muhtemelen iki kişidirler. biri bayan biri bey... genç erkek kızı evinden alıp bu gece güzel bir yemeğe gideceklerini söylemiştir. kız saçını taramış, zarif elbisesini ve topuklu ayakkabılarını giymiş erkeği bekliyordur. kapı çalınır çalınmaz kızımız son birkez aynaya bakmış rujunu tazelemiş ve parfümünü sıkıp kapıyı açmıştır. erkek kızın zerafeti ve hoşluğu karşısında kendini tutamayıp aşk sarhoşluğu ile kızın al yanağına bir buse kondurmuştur vee artık o güzel gece başlamak üzeredir. evden çıkıp mütevazı arabalarına binerler kız nereye gideceğini hala daha bilmemektedir adam arabayı deniz kenarına götürür arka koltuktan iki kadeh ve şarap şişesini alır kız şaşkındır ve erkeğin ağzından şu kelimeler dökülür;
-seni kimsenin görmesine kıyamam, yalnız bana bak, yalnız benim gözlerim görsün seni bu gece. gözlerin sarhoş etsin beni. müzik sesin olsun, dudakların kor..
kadehlerinden birer yudum şarap alırlar birbirlerine bakarlar bakarlar bakarlar...
ve işte bu iki sevgiliyi dışardan görenler aaa işte bunlar o arabanın içinde şarap içen tipler değil mi? derler...
sevdikleri mekanda sevdikleri içkiyi içen kişilerdir. ayrıca mesa salata'da* ya da teras 6'da içki içen kişilerden pek farkları yoktur; tek farkları vardır, o da eğlenmek için bütçelerinin olmamasıdır.
öyle ya sözlük, sana göre parasız insanın eğlenmesi hoş değildir, hatta sen o insanların yaşamasını dahi istemezsin. sana göre bu dünya bizim, ötekiler sadece dekor.
kafaları dinlerdik boş arsalarda 2,5 liralık şaraplarla. dünyayı kurtarır, aşkları batırırdık o şişelerle. siz yusuf atarken biz isa'yı gerer, muhammed'i asardık.
muhtemelen 4 kişilerdir. beyaz atletleri vardır. beyaz bir tofaş arabada son sez ismail yk veya cengiz kurtoğlu açmışlardır. kollarını dışarı sarkıtıp laf atılcak birini ararlar.
