Günümüz insanının "Bizden öncekiler acep ne yer, ne içer, ne yapardı? Nasıl bi' yaşam sürerdi? Sinemaya filan gider miydi?" tarzı sorulara cevap bulmak için geliştirdiği bilim dalı. Kazılar sonucu elde edilen materyallerin yorumlanması üzerinden zamanda yolculuğa çıkma çabası. Halk deyişiyle "Mezar kazıcılığı"
ülkemizde her 5 üniversiteliden 6 sının "aslında okumak istediğim bölüm" dediği bölümdür. sanılanın aksine indiana jones yada lara croft açığını kapatmak için kurulmamıştır. ve kazılarda sanıldığı gibi grup sex partileri düzenlenmez.
Geçmiş kültürlere ait bilgileri onlardan geriye kalanlar üzerinden değerlendiren, belgeleyen ve yorum yapan bilim dalıdır . Politik alanda kullanımı daha sık olsa da asıl amaç kazı alanında çıkan buluntulardan elde edilen bilgidir. buluntunun maddi değerinin hiç bir önemi yoktur ister bir seramik parçası ister bir altın parçası. Orijinal bir arkeoloğun gözünde bu ikiside aynı değerdedir. Arkeoloji bir kazı bilimi değildir. Kazı kültürlerden arda kalan miraslara erişebilmek amacıyla kullanılan bir araçtır.
dünya tarihinin özeti olan yaşam ve ölümü en vurucu şekilde gösteren bilim dalı olarak tanımlasam çok da yanılmış sayılmam.
inşa edilen medeniyetler, hikayeler, savaş ve barışlar, ritüeller, şölenler, gündelik hayatlar, yaratılan sanatsal resimler, efendiler-köleler, avamlar-soylular, tapınaklar-saraylar... hepsi insana dair bir şeyleri anlatma çabasında.
bugün ziyaret edilen turistik yerler ve müzeler, canlılığa ve özünde insana dair olan yaşam ve ölümün bir nevi dondurulmuş hali gibi. terk edilmiş şehre, mekana girildiğinde hissedilen garip duyguya kenopsia adı verilir. arkeoloji bu duyguyu açığa çıkarır. bulunduğunuz mekanda binlerce yıl önce aynı hikayeler tekrarlanıyordu ve sizin de hikayenizin sonu tıpkı buradakiler gibi olacak. türkiye gibi medeniyet beşiği bir alanda bu bilim dalı gelişmiyorsa, yapılan kazıların sorumluluklarını başta almanya olmak üzere avrupalı araştırmacılar üstleniyorsa, diyecek fazla da söz yok.
Ülke olarak arkeolojik kazılara, kepçe kazılarına gösterdiğimiz ilginin %1 kadarını göstermediğimiz için iş imkanı çok az olan bir bölümdür. ancak hevesleneni ve meraklısı çoktur.
sadece toprağı kazarak olmuyor. mesela bir şehir var sular altında kalmış dalgıç olan arkeolog dalıp onu da inceler. kazma kürek bazen işe yaramıyor yani.
yıllar önce içilen kap, sıçılan delik, kazılan mezar günlük hayatta, tıpta, mühendislikte en ufak bir fayda sağlamaz. durum böyleyken bu bilim adına harcanan milyon dolarlarla ya da bu bilim üzerinde kıymetlenen ve çoğu zaman mafya tarafından yönetilen karaborsasında dönen milyarlarca dolarla afrika'da nasıl bir iyileşme yaşanırdı bir düşünmek lazım.
ilk akla gelen bilimsel olarak kazı bilimidir. Arkeoloji, geçmişte yaşamış uygarlıkları, yazılı ve yazısız belgelerle birlikte, mimari kalıntılara ve maddi kalıntılara bakarak inceleyen bilim dalıdır. Aslında Arkeoloji; “ Biraz hayal, biraz masal ve en önemlisi de geçmişteki gerçeklerin yoğrulması sonucu ortaya çıkan sentezin” adıdır.
Eski zamanlardan kalma örenleri, anıtları, sanat eserlerini,ve her türlü eşyayı araştırma, bulma inceleme, yorumlayıp açıklama bilimidir.
Arkeoloji bize, geçmişte yaşamış insanların kullanmış olduğu araç gereçleri, sanatını, yaşam tarzını, düşünce yapısının, uygarlığa uzanan yolda katettiği mesafeleri anlatır.
Önemsenmesi gereken bölüm. Zira ülkemiz konumu olarak birçok medeniyete konukluk etmiş ve çok zengin topraklara sahip. Ve kesinlikle daha gün yüzüne çıkmayan birsürü eser var. Hatta bilinmeyen medeniyetler bile var.
iş bulma ihtimali oldukça düşük olan bir bölümdür. bu bölümü tercih edecekseniz bunu göze alarak tercihinizi yapın. mezun olduktan sonra dağ tepe dolaşıp kazı yapmayı göze alın da tercih edin bu bölümü. ya da biraz daha gayret gösterip aynı alanda akademik kariyer yapın.
Bu bölüme maddi kazanç gözüyle bakılmamalı. Arkeoloji bir tutkudur aşktır. Çok değerli bir bilim dalıdır. Ne yazık ki Türkiye gibi bir ülkede değeri bilinmiyor. Atatürk sayesinde arkeoloji Türkiye'de akademik bir bilim dalına gelmiştir.
an itibari ile bir kazıda çalışmamdan mütevellit bodoslama giriş yaptığım bilim dalı.
iş yok diyen bu işi bilmiyordur ya. arkeolog yok diye kazılarda millet sanat tarihçisi* yahut benim gibi tarihçi çalıştırıyor.
ülkede şu an aktif olarak 101 kazı varmış. arkeoloji okuyup, kendisini geliştiren birisinin en kötü eline çapa alıp da bir kazıda çalışamaması ihtimali cidden çok düşük.
Coo farklı bir bilim dalı. Hem felsefe hem tarih hem yaşanmışlık hem geçmiş asırlarda gezinti.
Tarih sevmesem bile arkeolojik tarihi okurken kendimi kaybediyorum. Bulgular üzerinden yola çıkıp oluşan fikirler vs.
Keşke zamanında arkeoloji okusaydim muhasebeden çok başarılı olurdum eminim.
Şimdi bu saatten sonra sınava girsem yapabilir miyim calisirken bilmiyorum ama çok.kurcaliyor aklımı.iatiyorum hakikaten.