arrival

entry77 galeri8
    25.
  1. insanların ne kadar salt değer yargılarının olduğunun kanıtı olan film. Yahu şu filme dair bir kaç eksik noktayı kafamda doldurmaya çalışıyorum, dedim yorumları okuyayım. Kimi çıkmış doğrudan vay efendim bunla bunu nasıl kıyaslarsın, bu film sizin anlayamayacağınız kadar iyi, film saçmalığın ötesi falan gırla gidiyor. Ya boşversenize bunu, piyasada ne kadar aksiyonu olmayan bilim kurgu filmi var ki, tam olarak ne olduğunu algılamaya çalışın.

    --spoiler--
    Öncelikle beni cidden bazı noktalarda aydınlattığı için (#3550096) entrysi ile gzelkadnlrihatrlatanuczsaraplr'a teşekkür ediyorum. Onun entrysini okuduktan sonra benim ekleyeceğim şeyler biraz daha anlam kazanacaktır. Çünkü filmin anlatmak istediği şeylerin üstü oldukça kapalı.

    Öncelikle şunu belirtmeliyim, filmde aslında olan büyük bir olay var, fakat bu film boyunca küçük olan başka bir mevzu sonuçlanıyor. Olay benim anladığım kadarıyla şöyle.

    Hepimizinde bildiği gibi uzaylılar dünyaya erişiyorlar ve bir şekilde iletişim kurmaya çalışıyorlar. Uzaylılar fersah fersah çok daha ileri bir teknolojiye de sahip, sonuçta insanlığın tanımlayamadığı çokça şey var, buraya kadar okey.
    Burada anlaşılır bir örnek vermem gerekiyor. Dili, Türkçe'den on kat daha az kapsama sahip bir dili konuşan topluluk düşünün. Ve hayatlarında hiç matematik görmemiş olan bu topluluğa matematik öğretmeniz gerekiyor. Ancak bu topluluğun dilinde matematiğin temeli olan sayılar hiç var olmamış. Bu adamlara matematik öğretebilmeniz için adamların diline ek yaparak anlatmaya çalışmak mı daha kolaydır yoksa Türkçe öğretip onun üzerinden anlatmak mı? Koca dili öğretmekten bahsediyorsun diyebilirsiniz ama matematikte ne kadar çok soyut kavram olduğunu düşündüğünüzde ve o topluluğun anlayabileceği seviyeye göre yorumlamak cidden çok daha zordur.

    Şimdi gelmiş olan bu uzaylılarında yapmaya çalıştığı şey aslında bundan ibaret. Roller değişik sadece. Kültür olarak çok ilerde olan bu topluluk insanoğluna zaman kavramını tam olarak kendi algıladıkları şekilde anlatmaya çalışıyorlar. Aynı şekilde dünya insanlarının algılaması için dünya insanlarının seviyesine inmektense, uzaylıların yaptığı insanlığı kendi seviyelerine çekmek. Aslında koca film insanlık uzaylılar ile anlaşmaya, kendi dillerini öğretmeye çalışırken, aslında uzaylılar kendi dillerini insanoğluna öğretiyorlardı. Bunun sebebi de bizim algımızda aslında onlara oranla inanılmaz basit olan zaman kavramını kendi algıladıkları seviyeye çekerek onların görebildiği gibi görebilmemiz. Karışık geldiyse mevzu şöyle açıklayayım. Deminki topluluk örneğini aynen yine düşünün. O topluluk için matematik kavramının sadece rakamlardan oluştuğunu varsayın. Siz ise reel sayıları biliyorsunuz. Onlar için -5 sayısı bile bir anlam ifade etmiyor çünkü algılarının ötesinde. Sizin görebildiğiniz gibi göremiyorlar mevzuyu.

    Uzaylılar için zaman kavramı, bizim bildiğimiz gibi tek yönlü değil. Onlar için zaman kavramı, şu anın ötesinde olabilecekleri görmeye kadar gidiyor. Akıllara takılabilir sadece bu kadar mı diye, açıkcası film bu konularda size açıklama yapmıyor.

    Şimdi zaman kavramı bizim için çok basit olduğu için yine akıllara takılacak bir soru işareti var. Kadın zamanın ötesini görebiliyorsa, yani bundan sonra yaşayacaklarını tek tek biliyorsa herhangi bir değişiklik yaptığında bu çizgide geleceği değiştirir mi? Bu yine bizim zaman algımızla açıklayamayacağımız bir konu. Film bu konuda da net bir cevap vermiyor, o yüzden evet ya da hayır cevabı vermek doğru değil kesinlikle.

    Mevzuları biraz daha anlayabildiysek eğer kurgu şu şekilde aslında filmde.
    Uzaylılar dünyaya geliyor, insanoğlu ile iletişime geçmeye çalışıyor. insanoğlu bu işi yapmanın yolunu kendi kültürlerini öğretmek olduğunu düşünürken aslında onların dilini öğreniyorlar. Bu sayede bizim kültür birikimimizle algımızın ötesinde olan şeyleri, onların kültürleri ile çok çok daha basit öğrenebiliyorlar. Bu sayede insanoğluna zaman kavramını kendi gördükleri gibi çok çok çok daha kompleks olan yapısını anlatabiliyor, gösterebiliyorlar.
    Neden durup dururken böyle bir şeye uğraşıyorlar diyorsanız, filmin bir noktasında uzaylılardan biri son anlarını yaşıyordu hatırlıyorsanız. Dünyaya gelen bu 12 ekip aslında uzaylıların denize şişe ile fırlattığı beni kurtarın mesajı. Sanıyorum ki bu topluluğun başında bir hastalık gibi bir sorun var ve insanoğlundan bu konuda yardım istiyorlar. 3.000 yıldır size yardım ediyoruz, sizden yardım bekliyoruz konusu, ancak bu şekilde benim kafamda bir anlam kazanıyor. Uzaylıların başında bir bela var, ve bunun tek çözümü ise insanlık. Çözüm için gerekli olan bu araç birincil olarak insanoğlunun birlikte çalışması. Net olmamakla birlikte zaman algılarını insanoğluna öğretmeleri de bu hastalığın çözümüne dair bir yol olabilir, yine filmin altını yoruma açık bıraktığı noktalardan biri. Şimdi bazı noktalar anlam kazanıyor. Neden insanoğluna kendi dillerini öğrettiler, çünkü mevzunun bir aciliyeti var, en kolay yol ise bu. Neden bu mesaj 12 parçaya bölündü, çünkü kurtuluşlarının insanoğlunun birlikte çalışarak çözüldüğünü gördüler.

    Uzaylıların zaman kavramını öğretmeleri neden birincil olarak hastalığın çözümü olmayabileceğini şöyle açıklıyorum ben. Eğer Louise, zamanın ötesini göremeseydi, bu dili çözemeyecekti, Çin generali ile konuşup problemi halledemeyecekti. ikisi de olmasaydı uzaylıların bunca uğraşı tamamiyle çöpe gidecekti. Uzaylılar zamanın ötesini görüp, olayların bu şekilde çözümleneceğini gördükleri için insanlığa kendi zaman kavramlarını öğrettiler.

    Filmin kronolojik olarak en sonunda 1.5 sene sonra insanlığın birleştiğini görüyoruz, bu da demektir ki uzaylıların birincil amacı sonuca ulaştı. Ana hikayesinin de tamamlanması için uzaylıların kurtarılması mevzusunun olması gerekli.

    Benim kaçırdığım mevzularda var, birileri o konularda beni de aydınlatırsa sevinirim. Dil bilimle alakalı olan tüm kavramları anlamadığımı belirtmem gerekli. Mesela kızın adınının Hannah olması. Filmde de belirtiyor, tersten de düzden de aslında aynı şey. Fakat filmde bu aslında hangi konuyu bize algılatma amacıyla özellikle gözümüze sokuldu onu kaçırdım.

    --spoiler--
    10 ...
  2. 24.
  3. 23.
  4. Klasik uzaylı filmlerinden farkli olması tek başına yüksek puan olmasi icin yeterli farklılığa saygi duyun sanat gelişsin ibneler.
    2 ...
  5. 22.
  6. Film iyi felan değil, tek iyi yanı değişik bir atmosfere sokması sizi.

    izlenebilir ama bu filme şöyle iyi böyle güzel demek saçmalıktir.

    Bu filmi ucuz oyuncularla çekin alacağı puan en fazla 7 o da en fazla.

    Birdman ile bu filmi kıyaslamak sanata hakarettir.
    1 ...
  7. 21.
  8. Bu filmi izleyip sevmeyen ve sıkılan bir kitle olmuştur bunu anlarım ama bu filme kötü deme hakkını size vermez. Filmin kötü bir film olması ile filmin sizin beğeninize veya beklentinize uygun olmaması birbirinden bağımsız konular.

    Film kendi türünde gayet iyi bir film. Ben uzaylı savaş diye izlemeye başladım ama film beni tarzı ile dövdü. Bu konuda biraz birdman filmine benziyor.
    4 ...
  9. 20.
  10. bilim kurgu severler için; film bitmesin lütfen dedirten bir film.

    not: film saf bilim kurgu arkadaşlar. aksiyon veya öpüş koklaş ne bileyim popüler pazarlama beklemeyin.
    5 ...
  11. 19.
  12. idare eder. en fazla 6.7 felan işte.

    ne amk'oyayım uzaylı geliyor, iletişim kurmaya çalışıyorlar, sonra geleceği görmeye başlıyor, sonra uzaylılar gidiyor.

    sikko bir film.
    2 ...
  13. 18.
  14. Klasik filmlerden değil. Uzaylı savaşı diye izledim bildiğin felsefi derinliği olan bir film çıktı.
    4 ...
  15. 17.
  16. senaryo dünyalar savaşı gibi diye düşünüp aynı hayal kırıklığını bu filmde de yaşarım, klasik bir senaryo diye gitmediğim film. ama yapılan yorumları görünce gitmediğime pişman oldum.

    edit: izledim, güzel film. özellikle soundtrack çok iyi.
    1 ...
  17. 16.
  18. 2016 yapımı 116 dakikalık dram/gizem/bilim-kurgu filmi, 8 imdb/81 metascore puanına sahip. 1 oscar/38 ödülü bulunuyor. 47 milyon bütçe ile çekilmiş, 124 milyon gişe yapmıştır.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1266339/+

    Sakin ilerleyen ve herkese hitap etmeyen Harika film, izleyin izlettirin!
    13 ...
  19. 15.
  20. dilbilimcilerin, dille ilgilenenlerin gitmesi gereken, güzel bi film. filme gitmeyi düşünenlere '' sapir - whorf '' teorisini kısaca araştırmalarını öneririm. böylece çok daha anlaşılır olacaktır konu. zaten ana tema uzaylı temasından çok dil ve zihin ilişkisidir.
    4 ...
  21. 14.
  22. internete hala düşmeyerek bizi derin üzüntülere gark eden filmdir. lan paramız yok napalım cinemaximum'a 20 lira mı gaptıralım?
    2 ...
  23. 13.
  24. üzgünüm ama filme övgüler yağdıramayacağım çünkü güzel bir film değil kimse de kendini zorlamasın. senaryo zayıf filmin bir derinliği yok. film bitince ufkunuz açılmıyor yada size hayal kurmanız için herhangi bir ilham vermiyor. filmi bir cümle ile özetleyecek olursak. uzaylıların gelecekte insanların kendilerine yardım etmesi için bir dil bilimciye dillerini öğretmek ve geleceği görme yeteneği kazandırmaktan ibaret. ayıca bunu yaparken de neden tek bir gemi yerine dünyanı bir çok yerine gemi indirmeleri de hava da kalan cevapsız bir soru. filmin müzikleri ise gerçekten kötü filmin giriş bölümünde gerilimi yükseltmek için koyulan müzik gerçekten insanın kulaklarını tırmalıyor ve hangi ses filmin bir parçası hangisi müziğin belli değil.

    sonuç olarak aksiyonlu atlmalı zıplamalı filmler yerine uzun derin diyalokların olduğu west world tarzı bilim kurgulara bayılan biri olarak filme notum on üzerinden sadece üç.
    4 ...
  25. 12.
  26. Bir solukta arrival filmi hakkındaki görüşüm.

    Zaman algısında yine başarılı olamamış mantık hatalarıyla dolu bir film var karşımızda.

    Film konusu itibari ile güzel.

    Gemiye ilk biniş sahnesi de fazlaca heyecanlıydı.

    --spoiler--

    Ama zaman algısı çok saçmaydı. Yaşanmamış zamanda olanları anlayıp yaşanacak zamana etki edip sonra yaptığı etkinin aslında zaman ilk yaşanıyorken ki zamana etki etmesini sağlayacak şey olması içinden çıkılmaz bir paradoksa sebep oluyor. Ve aşırı derece salakça ve saçma.

    Konuyu açayım.

    Şimdi zamanı 2 şekilde ele almak zorundasınız 1- Lineer akan bir zaman 2- değişken zaman..
    Filmde insanlar lineer bir zaman algıları olduğunu ama uzaylıların değişken ve tamamını kapsayan bir zaman algısı olduğunu öğreniyoruz.

    Ablamız haberlerde uzaylıları görüyor askerler alıyor olay yerine götürüyor. iletişime geçmeye çalışıyorlar ve alfabelerini öğreniyor falan her şey lineer gidiyor.

    Uzaylılar ise bunların hepsinin olacağını bildiği için hiç müdahalede bulunmuyor ve gerçekten de kadı dünyayı kurtarıp uzaylılara 3.000 yıl sonra yardım etmemizi sağlayacak evrensel bilgilere ulaşıyor.

    Bunu yaparken de uzaylılar gibi zamanı değişken olarak kavrayabilmeyi öğreniyor. Bu sayede Çinli komutanı nasıl ikna edeceğini öğreniyor.

    1- daha Çinli komutan ile onu nasıl ikna edeceğini öğrenebilmesi lineere aykırı.

    2- demek ki zaman gerçekten değişken o zaman uzaylılar gibi kendisi de zamanı algılamaya başladığı an geleceği görebildiği gibi geçmişi de görebilmesi geçmişe de etki edebilmesi gerekirdi.

    3- yani uzaylılar geldiğinde bu olacakların hepsini bilmesi gerekirdi.

    4- Hatta uzaylıların geleceğini de bilmesi gerekirdi.

    5- Hatta uzaylıların gelmesi dahi gerekmezdi. Çünkü Olaylar lineer hayata göre ilerlemesi lineer zaman algısında vardır. Ne uzaylılar nede kadın lineer zamanda yaşamıyorsa olalar neden lineer ilerliyor?

    6- Uzaylılardan 1'i neden bombadan yaralanıp ölüm sürecine girdi? hani zaman algıları lineer değildi???

    kafamda deli sorular ve izlediğim saçma bir film var.
    --spoiler--
    4 ...
  27. 11.
  28. Sinemada izlenmesi gereken film. Hani bazı filmler vardır böyle evde izleyince "ulan keşke bunun sinemasına gitseymişim" dersiniz. işte bu film o film arkadaşlar. konu, senaryo, kurgu mükemmel. ince ince işlenmiş. her villeneuve filminde olduğu gibi sinematografi yine aşmış, her sahnesi fotoğraf karesi gibi. oyunculuklar deseniz amy adams almış yürümüş, jeremy renner da ona ayak uydurmuş. izlerken gerim gerim geren müzikler yine johan johansson'dan. uzun zamandır hatta interstellar'dan beridir böyle iyi bi film gelmemişti cidden. vakit kaybetmeden gidin izleyin. 9/10
    5 ...
  29. 10.
  30. dr. strange a gittim gençler. bu filmin yorumunu sonra yapıcam.
    0 ...
  31. 9.
  32. valla şuan psikolojik olarak 21:40 seansına gidip gitmemek için kendimle cebelleştiğim film.

    gideyim diyorum, sonra siktir et diyorum, sonra yine gideyim diyorum sonra yine siktir et diyorum. 2 saattir böyle bir ruh halindeyim. olmadı dr strange a mı gitsem bilemedim. gerçi o az kaldı. 21:15 te sanırım.

    neyse sanırım gidicem ben, hatta sanki gidiyorum. gelice yorum yaparım saat 12:30 gibi. sonra da 31 çeker yatarım. auhauahauh
    2 ...
  33. 8.
  34. --spoiler--
    mısır patlakçısı cinemaximum'un ayak kokan salonunun seyir keyfini bozamadığı film, yönetmen Denis Villeneuve. amy adams ve jeremy renner ise döktürmüşler. tempo hep aynı, sonu tahmin edilebilir uzaylılarla temas yapımı ya da ben öyle zannediyorum. lakin izlettiriyor kendini.
    --spoiler--
    2 ...
  35. 7.
  36. hugo ödüllü ted chiang'ın story of your life adlı öyküsünden yetenekli senarist eric heissener tarafından uyarlanmış denis villeneuve filmi.
    0 ...
  37. 6.
  38. Bu filmi beğenmeyen man in black izlesin. 9/10 puanlık harika film.

    Kişisel not: Forest Whitaker'ın the experiment'teki olağanüstü oyunculuğundan sonra hiçbir rolüne konsantre olamıyorum. O, psiko dışında rol almasın..
    1 ...
  39. 6.
  40. film sonuna kadar çok güzel. sonunu görmesen filme 10 uzerinden 9 verirsin sonunu görünce ise en fazla 6 verilir.
    0 ...
  41. 5.
  42. vizyona giren filmdir, cinemaximumdan bilet alayım dedim öğrenciye 19,5 lira dedi, çok sağolun 50 kuruş indirim yapmışlar... manituyla gitsen, popcorn'du içecekti, yemekti 100 lira gacırt! gene mecburen internete düşmesini bekleyeceğiz...
    1 ...
  43. 5.
  44. Bulduğum ilk fırsatta uçarak gideceğim filmdir, o kadar çok işim var ki.
    4 ...
  45. 4.
  46. 3.
© 2025 uludağ sözlük