efenim çok etkili ve yararlı bir yöntemdir. şimdi şöyle yapılır bu iş.
kısa süreli arrlar verilir.
sonra sözlükte ağır basan sosyal, politik, ekonomik profilleri anlamak için sözlüğe girilir. ekonomiyle ilgili, güncel olaylarla ilgili, dinle ilgili bikaç entry girilir. ama ilk giriş olduğu için çok da sivri olunmaması gerekir.
sonra bu "çok sivri olmayan" entrylere gelen feedbacklere bakılır.
sonra olabilecekler;
1- eksi oylar görülür ve herşeyin aynı olduğu, yazarların aynı sığlıkta, aynı apolitik, aynı cehalet içinde, saçma sapan konulara yönelik hiçbir derinliği olmayan yorumlarla sözlük hayatını sürdüğü görülür. sözlükten tekrar uzaklaşılır.
2- aklı başında yorumlar görülür. sevinilir. devam edilir.
(tabi herkesi kastetmiyorum. ağırlık meselesi, heh heh.)
sözlükleri az biraz bu sıkıcı iş hayatını renklendirmek için kullanan yazarların, "ulan burda da sinirlerim bozulacaksa giderim" şiarıyla yaptığı uygulamadır. yanlış yerlere çekmemek lazımdır. tek yol devrimdir.
iş hayatına atılmış, stres içindeki birçok yazarın içinde bulunduğu eylemdir. sadece ve sadece günün telaşından, sıkıntısından kurtulmak adına zaman zaman esprili, zaman zaman dandik, zaman zaman akılcı entry'ler girerek eğlenmeye çalışırlar. burası tbmm değil. bunun farkına varamayan, klavyesiyle vatanı kurtaran, filozof kılığına giren, "aman ne kadar kalitesiz sözlük bu" diye başlık sıçanlar; aslında bilgisiyle 5 tane kendisinden sıçabileceğini bilmedikleri bu yazarlara çamur atıp moral bozmaktadırlar. bu uzun cümleyi anlama kapasitesine sahip olmadıkları aşikar olan bu zatlar ancak eksi butonuna tıklayıp "ııyy iğrenç" diyerek üstlerindeki bu cehaleti, bu ezilmişliği atmaya çalışacaklardır. "çok biliyorum" diye ortalarda gezen bu tipleri, kimse siklemediği için, gelip sanal alemde ahkam keserler. vallahi billahi, gerçekte de, sanalda da sikimde değilsiniz. ben abidik gubidik başlıklara entry girerek keyfime keyif katarım, sonra gider işime bakarım.
