Filme gulmek icin gidenlerin begenmedigi film. Salonda kahkaha sesleri olmadi evet. Ama ben 69 istanbul sokaklari sahnelerini, çağlar çorumlunun muhtesem zeki muren taklidini seyrederken, 90lar populer pop sarkilarini cem yilmazdan dinlerken cok eglendim. Filmi cok sevdim.
cem yılmaz kafası olgusunu bir kere iyi anlamak lazım. sinema dilinde kendine özgü bir fantastik düşünce yapısı var cem yılmaz ın. bunu bilimkurgu ögelerle desteklerken bir taraftan da anadoludan beslenmesi cem yılmaz kafasının ufak bir özetidir. ali baba ve yedi cüceler, gora, arog, afir v 216 kısmen de pek yakında ve yahşi batı bir kişinin kendi dünyasında yarattığı özel karakter ve hikaye örgüsünün dramatik ve komedi ögeleriyle dışavurumudur.
arif v 216 ya gelirsek ben filmi çok sevdim. dekorlar, kıyafetler vs. zaten muhteşem ona diyecek kimsenin bir lafı oldugunu sanmıyorum ancak hala şunu okuyabiliyorum: uçak sahnesi nin dandikliği, uçaktan aşağı düşüler vb.
şimdi 80 lerde doğmuş nesillerin o sahnelere çok aşikar olduğunu ve filmi izlerken direk çocukluklarına gittiğini düşünüyorum. net o dönemlerde çekilmiş süpermen in birebir kopya efektlerini izledik o sahnede. ben okuldan döndüğüm o akşamüstlerinde elimde yağlı-ballıı ekmek ve full şekerli çakayımı yudumlarken izlediğim günlere döndüm. ve bunun gibi 10 larca sahne.
o yüzden bunları hissetmeyen adamlarla ben bu filmi zaten tartışmam. mesela daha filmin başında 216 nın gora dan getirdiği pino marka parfümün 90 larda çocuk olanların ne hissetiğini kimse anlayamaz. bir dönem herkes çam kokuyordu. ülkeye girmiş nadir ithal parfümlerdendi. mesela yılbaşı hediyeleri o dönem şu şekildeydi : toblerone, johhny walker ve pino.
cem yılmaz müthiş bir adam, harika bir senaryo ile geçmiş, gelecek, uzay ve anadolu insanıyla örüntülü eski türkiye nin tablosunu müthiş bir biçimde olumlu eleştiri yaparak yer yer övgüde bulunarak atıflarda bulunmuş.
bu adamın filmlerinin 20-30 sene sonra bile torun, çoluk, çocuk izlerken " vay be bu topraklarda böyle bir adam varmış " dedirtecek 2000 sonrası türkiye nin bir şansıdır cem yılmaz. izleyin ve izlettirin.
Emeğine sağlık cem Yılmazın tarzını bilenlerin daha öncede filmlerini izlemiş birinin keyifle izleyebileceği ince yerleri kolayca yakalayacağı emek verilmiş filmdir.
Doksanların ve ikibinli yılların şarkılarını tekrardan ince Bi tebessümle bize yalatmış ayrıca yeşilçamın efsanelerine güzel bir selam göndermiştir.
Ağırdan da nostalji yaşamadık değil.
çevremde ve sosyal medyada boş yere eleştirilen film. insanlar bu filmden hayatlarını değiştirmelerini ya da nefesleri kesilene kadar gülmelerini bekliyorlar, bekledikleriyle karşılaşmayınca da hemen acımasızca yerin dibine sokuyorlar. kişisel fikrim gayet keyifli zaman geçirebileceğiniz bir film. bir de değinmeden edemeyeceğim, lütfen artık sinema salonlarında filmin ortasında fotoğraf çekip hikaye paylaşmayın. aynı şeyleri tiyatroda yapanlar bile var. salonda bundan daha fazla utanç verici bir hareket olamaz.
cem yılmaz ha dese gülecek tayfaya gıcık olurum ama iyi ki internette hiç bir yorumu okumadan gitmişim de ön yargısız izlemişim filmi.
her saniyesi doluydu filmin. ali baba gibi kötü bir film olacak diye korktum ama gayet güzel zaman geçirebileceğiniz bir film olmuş. arada gora ve arog'dan açarım birkaç sahne keyfim yerine gelir, bu filmde de aynı ona benzer sahneler vardı. filmin bi dvd'si çıksa da durdura durdura izlesem.
kötü adam besim, erşan kuneri ve zeki müren favorilerim.
herkes gömmüş ama uçak sahnesinde arka planda plaktan şarkı çalarken aksiyon içinde olmalarına rağmen göklerde huşu içinde süzülmeleri, arif'in memnuniyetsizliği ve o süzülüşü nostaljik bir şekilde çekmeleri benim için on numaraydı.
Evet bir arkadaş demiski cem yılmaz bu film için hiç yapmadığı birseyi yaptı.reklam çalışmalarında çıkmadığı yer kalmadı diye.cok extra film için gezdi diyor.
Umarım oda tıpkı Ülker gibi yıllarca bu topraklarda varolup sonra buradaki edinilmislikleri yurt dışı şirketlerine satıp ingiltere'de fabrika kurup içten içe burada mevzular patlamak uzere ben kacayim corbama bakayım zihniyetinde değildir.
Ülke olarak zor günlerin bizi bekledigi önümüzdeki süreçte bakalım bizimle birlikte vataninin bekası için aramızdaki kalacak yoksa yalandan bir polemikle lanet olsun deyip yurt disinami temenni gocecek. Sanki bu hava kararmadan balıkçının denize bıraktığı büyük ağ gibi duruyor.bakalim herşeyi zaman gösterecek.bakalim sevdiklerimizden biri daha mı eksilecek..
Insanlara ve filmlere gönderme yapan vasat altı bir film. Bu üretkenlik değil hazıra kaçmak oluyor. Emek istiyordum açıkcası ve hayal kırıklığına uğradım.
filmin fazla komik olmamasından şikayet edenler ne yazık ki cem yılmaz'ın bu filmi çekme amacını anlayamamışlar. cem yılmaz günümüzde sevgisizliğin, hoşgörüsüzlüğün, şiddetin anormal seviyede artmış olması sebebiyle bu filminde özellikle eski türkiye'ye vurgu yapıp insanlarımıza bir çağrıda bulunmuştur. boşandığı eşine bile filmde rol vermesi anlayabilenler için bir mesajdır. kendisini yaklaşık 20 yıldır izliyoruz ve bir çok gösterisinde kendi çocukluk ve ergenlik dönemi olan 70 li ve 80 li yıllardan mutlaka bahsetmektedir. açıkçası ben önceden beri cem yılmaz'ın o dönemleri özlediğini tahmin ediyordum ve kendisinden bir gün böyle bir film bekliyordum.
filme büyük emek verilmiş. konusu ve atmosferi gayet güzel. retro tarzı mobilyaları, dekorları, kostümleri çok beğendim. 30 yaş üstüne hitap ediyor denilmesi çok yanlış. sadece ayhan ışık ile sadri alışık'ın dövüş tarzı ve gözlerin açılma esnasındaki altılı görüntü gibi birkaç detay o kuşağın gözünden kaçmayacak detaylar o kadar. beğenmediğim yanları da var ancak filme çok fazla puan kaybettirecek şeyler olduğunu düşünmüyorum. mesela filme çok para harcanmasına karşılık kullanılan uzay kapsulü maketi 1977'de çekilen star wars filminde kullanılan maketlerin yanına bile yaklaşamayacak kadar amatörce yapılmış. gizli arçelik reklamları iyi düşünülmüş ancak cep telefonuna gelen arçelik mesajı çok itici olmuş. zeki müren oyunculuğu mükemmel ancak filmin son kısmında zeki müren'in işin içine çok katılması güzel olmamış. uçağın kanadının üstünde sigara yakma sahnesi artık günümüz seyircisinin komiklik anlayışının çok altında.
filmin şu anki imdb puanı 8,0. özellikle komedi dalında kalitenin yerlerde süründüğü şu dönemlerde recep ivedik'e beşinci filmi çektirtecek kadar para kazandırmış izleyicinin g.o.r.a.'yı bahane ederek böyle yapımları haksızca eleştirmeye hakkı yok. genel olarak film benim beklentimi karşılamış durumda. gitmeniz tavsiye edilir efendim.
(unutamayacağım bir sahne; zafer algöz'ün okkalı bir tokat yedikten sonra hiç bozuntuya vermeden adeta yetmişlerin gazinocular kralı edasıyla tokat yediği adamı sanki kendi tokatlamış gibi siktir etmesi)
Eleştiri haketmeyen iç ısıtan bir aile komedisidir. Fakat saf komedi değildir. Cem Yılmaz'ın baba olduğunu ve bizim zamanımızda diyerek anlatıp yazdığını hissettim filmi izlerken. Oğluna bir mirası olmuş sanki bu film. Fakat yaşlanmış ve uzaklaşmış herkesten yükseklerde. O yüzden eski tadı kaybetmiş olmayı sanki izleyicide oda kabullenmiş gibi...
Gittim, gördüm, sevdim.. filmle ilgili iyiydi kötüydü şöyleydi böyleydi yazmayacağım. Sinema eleştirmeni değilim. Kısaca beğendim demek yeterli benim için. Zaten yeterince yazılmış giri var yukarılarda..
Farah zeynep’e diyecek sözüm yok çok güzel kadın be.. vallahi billahi.. o yüzden kendisiyle ilgili de yorum yapmiyciiim efennim..
Sözüm seda bakan’a.. behzat ç. Ve kardeş payıyla kendisine içimin kaynadığı, sonra yetenek sizsinizde ve çeşitli yerlerde bakıp “lan acaba o kadar iç gıdıklayacak biri değil mi?” Derken bu filmde tekrar gönlümü kazandı.. kendisini böyle işlerde görmek istiyoruz.. yazık etmesin.. sevgiler selamlar..
Özkan uğur, zafer algöz gibi efsanelere diyecek sözüm yok. Haddime de değil zaten..
Ne bileyim ben sevdim lan.. güzeldi her şey.. tebriks..
Bu arada arkadaşım figüranlık yapmıştı filmde aylar önce unutmuştum. Filmde görünce heyecan yaptım.. filmin sonunda arif’in tiradından hemen önce özkan uğur la seda bakan uçaktan havalimanına düştükleri anda kamera toplanan kalabalığı gösterirken arkadaki arabanın yanında duran çocuk belli belirsiz görünüyor gerçi ama olsun.. sinema oyuncusu arkadaşım var ollloooommm.. eheh.. isteyen imzalı foto ayarlarım..
Beğenenlerin dediği gibi büyük bir emek sarf edilmiş ama bazen emek her şey değildir.Şimdi görsel efektler ve yeşilçam göndermeleri yapıyor diye bir filme iyi diyebilmek bence saçma.
Yani onca yorum okudum ama filmi beğenen kimse,film hakkında düzgün bir yorum yapmadı.3 şey diyorlar.
1-efektler
2-yeşilçam göndermeleri
3-cem yılmaz
onun dışında kimse bir şey demiyor.Film size göre bundan mı ibaret,yeşilçam özetleri mi?O zaman gidin yeşilçam maratonu yapın ya,niye bu filme gidiyorsunuz ki?
Konuda vasat resmen.neymiş robot aşkı öğrenmek,dünyalı gibi yaşamak istiyormuş.Bu konu hollywood'da defalarca işlendi sanırsam,tam bir klişe.Gerçi ilk defa bir türk filmi bu konuyu işledi.Tabi bu konunun çalıntılığını değiştirmez.
Komedi kısmına gelince,yani bu filmde de sağolsun küfürler hiç eksik olmadı.Adam komedyen ama küfür etmeden güldürmeyi başaramıyor.Eskiden daha iyiydi.Resmen şahan gökbakar'ın chp'ye hitap eden versiyonuna döndü.
dün izledim,beğendim. senaryo,kostümler,espriler,göndermeler... on üzerinden sekizi layık görüyorum.
filme bok atanlar ince mizahtan anlamayan , sadece küfüre gülen , eskileri bilmeyen cahil 12-16 yaş arası ergenlerdir. siktirin gidin enes abinizin filmini izleyin yarın çıkacak.
beğenmeyenlerin beğenmemesinin en büyük sebebi beklentinin çok yüksek tutulması lansman kısmını biraz abarttılar sanırım. bence gülmek için bir sebep olmayan bu günlerde insanı gayet güldüren üzerinde çalışılmış bir film. öyle yerlerde yuvarlanacağınız sahneler pek yok ama filmin büyük kısmını gülerek geçiriyosunuz. filmin güzel olmasındaki önemli sebeplerden biride oyuncu kadrosunun çok zengin olması çok rolü olmayan karakterler bile başarılı oyunculardan seçilmiş.