bugün

iki ayağını artı kafasını iyi kullanır.
Hakettiğinden daha fazla markalaştırılmaya çalışılan nice topçu'dan biridir.
iki ayağını, kafasını ve beynini kullanabilir. ama beyninin sadece futbol tarafını kullanır.

http://www.magazinajanda....ine-yakalandi_o_59089.jpg
(bkz: vasat)
ne tür duygular içinde olduğu merak edilen taraftar tarafından protesto edilen futbolcu. futbolcuların özel hayatlarını da sahiplenen bu arkadaşlar için söylenmeye değer söz yok. ayrıca futbol bilgisi vasatı aşmayan yazarlar tarafından bakınızlar verilir kendisine.
eğer ki özel hayatı oynadığı futbolu etkiliyorsa belkide cebindeki son parayı vererek tribüne gelen insanların sonuna kadar eleştirmeye hakkı vardır. unutmasın ki kazandığı paraları o protesto yapan insanlar sayesinde kazanıyor. ayrıca en başta eleştirilmesi gerekenlerden de biri. sen eğer bu takımın kaptanıysan sahadayken takımı motive etmelisin, eğer takım ruhsuz oynuyorsa ilk eleştirilmesi gerekenlerden biri de o takımın kaptanıdır...

not: he iyi futbolcumudur evet iyi futbolcudur, baştacımıdır evet hala baştacıdır, kendine çeki düzen vermelimidir evet vermelidir. ligin bitmesine haftalar kala ayakta dimdik durmalımıdır evet durmalıdır, taraftara kendini affettirmelimidir evet affettirmelidir, affettirebilir mi evet affettirebilir...

(bkz: peşindeyiz)
Birkaç ay önce Paris Hilton sana yakışır denirken şimdi ıslıklanan Galatasarayın Kaptanı.
aşağıdaki linke tıklasın okusun, bilgilensin istediğim ''büyük'' sinema sever.

http://devrimderki.blogsp...ki-yok-ne-guzel-yaaa.html
şu an çapa tıp fakültesinde lösemili çocukları ziyaret ediyormuş kendisi gio ile beraber. yaptığı davranışla galatasaraylıları gururlandıran kişidir. yine gio ile beraber tabi...
ümit aktan'ın arda hakkında bugün duygusal bir yazısını okudum. paylaşmak istiyorum...

Rüzgâr özür dilese bile, dal kırılmış bir kere...

Bugün Murathan Mungan'ın bir şiirine döşenmiş muazzam bir bestenin kulaklarını çınlatacağım. Yeni Türkü'yü anacağım. Bir aşk mektubunun hasrete yol döşemiş, ucunu yakmış yar mektubun Ali Sami Yen Stadı'nda son pazar gecesi. Tavır almış sevdiğine. Kırmış birazcık kalemini. Haykırmış hoyratça sitemini çizmeden yukarı aşarak, kabından taşarak...

Galatasaray taraftarı elden bir mektup verdi Ali Sami Yen'de geçen pazar gecesi sevdiğine.
Ayrılık yoktu içinde ama hasretin eskittiği prangalara dokunup geçti sevdiği gözünün önünde bi şeyler becermeye çalışırken.
Oyuncu seçti ve aşağıladı açıkça...
Arada kontrolü kaybedip en has öz evladını da payladı...
Hani, insan evladını döver de komşunun oğlunun anlamasını ister hatasını. Onu dövemez de öz oğlunu pataklar bir güzel...
Öyle yaptı Arda ya...
Mektubun bazı yerleri görgüsüzce, geneli doğru, çoğunluğunda ise acımasızlık doluydu...
Koş, savaş, yenilsen de umurumda değil, yeter ki istediğini ve denediğini bana göster diyordu her satırın arasında...
En azından sana paranı vermek için evinin nafakasından kesip, sen yenildiğinde evdeki çocuğa ve kadına hayatı haram eden ben kadar üzüleceksin maçtan sonra dedi...
Ben öyle anladım...
Ben kahrolurken sen şampanyalar patlatamazsın dedi yüzüne karşı birinin.
Hatası ona kızarken öz çocuğunu da onun yanına koymasıydı...
Orası iyi yazılmamıştı mektubun...
Dalı kıran orasıydı...

Olmasa mektubun... Mektupların olmasaaa...
Seni bağışlamam tekmeye kafan uzanmıyorsa... dedi mektubun ilerleyen dakikalarında.
Sonra da durup dururken haykırdı kendi felsefesini. Onların haykırışından ben şunu anladım:
Bana ne senin ülkendeki veya geldiğin yerdeki profesyonellik anlayışından... Bana ne maç biter iş biter tavrından... Burası Türkiye... Ben, benim normlarıma göre bir takım için ay sonunda bile olsa son paramı verir maça giderim...
Satır aralarında ayrıca Seni çok beğeniyorum... Seni çok seviyorum. Karşılıksız da olsa sana aşığım... Fenerbahçe yi yenemesen de, şampiyon olamasan da seni çok seviyorum... deniyordu. Islık ve yuh sesleri başka yerlere uzansa da mektup çok açık bir sitem mektubuydu ama asla veda mektubu değildi...
Jo ne anladı bilemem ama Arda ya biraz ayıp oldu. Medyanın kurbanı oldu. Sevgilisine sinema kapatan çocuk, sanki sevgilisine meyhane kapatmış gibi gösterildi ve mektubu yazanlar tahrikçilere kapılarak o satırlarda yanlış yaptı...
Sevgi affeder mi bilemem...
Ama bildiğim, aşkın içinde pişmanlığın asla olmadığıdır...
Yıkılan hayallere veriyorum hoyratlığını...
Mektup çok açık bir notla bitiyordu:
Ellerimde çiçekler... Kapında sırılsıklam... Görürsen sakın şaşırmaaaa...
liverpool taraftarlarının, gelecek sezonki kadrolarında görmek istediği isimlerin en başında gelen futbolcu. forumlarını ziyaret edene kadar bizim habercilerin abarttığını düşünüyordum nitekim doğruymuş. adamlar arda' yı çok istiyor. ben de bir galatasaraylı olarak hayırlısı diyorum...
lucas neil ile birlikte oynadığı gs bonus reklamıyla güldüren ve eğlendiren futbolcu. son zamanlardaki mutsuz ve bıkkın haline nazaran eski arda'yı hatırlatmış, işte bildiğimiz arda dedirmiştir.
Frank Rijkaard'in kendisi hakkında yorumu şöyledir: eğer en yüksek ağaç sizseniz, en fazla rüzgari siz alirsiniz.

(bkz: 17 nisan 2010 manisapor galatasaray maçı)
ve arda maç sırasında rijkaard'a cevap vermiştir;

"rüzgar ne kadar özür dilerse dilesin, dal artık kırılmıştır"

sezon sonu ayrılacağına üzüldüğüm galatasaray'ın büyük kaptanı, küçük adamların büyük karın ağrısı...
galatasaray taraftarının geçen hafta protesto amacıyla kız arkadaşıyla olan özel hayatına dil uzattığı bu hafta da büyük kaptan diye bağırarak yavşaklık yaptığı gelecek sezon ingilterede izleyeceğimiz futbolcu.
buradan kendisine bir ağabey , bir kardeş olarak sesleniyorum.

arda, çok genç yaşta çok büyük işler yaşadın. senden büyük olmama rağmen sana saygı duyuyorum. lakin fazla duygusalsın. karı kızın peşinde çok geziyorsun. sinem kobal'a sözüm. bırak şu kızı. bırak oğlum. hayat kısa değmez bir kıza. gidicen ingiltereye, sürtücen tuncayın götünde. biliyorum bunu. kal galatasaray'da, kal burada. ulan ben seni evlendiririm eli ayağı düzgün bi kızla. ne işin var artislerle?

artis mi? ne artisi? artis ne arar la bazarda.
gelmiş geçmiş en kaliteli türk utbolcularındandır.Şimdiden kendini eleştirenlerin çoğundan da iyi bir kariyere sahip futbolcudur.Büyük maçlarda büyük oyuncudur.Şu sıralar taraftarla problemleri vardır.Ancak genç bir Türk erkeğine sevgilisine karısına vb. dil uzatırsan kolay kola barışmayacaktır.Alex in ligimizde tek yan yana oynamak istediği futbolcudur.Çok zekidir.Okulda da başarılı bir dönem geçirmiş ancak futbolu seçmiştir.
t
Türk toplumunun kimse kusura bakmasın ve üstüne alınmasın ama ne kadar kompleksli ve alaturka kültüre sahip olduğunun
bir anlamda aynasıdır arda turan. şimdilerde ne konuşuluyor, vay efendim arda sinem için sinema kapatmış. bütün
tantana bu. bir tarafınıza mı giriyor kardeşim. bana göre görgüsüzlük ama sonuçta kız arkadaşının hoşuna gidiyorsa
bize laf düşmez. zaten arda'dan da ben paçalarından kültür akan birisi olmasını beklemem. genç yaşta tonla parayı
ve şöhreti elde eden tipik türk futbolcusu karakterine sahiptir. dolaysıyla yaptıkları ne eksik ne fazladır. bende
isterdim bu kadar şöhretli biri olup manken gibi kızlarla gezmeyi, herkes ister. ama bunu bir kompleks haline
getirip, bu çocuğu gündemin baş köşesine oturtup çizgiyi aşan eleştiriler yapmak, aşağılayarak arda üzerinden ego
tatmini yapmak çok yanlış. ben ne arda hayranıyım ne de galatasaraylı. ama bu ülkede her zaman ortalama futbolcu
olmak lazım. biraz ortalamanın üstünde yıldız seviyesinde oyuncu olduğunuzda,biraz sempatik olup, biraz ağzınız laf
yapıyorsa işte arda turan'ın düşütüğü duruma düşüyorsunuz. insanlara eğlence çıkıyor. onun için arda'nın yapacağı
en hayırlı iş tez zamanda talibi olan takımlardan birine avrupaya gitmeli. başarısız olacaksa da orda olsun. hem
oralarda sinem kobal'ı da tanımazlar.
kısa boyluların yakışıklı olanından.
eskiden sadece ebleh derdim, şimdiyse hem ebleh hem de toy diyorum. bu tamlama yüz ifadesine cuk oturuyor. aferin bana.
5 sene sonraki liverpool fc kaptanı . sevgiler.
Bursa maçından önce yuhalansın, haddini bilsin, hiç kimse galatasaray taraftarından büyük değildir.
--spoiler--
this is gs bonus
--spoiler--

ingilizceni geliştir biraz arda olmaz böyle. geliştir, seneye bizi bırakıp avrupalara gideceksen...
(bkz: trip yapmasana bana)
onu bu kadar yücelten, gelmiş geçmiş en iyi oyunculardan biri olarak gösterilen messiyle karşılaştıran taraftarın yeri geldiğinde onu yerden yere vurmaya hakkı vardır.kaptanda olsa bu havalara girmenin gereği yok.