yaklasik bes saattir soylene soylene akraba olmaya cabaladigim firmadir kendileri. olaylar soyle gelismistir sozluk: itunes'u uzun zamandir sadece ipod icin kullanmakta olan bir vatandasim ben. telefonuma herhangi bir video yuklemek icin asirlar sonra iphone ile baglandim kendilerine. 1000 kusur parca es kaza iphone'a yuklenmesin diye muzik, video vs. ne var ne yoksa listemi temizledim. her pislige karsi onceden hazirlikliyim yani, neme lazim apple bu, saka olmaz.
karsima soyle bir yazi cikti baglanir baglanmaz: 'a new version of hede hodo is available for your iphone, would you like to download?' manyagim ya ben, hade olsun dedim. demez olaydim. yaklasik dort saat programin inmesini bekledim, yaklasik bir kusur saat programin iphone'a yuklenmesini bekledim. 'sync' etti, 'activate' etti, zort etti derken itunes ekraninda turkce meali ile bir yazi cikti: lutfen pin kodu olmayan bir sim kart takiniz. niye?!
hadi pin kodunu iptal edelim dedik, ne mumkun. telefon kilitli, nereyi tiklasan pin kodu olmayan kart tak deyip duruyor, inadi inat. o kadar uzun zaman gecmis ki, sim kart nasil cikarilir onu da unutmusum. internete baktim, ogrendim ancak simdi de sim kart cikarma ignesi nerede, ondan haberim yok. evi dagittim, bir saat icinde nihayet onu da buldum. ama artik vucudumdaki her yerden dumanlar cikiyor, resmen duduklu tencere misali enginlere sigmayip tasiyorum.
igne de bulundu, sirada yedek bir telefon bulunup icine sim karti yerlestirmek ve pin kodunu iptal etmek kaldi. evet, onu da basardim. inanilmaz ama gercek, telefonumu guncelleyebildim, hem de sadece ve sadece bes saat icinde! hayat ne guzel degil mi? iphone'lar falan... artik mutluyum, huzurluyum. telefonunu en nihayetinde aktive edebilmis bir sevgi kelebegi olarak tum kalbimle diyorum ki; apple sana kafam girsin.
'ısırmanın' ingilizce karşılığı 'bite'tır; 'bite' ile 'byte' birbirine telaffuz bakımından benzerler. ve 'byte' 8 bit'e eşittir.(0-1 formunda (bkz: makine dili)) apple'ın amblemi buradan gelmektir; bite - byte.
ambleminde ısırılmış elma olmasının anlamı ;
alan turing in siyanür enjekte ettiği elmayı ısırarak intihar etmesi olan marka. *
--spoiler--
Özür dileriz Alan, sen çok daha iyisine layıktın." Bilgisayarın babası, yapay zekayı hayal eden dáhî matematikçi, ikinci Dünya Savaşının gidişatını değiştiren ulusal kahraman Alan Turingin, ingiliz yargıçlarının gözünde affedilmez bir suçu vardı. Homoseksüeldi! Pamuk Prenses gibi elmayı ısırıp uyumaya karar verdi...
--spoiler--
kaynak; http://www.t24.com.tr/haberdetay/62948.aspx ]
apple corps adlı şirketin markasını ve amblemini çorup bugünlere gelen; tom hanks'e oscar kazandıran forrest gump filminde; aykırı karekterimizin güya sahibi olduğu firma. harika ürünleri var. ama gıcık kapıyorum.
çok ayıptır söylemesi hackintosh yapıp Mac OSX Leopard'ı bilgisayarıma kurduğumda, Windows 7 ile bazı özelliklerin benzeştiğini gördüm. Ki leopard Windows 7'den daha önce piyasaya sürülmüştü. yine bi' yanlamaca söz konusu gibi geliyor.
Elektronik cihaz üretimi ya da satış değil, başka bir şey yapmaktadır apple. sanat gibi. fiyatları fahiş bulunabilir, ancak apple daha çok high-end diye tabir edilen, üst segmente hitap etmekte. doğrusunu söylemek gerekirse firmaya havasını katan şey bu. ne demişler, "nasıl olmak istiyorsan, şimdiden öyle davranmaya başla. zamanla istediğin kişi olma yolunda ilerlediğini göreceksin."
stratejik açıdan firmanın ceo'su steve jobs muazzam derecede önem taşımaktadır. kendilerini sanatçı olarak nitelendirmektedir.
Microsoft, IBM, Apple, Xerox, altair vb, silikon vadisinden bahseden pirates of the silicon valley'i izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Bir de triumph of the nerds var ancak bu, silikon vadisi korsanları'nın aksine gerçek görüntüler içeriyor. bu arada firma multitasking özelliğini iPhone OS 4.0 ile kullanıcılara sunacaktır. böylece kullanıcıların burun kıvırdığı ipad daha nitelikli bir hale gelecek. ancak yeni işletim sisteminden iPhone 2G kullanıcıları faydalanamayacak, bilginize.
microsoft'u geçip amerika'nın en büyük 2. şirketi olmuşlardır.
birincisi için (bkz: exxon mobil)
bu durum apple'ı dünyanın da en büyük 3. şirketi yapıyor sanırım.
ikincisi için tekrar buyrun (bkz: exxon mobil)
birincisi için (bkz: royal dutch shell)
şayet apple dünya üçüncüsü walmart'ı geçmişti microsoft'u geçmeden önce.
deneyim sahibi biri olarak şunu söyleyebilirim ki, apple marka bir ürüne sahip olmak istiyorsanız bunu kesinlikle lydia'dan yapmalısınız. işini gayet ciddi yapan ürünler hakkında gerçekten bilgiye sahip insanlar çalışıyor burada. bunun dışında bir ürün aldınız diyelim; ürüne verilen standart garantiye ek olarak donanım, yazılım ve hizmetleri de içeriyor.
internet sitesinin dünya ülkelerini ve hangi kıtada olduğunu gösterir kısmında türkiye'yi avrupa'da göstermiştir. sevinçten şuan timsah yürüyüşü yapıyorum tek başıma.
"itunes nedir ya neden şimdi bu". "eziyet misiniz koca şirket olarak". eleştirilerine yakın çevrem tarafımdan şahit olduğum dünyanın en değerli şirketlerindendir.
insanlara içi boş dışı güzel yanlızca 135$'a ürettiği i-phone denen cihazı insanlara 1500 tl den satan, i-pad isimli ilginç yeni bir ürün çıkarıp işletim sisteminde multi process özelliğini olmayan gereksiz bir donanım ve yazılım firmasıdır.
+Abi deliriyorum bu elma logosu varya !?
-Ee evet n'olmuş ?
+Sence kırmızı elma olarak mı düşünmüşler ? Yoksa sarı ve ya yeşil mi ?
-Allah belanı versin.
bütün ürünleri kaliteli, kullanımı kolay, diğer rakiplerinden bir adım önde olan; son kullanıcıların sevdiği, kendinden bir parçaymış gibi değer verdiği şirket.
burada önemli olan şirket misyon ve vizyonu'nun önemi.
microsoft bazı dersler alsaydı şu an bambaşka bir boyutaydı. bütün kullanıcıların (kullanmalarına rağmen) bir soğukluk hissettiği ortadadır. tabi bunda diğer teknoloji devlerinin bir birlik içerisinde hareket etmesinin de payı büyüktür.