teknik kapasitesi çok yüksek olan,klasik türk futbolcu mentalitesiyle yaşamaya başladığı için yeteneklerinin sınırlı kalacağını düşündüğüm gs'li futbolcu.
26 mart 2008 beyaz rusya turkiye maci nda, patates tarlası kıvamındaki sahaya 5 dakika katlanabilmiş milli futbolcu. akibeti hakkında net bir bilgi ortada yoktur. aynı sahada 20 dakika oynadıktan sonra sakatlanmış bir diğer futbolcu hamit ise sezonu kapatmıştır.
vikipedi'ye göre lakabı demir ayak'mış. ilk defa duydum, ayrıca ne alaka demir ayak?
gerçi aynı yerde, doğduğu şehir: türkiye, doğduğu ülke: istanbul yazıyor.
iki sezondur sergilediği performansına bakılırsa asla bi yıldız olamayacak oyuncu. sürekli aynı çalımlar, çalışmayan ayakların aksine fazlasıyla çalışan bi ağız, günümüz tipik futbolcusunun aksine az koşmak vs. bu ve benzeri yeneteklerini arttıramadıgı veya eksiklerini kapatamadıgı sürece avrupa'yı rüyasında bile zor görebilecek futbolcu. nerde o mleda boleslav macındaki arda, nerde şimdiki?
dipnot: galatasaray'lıyım. arda' yı korumaya devam, hadi bakalım.
başta fenerbahçe olarak bir çok klübün "ezik taraftar grubunu" oluşturan şahıslar tarafından kıskanılan, antipatik bulunulan, başarılı galatasaray futbolcusudur.
aynı çalımları atıyormuş, antipatikmiş, röportajı yatak üzerinde yapıyormuş ulan o kadar küçümsüyor ve beğenmiyorsan onun kadar olsana hadi?
ayrıca trabzonspor maçında takımı tek başına sırtlamış götürmüştür.
tamam güzel iyidir lafımız yok ama bir konuya parmak basmak lazım. sol kanatta oynadığı zamanlarda hep topu sağ ayağına çekmeye çalışıp orta açar. tamam güzeldir. zaten sağ ayağını daha iyi kullanabilen bir adam. ama hep de aynı şey yapılmazki be kardeşim. topu çizgiye kadar indir. sağ ayağına al. orta aç ya da göbeğe doğru in. artık sol ayağı ile de orta açmalıdır. yoksa tabiki gerçek galatasaraylıdır, candır. para kazanmak tabiki önemlidir onun için ama ondan da önemli içinde beslediği aşktır. galatasaray aşkıdır.
her maçta köpek gibi koşan, bütün çabasıyla savaşan, bizlere gerçek galatasaraylı olduğunu her maç tekrar gösteren türk futbolunun yıldızı. özellikle fenerbahce maçının son dakikalarındaki köşe gönderi bölgesinde olan mücadelede iki fenerbahçeli futbolcuya karşı topu kaybetmemek için verdiği savaş hepimize helal olsun lan dedirtmiştir.
yüreğini ortaya koyan bir futbolcu ve inanılmaz yetenekli. 2 sene sonra artık türkiye'de tutamayız. bir de yukarılarda bok atanlar olmuş kişiliğine falan. nesi antipatik bulunmuş anlamadım ki, gayet aklı başında, efendi efendi konuşuyor maçlardan sonra. rakibine bir saygısızlığını falan da görmedim. ha, sizin altyapınızdan böyle futbolcular çıkmadığı için hazımsızlık çekiyorsanız bilemem.
volkan demirel, diego lugano, ibrahim üzülmez, edu gibi antipatik futbolculardan usanmış şahsiyetlerin malesef ki bok atmaya çalıştığı yetenekli, başarılı ve akıllı futbolcumuzdur.
kendi takımlarında bir veya birden fazla antipatik futbolcunun bulunması sonucu tribal enfeksiyonlar geçirerek arda turan'ı antipatikleştirmeye çalışmak yerine başka hedeler ile uğraşsan tam süper olacak. *
hafta içinde bi gazeteye verdiği röportajda dile getirdiği; "buraya kadar getirmişken bırakmayız şampiyonluğu!" açıklamasının hakkını verdi bu geceki oyunuyla. bırakmadı, şampiyonluğun takımının elinden uçup gitmesine izin vermedi. helal olsun. bi ara ardasaray- sivasspor maçı izler gibi olduk lan. o derece iyi oynadı herif.
sezon başından beri çok iyi oynamış, muhteşem maçlar çıkarmış, galatasarayı müzmin sakat lincoln olmadığı zamanlarda yönetmiş, 23-24 yaşına geldiği zaman fernando torres misali galatasarayın kaptanı olabilecek yeni nesil makina.
şimdi efendime söyleyeyim insan şaşırıyor böyle insanların yorumlarını gördüğü zaman. misal, "ya arda çok şımardı, karı kızla takılıyo barlarda, işte sahada artistik hareketler yapıyo, öle kameralara poz verip de gülücük atıyo." ah be canlar. bir insan işini iyi yapıyorsa neden sahada artistik yapmasın. herkesin hayallerindendir bu, misal benim en boktan hayalim hınca hınç dolu bir stadda gol attıktan sonra tribünlerdeki bir manitaya "bu golü senin içi,n attım, bak ben attım yazdım bu golü." dercesine koşmak. hayır bakıyorum her klüpte zaten bir artist var. misal manu da cristiano ronaldo. adam omuz omuza mücadelede rakibini düşürüyor, topu alıp giderken arkasından hakem düdük çalıyor. cristiano taraftarlara dönüp kollarını birbirine bağlıyor, ilkokuldaki "sıçtın be hoca" bakışını atıyor. tamami ile artistik. bunları nerdeyse her maçta yapıyor. rooney gol atıyor, "işte buyum ben" dercesine ellerini açıp taraftara koşuyor. şimdi gs ile manu bir değil ama sonuçta bu adam şu anda galatasarayın cristiano ronaldo'su konumunda.
bi de hakkında yapılan en boktan yorum ise "abi kendini bitirdi bu yaşında, öldü artık. bitti. harcadı kendini." bak sen!? allah allah.. bitirmiş kendini. nasıl bitiyor bu adam? kıçında pille mi geziyor? adam çıkıp her maçta oynuyor futbolunu. savaşıyor, formasını terletiyor. sonra bitti yorumları geliyor. birader kıskanıyorsanız, sizin takımınızda böyle bir futbolcu olmadığını düşünüyorsanız bırakın adamı, bok atmayın bari. çocuk daha lise çağını yeni bitirmiş gençlerin yaşında. ergenlikten yeni çıkmış, hayata atılıyor. her alanda örnek olmasını bekleyenemez ki..
neyse, kısasa kısas şudur ki arda turan şu anda tük futbolunun en büyük değeridir. vazgeçilmezlerindendir. ileride de öyle olacaktır. siz ne kadar "vah vah gitti gencecik yaşında, bitirdi kendini" deseniz de o dün geceki gibi şovlarına devam edicektir. kulaklarını tıkamasını öğrendiği zaman da avrupa'da galatasaraydan daha büyük bir klübün yolunu tutup göğsümüzü kabartacaktır.
