bilindiğinin tam aksine dost kötü günde değil iyi günde belli olur.
o sebepten kötü günde yanında olan herkes arkadaştır, ama velakin
öss de o kazanamazken senin boğaziçini kazandığını duyduğunda, yani iyi gününde içten gülebiliyorsa dosttur, yada o bisiklet bile bulamazken sen bmw aldığında kalpten gelen bi hayırlı olsun diyen dosttur.
efenim arkadaş samimidir, dost ise kardeştir. dolayısıyla arkadaş elini sallasan ellisi bile olsa, dost sayısı oldukça azdır. zaten dostu çok olanın da sırtı yere gelmemektedir.
arkadaş: neşeli günlerin insanı. sorunlara gelemez, çekemem ben seni der gider. yaralarına merhem olmak yerine, seni daha da yaralar. kendi yarası daha önemlidir çünkü onun için.
dost: neşeli ve üzgün günlerinde yanında olan insandır. kendi yarasından önce dostunun yarasını düşünür, merhem olur.
hani halı saha maçında kaleci olduğunda ilk yarım saat sadece 2 gol yemene rağmen, maçı kalende 15 gol yiyerek tamamlarsın ya, çünkü ilk yarım saat herkes defansa gelir. iyidir takım kondüsyonludur. ama birisi vardır ki son dakikalarda da yanına, defansa gelir. ve sürekli gol yemeni önlemeye çalıştıır. bazı maçlarda başarılı olur, bazılarında yapabileceği bir şey yoktur. ama kaybedilen maçlarda da dönüşte, serviste hep kaleci suçlanır yani sen. o seni suçlamaz, sana destek olur.
işte o sadece ilk yarım saat defansa gelip, serviste seni acımasızca eleştirenler yani gücü yettiğince destek olup, gücü tükendiğinde sana çemkirenler, arkadaştır.
defansa gelen, ne olursa olsun yanında durup sana destek olan ise dost.
arkadaşınız hastanede bir saatten falza sıra bekleyemezken, birde bakarsızız ki dostunuz size böbreğini vermiş.arkadaşlarınızı yuvarlak masada oturan üç beş adamın yanında geyik yaparken bulabilirsiniz, dostunuz ise sizi uçurumun kenarında hayat ile ölüm arasında iken buluverir aniden.
arkadaş yıllar sonra eski bir lise fotoğrafına baktığında senin yanında poz veren soyismini hatırlayamadığın okuldayken güzel vakit geçirip mezun olduktan sonra bir daha yüzünü görmediğin kişidir. dost ise yine aynı resme baktığında keşke bu resimde de şimdi olduğumuz gibi yanyana olsak dediğin kişidir. arkadaşların hayatına girişleri de sıkışları da farkedilmez hızda gerçekleşir. dostlar ise hayatına bir girdiler mi asla söküp atılamazlar. arkadaşa kendini anlatmak için dil dökene kadar dostun zaten seni anlamıştır. arkadaş şu an etrafında olan kimselerin çoğu dost ise hep hayalini kurduklarındır.
dost yüzüne baktığında ne demek istediğini anlayan, hatta ve hatta abartıyorum msn' e girdiğinizde selam verişinizden anlayıp ağzındaki baklayı çıkar diyen biridir. ***
arkadaş ise her gün görüşmenize rağmen size hiç bir şey ifade edemeyen insandır. **
"iyi arkadaş aldığın kararları destekleyip yanında olurlar, bense senin dostunum ve yapmaya cesaret edemediğin şeyi senin yerine yapıcam" demişti bir dostum. sanırım fark bu.
biri etekteki kıldır kestikçe çoğalır. diğerini kestiğiniz zaman yerine başkası çıkmaz. vay andaval dosta penis benzetmesi yaptı diye tepkiler alabilirim hepsine hazırlıklıyım bu örneği kesinlikle vermeliydim. insanın sağlam dostu gerçekten bir tane olur ve cidden kesmeyin yerine çıkmaz. kankaları bol kızlardan tepkiler alabilirim bu entry sadece erkek kisvesi altında girilmiştir. o yüzden örneğimiz penis.*
arkadaş herhangi bir gün karşınızda da olabilir ama dost bütün dünya karşınızdayken bile yanınızda olandır.. üstelik dost bunu yaparken haklı mı yoksa haksız mı olduğunuzu asla sorgulamaz..
arkadasiniz zaman zaman ne demek istediginizi dahi anlamazken; dostunuz satir aralarini da okur ve sizin kendinizi yormaniza bile gerek kalmadan halinizi anlar.