Bugün 6000 kişiden biri olarak Atatürk portresi yaptığımız yer. Anıtkabir'in bir albeniye ihtiyacı yok çünkü adı üstünde anıt mezar. Oraya giden insanların kalbi yeter orayı güzel yapmaya. O kadar güzel kalplerimiz var ki 35 derece sıcakta kıpırdamadan duran askere yelpaze ile rüzgar yapıyorlardı her askerin başında birileri vardı biri bırakınca biri devam ediyordu. bunlar hafife alınacak şeyler değil. Gerçek manevi duygular. Oraya gelen 6000'den fazla insan olduğu söylendi anıtkabir herkes için önemli her zamanda öyle kalacak. Ben bugün bunu gördüm.
Hiç yorulmadan bıkmadan her sene 3-4 kere gittiğim ve gideceğim atamın bulunduğu yerdir. Ayrıca 26 ağustos'ta dünyanın en büyük Atatürk portresi için 6000 gönüllü ile dolup taşacaktır.
Yok uzerinden ucak gecemiyomus, yok fuzelere karsi koruma kalkani varmis, birakin bu hikayeleri. Araba ile iceri girerken arabadan inip xray cihazina giriyorsunuz, sonra arabaya binip devam. Bu ne amk allah askina. Arabaya bakan bile yok. Bunun disinda orada askerlik yapmis birinden duydugum bir kac sey var ki anlatmaya dilim varmiyo.
Bazı lamboz islamist teröristlerin yıkma hayalleri kurduğu yapıdır. Hele bir yıkmaya çalışsınlar da onların et ve kemiklerinden de kabenin birebir maketini yapalım.
atatürk'ün naaşının bulunması dışında, ki onu da bizzat aha şurada yatıyor diyerek göremiyorsunuz, pek bir esprisi olmayan yer.
havasız ve ışıksız müzesi ziyaret edilirken ''fotoğraf çekmek yasaktır'' sözlerinin sıklıkla duyulduğu görevlilere de sahiptir.
ben ise en çok ismet inönü'nün kabrinden anıtkabir'E bakmasını sevdim.
sadece baktım.
Görülen kabir, Atatürk ün gerçek kabri olmayıp, o kabrin 7 veya 8 metre altında Gizli Oda denilen yerde Atatürk ün gerçek kabri bulunmaktadır. Arabadan inildikten sonra ki, anıtkabire gidene kadar sağlı sollu olmak üzere 24 aslanın olduğu yolun adı aslanlı yoldur. Atatürk ün temsili kabrin tam hizasında, o büyük alanın bir ucunda ismet inönü nün kabri bulunmaktadır. Ben ilk defa gittim geçenlerde. Böyle dağın başında çok yüksek, herkesin göremediği yer sanardım. Meğersem sokakların arasında, yanlarında apartmanlar olan bir yer. Herkesin gidip görmesini önerdiğim yerdir.
edit: Renkli kıyafet, şort ve etekle gidilmesi hoş görülmez.
Araba ile girmek istediginizde, arabadan inip kontrol noktasinda x ray cihazindan gecip tekrar arabaya binip devam ettiginiz yer. Arabayi arayan yok. ust duzey bi guvenlik gercekten.
ankara'da oluşumun en güzel yanıdır. odamdan görünüyor ve ben her sabah ata'ma selam veriyorum, ne yazıkki üzülerek,bir çok şeyin şu an böyle olmaması gerektiğini bilerek...
APTALLARIN HALA MASON MABEDI DEDIGI YERDIR. LAN SALAK SENIN O MASON YERI DEDIGIN YAPILAR BINLERCE YILDIR BU ANADOLUDA EFES HARABELRINI BIRAZ BENZETEBILRISIN MESELA. ONDADA SUTUN VAR ATINADA AKROPOLIS VAR! NE CAHIL CUHELLA ADAMLAR VAR AQ! DUSUNMEYI BETIMLEMEYI BILE YAPAMIYOR. PILAVI BIRAKIN OGLUM ET YIYIN BIRAZ ET ,ISPANAK YIYIN, MEYVE YIYIN. ŞALGAM iÇiN ACILI ACILI.
birilerinin el uzatması halinde o elin solcular ve ulkuculerin belki de bir isgal haric birlikte hareket edecegi tek ayaklanmayla kırılacagı atamızın kabri.
ek : zoruna gidenler var bir kere denesinler ulku ocaklarinin onunde ataturkun mezarini yikacaz desinler bakalım ne oluyor.
her fırsatta türk'lüğe vurgu yapmış gazi mustafa kemal'in bu vurgusuna yakışmayan bina.
bazı projeleri gördüm arkadaşlarda buraya koymuşlar türk oldukları iddia edilen iki prof yunan tapınağı yaparken alman bir prof. buhara'daki camiye ve türbeye benzer bir proje sunmuş.
açık açık tartışılmalıdır türk halkının bu en önemli liderlerinden birine bu anıt neden reva görülmüş?
Bir gün ama birgün kıymetinin daha çok anlaşılıp hatta mumların yakılacağı yerdir Anıtkabir. içinde dünyada az bulunur bir önder, yüce bir kutsal yatmaktadır.
mail kutuma anıtkabirin bilinmeyen yönleri hakkında bir mail gönderilmiştir. ilgilenenler, okumak isteyenler için ;
Türk milletinin kalbinin attığı yer olan Anıtkabir, bilinen siluetinin yanı sıra bilinmeyen bir çok gerçeği de yıllardır derinliklerinde saklıyor. Yapımı 9 yılda tamamlanan yaklaşık 150 bin ton ağırlığındaki Anıtkabir, heykellerinden süslemelerine, kulelerinden kabartmalarına kadar pek çok özel anlamlarla yüklü...
Anıtkabir Komutanlığından alınan bilgiye göre, yapımına 9 Ekim 1944de başlanan ve 1 Eylül 1953de tamamlanan Anıtkabirin yerini ilk olarak Aydın Milletvekili Mithat Aydın önerdi. Atanın kabrinin yapımıyla ilgili komisyon Etnoğrafya Müzesi, TBMMnin arkasındaki tepe (Kabatepe), Ankara Kalesi, Altındağ ve Gazi Orman Çiftliği seçeneklerini eleyerek tam Çankayada karar kılacağı sırada, Aydın Milletvekili Mithat Aydın daha sonra Anıttepe olarak adlandırılacak olan Rasattepeyi önerdi. Komisyon üyelerinin de burayı gördükten sonra Aydına hak vermeleri üzerine Anıtkabirin Rasattepeye yapılması kararlaştırıldı. Türk milletine gömüleceği yer konusunda bir vasiyette bulunmayan Atatürkün yıllar önce bir gezi sırasında Rasattepeyi gezerken ağzından dökülen Bu tepe ne güzel bir anıt yeri... sözleri de bugün için çok anlamlı...
Anıtkabir için 1941de açılan yarışmaya, ikinci Dünya Savaşının en çetin günleri yaşanmasına rağmen Türkiye, Almanya, italya, Avusturya, isviçre, Fransa ve Çekoslovakyadan toplam 49 proje katıldı. Ancak en çok beğenilen üç proje arasında Prof. Emin Onat ile Doç. Orhan Ardanın 25 numaralı projesi kabul edildi.
VATAN TOPRAĞINDA YATIYOR
750 bin metrekarelik bir alan üzerinde aslanlı yol, tören meydanı, mozole ve on kuleden oluşan Anıtkabir, 907 metre yüksekte yer alıyor. Atanın kabri 40 tonluk yekpare mermerden yapılan sembolik lahtin yaklaşık 7 metre altındaki mezar odasında bulunuyor Türk milletinin kalbine gömdüğü Atatürk, Selçuklu-Osmanlı kümbet mimarisine göre yapılmış sekizgen şeklindeki mezar odasında vatan toprağında yatıyor.
Ölümünden 15 yıl sonra Etnoğrafya Müzesindeki geçici istirahatgahından Anıtkabire nakledilen Atanın naaşı, tahnit işlemi çözülerek, Suriyedeki Caber Kalesi, Koredeki Türk şehitliği, Selanikteki doğduğu evin bahçesi, KKTC ve illerden getirilen toprakların harmanlandığı vatan toprağına islami usullere göre kefenlenerek ve yüzü kıbleye bakacak şekilde defnedildi. Atanın kabrinin yer aldığı mezar odasına, Genelkurmay Başkanının izniyle girilebiliyor.
ASLANLARIN SIRRI
Türk milleti için kutsal değerlerle kuşatılan Anıtkabirdeki her mimari unsur ayrı bir mana taşıyor. Atanın kabrine ulaşan 262 metrelik Aslanlı yolun sağ ve solunda bulunan 24 aslan, 24 Oğuz boyunu temsil ediyor. Türk kültüründe güç sembolü olduğu için seçilen aslan figürlerinin çift olması milletin birlik ve bütünlüğünü vurgularken, aslanların kedi gibi yatar pozisyonda olması ise bu büyük gücün barışseverliğini sembolize ediyor. Ziyaretçilerin de kabrin manevi atmosferine ayak uydurmaya yönlendirildiği Aslanlı yolda, taşlar Atanın huzuruna çıkanların başlarının öne eğik olması için 5 santimlik çim boşluğu bırakılarak döşenmiş.
Depreme karşı dayanıklı kılmak için tıpkı bir geminin su altındaki kısmı gibi toprağın içine yerleştirilen Anıtkabirde mozolenin iç duvar ve zemini en nadide mermerlerle kaplanırken, tavanları renkli ve altın varaklı italyan mozaikleriyle süslenmiş. Milli değerleri temsil eden isimler verilen ve Selçuklu çadır mimarisinin özelliklerini yansıtan bir mimariyle yapılan 10 kule Anıtkabirin siluetine ayrı bir değer katıyor.
BAYRAK DiREĞi ABDDEN GELDi
Anıtkabirin diğer unsurlarında olduğu gibi bayrak direği de çok özel... Anıtkabirin 33,5 metre uzunluğundaki bayrak direğini 1946 yılında Nazmi Cemal adlı bir Türk vatandaşı ABDden gönderdi. 4 metresi kaidenin altında gömülü bulunan direğin 29,5 metresi görülebiliyor.
MÜZEDEKi ESERLER
Anıtkabirdeki Atatürk Müzesi de Atanın doldurulmuş köpeği Fokstan tıraş takımlarına, bastonlarından aldığı çok özel hediyelere kadar özel hayatını yansıtan pek çok nadide parçaya evsahipliği yapıyor. Atanın anne ve babasının fotoğrafları, Türkiye Cumhuriyetinin verdiği eski yazı ve Latin harfleriyle basılmış iki nüfus cüzdanı, Göğsünde taşımayı en çok sevdiği madalyalardan biri olan 1917de Sultan 5. Mehmet Reşatın verdiği altın imtiyaz madalyası, Sovyet Mareşali Voroshilov ve iran Şahı Pehlevinin hediye ettiği değerli taşlarla süslü kılıçlar ve ince bir zevkin ürünü olan saatleri dikkat çekici parçalar arasında...
Atatürkün hem baston hem de tüfek olarak kullanılabilen özel silahı, manevi kızları Sabiha Gökçen ve Afet inana hediye ettiği çok özel tabancaların da sergilendiği müzede, manevi kızı Rukiye Erkine hediye ettiği, ancak bir mercek yardımıyla okunabilen metal mahfazası içinde mini bir Kuran dikkati çekiyor.
ETiYOPYA KRALININ iLGiNÇ ÇELENGi
Milletvekili mazbataları ve 1927 yılında yaklaşık 5 günde okuduğu Nutukun orijinal metninin de yer aldığı müzede, Etiyopya Kralı Haile Selasiyenin 1967 yılında Anıtkabir ziyaretinde mozoleye bıraktığı iki büyük gül dalıyla sembolize edilen gümüş çelenk de en ilginç parçalardan birisi...
Anıtkabirdeki Atatürk Müzesinde ayrıca okumaya büyük önem veren Atatürkün özel kitaplığında bulunan Türk ve islam tarihi, dil, edebiyat, sosyal bilimler, bilim ve teknik konularındaki Türkçe, Osmanlıca, Fransızca, ingilizce, Almanca, Rusça, Arapça, Farsça, Slav dillerindeki toplam 3 bin 118 kitap da sergileniyor.