bulgaristanda 1970 li yıllarda türklerle bulgarların birlikte yaşadığı bir köyde televizyon tamirinden iyi anlayan bir bulgar vardır. köyde tv lerin yaygınlaşması ile birlikte herkes arızalanan televizyonlarını bu adama götürmektedir. bu adam en sonunda evinin bir köşesini tv tamiri dükkanı yapmış ve gelen tvleri tamir etmeye başlamıştır. ancak bir süre sonra bu dükkanı kapatarak çiftçilik yapmaya devam etmiştir. dükkanı neden kapattığını soranlara ise:
"bu iş ince iş*, arızanın kaynağını bulabilmek için tüm gün uğraşıyorum ve sonunda birkaç kuruşluk bir parça değişimi ile gideriyorum. bu da bana bir kazanç sağlamıyor."
bu adam komunist bir rejimde yaşamasına rağmen emeğinin değerini bilmemektedir. eğer gerekli olan parçanın parası haricinde bir para isterse insanların hakkını yiyeceğini düşünmektedir. günümüzde ise serbest piyasa ekonomisi yüzünden herkes tuttuğunu sikmektedir. halkın hakkını sömüren politikacıları, görevini kötüye kullanan devlet görevlilerini, haksız kazanç sağlayan güç sahiplerini geçtim, sektörün devleri ile rekabet edemeyen küçük esnaf dahi günümüzde binbir hileye başvurmaktadır. düşünsenize bugün oruçlu iken kaç tane memur rüşvet aldı, kaç bakkal export sigara sattı, kaç mütteahhit malzemeden çaldı vs.. ve hepsi tüm gün tuttuğu orucun huzuru ve sevabıyla allah a karşı olan sorumluluklarını yerine getirdiklerini düşünüyorlar. (bkz: elhamdürillah)
amacım dinimi ve milletimi karalamak, aşağılamak değil, gerçekleri dilim döndüğünce anlatmaya çalışmaktı.