kalırsa aşkın metafiziği peşinden gidilecek bir düşünce değil sadece felsefe tarihi olarak öğrenmemiz gereken bir meseledir.

    son olarak kendileri insanoğlunun felsefe yolculuğunda önemli kilometre taşı olarak bilinmesi gereken bir düşünürdür.
    6 ...
  37. 49.
  38. beyninin her hücresi en az bir yıldız kadar ışık saçan aydın insan. özellikle aşkın metafiziği ve yasam bilgeligi uzerine aforizmalar gibi eserleri ile gönlümüze taht kurmuştur.
    3 ...
  39. 48.
  40. "Yetenek başkalarının vuramadığı hedefi vuran nişancı gibidir; dahi ise başkalarının göremediği bir hedefi vuran bir nişancı."

    arthur schopenhauer
    8 ...
  41. 47.
  42. Bugünü Yaşama Arzusu Schopenhauer Tedavisi.
    1 ...
  43. 46.
  44. paradokslar üzerinde raks kitabında incelenen filozoftur. kitaptan adam akıllı bir bok anlamamamla beraber bu adamın hem ateist hem de mistik oldugunu soyleyebilirim.
    2 ...
  45. 45.
  46. " doğmadan önce neysen, öldükten sonra da o olacaksın. "
    10 ...
  47. 44.
  48. bir bağlamda karl marx - max weber arasındaki etkileşime benzer f.nietzsche'ye olan etkisi. önce onun terminoloji, paradigma, epistemoloji ve hayranlığında, ardından ise yine aynı paradigmadan kopmaksızın bu sefer tersine çevrilmiş bir epistemolojiye yelkenleri yönelterek.
    yani, sadece ilk başlarda değil, sürekli nietzsche'nin fikirlerini etkilediğini söyleyebiliriz.

    bir de sağda solda chopin'le karıştırılır. haa iyi piyanist noktürnleri felaket denir. olsun, canı sağ olsun.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük