''döner bıçaklarıyla dalalım abi!'' repliğiyle beni 100 e yakın insanın içnde gülme krizine sokmuş, sinemanın en ön koltuğuna kadar yuvarlanmama neden olmuş filmdir. 10 kere izlesem yine aynı sahnede kopuyorum.
kulağını sildiği çin yemeği kaşığını ağzına alan,prezervatif şakası yapan,bokun buğulu hallerini anlatan,kızın yüzüne kusan,milletin donunu indiren seviyesiz bir recep ivedik'ten 2747845384573 milyon kat daha güzeldir. nesini beğenmediklerini şahsen anlamıyorum. önceden cem yılmaz belden aşşağı espriler yapıyo diye millet etmediğini bırakmadı. şimdi recep ivedik'in yaptıklarına gülüyolar. her ne olursa olsun. cem yılmaz yine kalitesini konuşturdu. esprilerinde mütiş bi özgüven vardı. r.ivedik filmin en güzel yerlerini fragmana koyarken o filmde yayınlanmayan bir bölümü koydu. esprilerine bu kadar güveniyor.bence süperdi devamını bekliyoz.
Zehirli oku yedikden sonra söylediği '' Bi gün yılmaz hocalarla lokalde oturuyoruz,namık abi nasıl iç....'' ve akabinde ''sıkı bağlada düşmeyelim yiğenim'' repliklerine yarıldığım idare eder film..
içindeki birçok espriyi yakalamak için tekrar izlenmesi gereken, cem yılmaz'ın muhteşem eseri. sıkıldığın zaman koyarsın dvd'ye, paşalar gibi izlersin.
her sabah filmde zafer algöz'ün ilk çıktığı zaman ki söylediği replikle insanı güne güzel başlamasına sebep olan filmdir.
+öşşş.
....
ayyiiguçugayivi sikeridahihuyeeaa.
bilimum espri barindiran film, izledikce izleyesi geliyor insanin.
--spoiler--
mactan once karsi takimin idmanini izlerken;
arif: zemin iyi de adamlar acayip, olum grubu'na dustuk bu ne lan.
--spoiler--
Zeka testi olarakta kullanılabilecek filmdir. Espriler hem kültüre hemde zekaya dayanmaktadır. Eğer film sonunda denek ''iyiydi'' derse ıq 115 ya da denek ''manyak olmuş'' derse 165'i çakarız alnına. Türk sinemasının en farklı ve en komik filmlerinden birisidir. Bundan yıllar sonra ''lan bir cem yılmaz vardı'' dedirtecek filmdir.
kalsik cem yılmaz filmi zannedilen, ilk gösterime girdiği gün izdiham yaratan, sinemadan çıkanların sinemada kahkahalarla gülmesine rağmen, sinema kapısında meraklı gözlerle içeri girmek isteyen ve parasının boşa gideceğinin hala farkında olmayan zavvallı insancıklara "yok ya o kadar da güzel değildi" deyip, eve gidince "o ne biçim filmdi be yazık parama" diye dövünülerek itirafta bulunulan, fargmanda yer alan görüntüleri çıkarınca geriye bir şey kalmayan, türünü hala anlayamadığımız ve uzmanların bu konuyu irdelemekten vazgeçtiği, filmin konusunun geçtiği çağda çekildiğine inandığım film.
gora'dan daha sonra çıkmış ve güncel olmasından dolayı, gora'dan daha fazla entrysi bulunan film. o zamanki yazar sayısı ile şimdiki yazar sayısı arasında fark var. ve sayabileceğimiz daha bir sürü faktör daha var.
keşke biraz küfür olsaydı dediğim film. izlediğimde gülmüştüm ama filmden fransız entelektüelleri gibi çıktım. küfür olmadan da komik olunur belki ama senin karakterin absürt uç bir adamsa * küfür de etmelidir.
filmin son dakikalarında arif karakterinin üstün özellikleriyle şaha kalkıp topa vuracağı sırada rıdvan dilmen'in o meşhur ''gol olur'' sözleriyle sandalyeden düşmeme neden olmuş filmdir.
izlendikçe güzelleşen film. bazı filmleri sinemada eksik kalmamak için izlersin sadece asıl zevk evde tekrar tekrar izledikçe çıkar, cem yılmazın aroguda gorasıda o hissi verdi bilader.
filmin koparan yüzlerce yerinden şu an aklıma gelenleri paylaşayım spoiler tadında..
arifin taksiyi durdurması,
viagara şelalesi,
para bozdurmak için ceket isteme klişesi ,
pelerinle oturdun rahat edemedin demesi,
sofrada kafa güzelken gidelim mi yani senin gemiyle demesi
kavga mı edelim uzayıların önünde derken ki el hareketi
petrol çıkariim de kavga çıkarın dimi
bize iki öküz lazım
yok ulan iyi fikir değilmiş yazmyorum vazgeçtim.. her güldüğümü yazmayı dşündüm ama imkansız..
cem yılmaz'ın küfretmeden de güldürebildiğinin kanıtı olan filmdir.
hatta gora'nın aksine anlık hadiselerle değil de genel anlamdaki durum sayesinde güldürebildiği için gora'dan daha güzel bulmuştum. meşhur rıdvan sahnesi ve logar'ın arife dönüşümü ise filmden aklımda kalan komik enstantaneler. 8,75/10
Maalesef Gora'nın 4 te 1'i kadar bile güldürememiş filmdir buna karşın başarısız da denilemez. ince esprilerin sayısı bir hayli fazla. Fakat umarım bir sonraki filmine Komutan Logart'ı falan taşımaz zira artık konuyu bağlayamaz.
4 yaşındaki kızların bile ilk çağa uygun seyrek, yamuk ve sarı dişlerle tasvir edilmesini tam takdir edip ''aferin iyi düşünmüşsünüz'' diyecekken nil karaibrahimgil hanım yavrumuzun inci gibi dişlerle arz-ı endam ettiği sahneleri görünce bu fikrimden soğuduğum film
Bence Türk halkındaki espri kabiliyetini sorgulayan, hemen her kesime hitap eden esprilerin bulunduğu "kanımca" kaliteli bir gülmelik film.
Gülmelik diyorum, komedi dahi demiyorum çünkü komedi-komedya vs. gibi tanımlamalar koyduğunuzda bunun içerisine bir sürü anektot tabii bir sürü de kaygı girer. Cem Yılmaz zaten yaptıklarını kaygı gütmeden yaptığını söylüyor... (Buna rağmen bu filmde mantık hatası arayan embesiller yok değil) Tabii kaygım yok kardeşim, yaptım filmimi beğenen izler, beğenmeyen izlemez diyerek milyonluk gişe yaparsan seni eleştirirler, çalmış yok Fransa'da bikbik diye bir film vardı derler... Çekememezlik gibi bir şey...
Ben filmlerle arası iyi olan birisiyim, izlediğim film sayısı bine yaklaşmıştır ancak hiçbirinde bu filmdeki "zaman makinesi" esprisini görmedim. inanılmaz yaratıcıydı ve hala düşündükçe güldürür beni... işte Cem Yılmaz böyle birisidir...
