bugün

(bkz: anne özlemi)
4 aydır görmüyorsanız* gerçekten zor olan durum.
final zamanı kendini iyiden iyiye belli eden hissiyattır. yemeklerini özlersiniz, gülüşünü özlersiniz, sarılmasını özlersiniz, muhabbetini özlersiniz... ve özleyecek bir anneniz olduğu için şükredersiniz. sonra ya ona bişey olursa diye düşünüp metro köşelerinde ağlarsınız insanlar size bakar boncuk boncuk dökülen gözyaşlarınızı saklamaya çalışırsınız. sözlük ben annemi çok özledim öyle böyle değil. hiç böyle olmamıştım oysa.
sol yanınızın sıkışmasına neden olan durumdur.
Özlemlerin en büyüğüdür. Ciğerin yanar ayrı kalınca. Kokusu burnunda tüter. (bkz: ağlarsa anam ağlar be!)
iki yıldır hiç görmemek daha zordur.
Bir daha asla görme şansınız olmadığında bile rüyalarınızda sarılıp, ağlayıp, özlem gidermeye çalışmaktır.
Telefonun kapanmamasını istemektir. Sabahın olmak bilmemesidir...
telefonun öbür ucundan güven veren "sakın korkma" sesine sığınıp, uyumaktır.
annenin o sıcak güzel sesini telefonda duyunca bir anda geçen hasrettir.
en ağır ve en çok içinize işleyen , her zaman hüzüne boğma potansiyeli olan özlemdir.
kafamı koyduğumda en çok huzur veren şey olan dizlere sahip varlıktır annem. birde dizinde yatarken saçlarımı okşamaktadır ki, beni benden alır. arada gevezeliğe vurup saçlarımı örmeye, garip şekillere sokmaya çalışmasıda olur. 10 dakikalık uzanma sonrası oluşan diyalog;

+ annee saçlarımı yağlandırdın yine. daha sabah yıkamıştım.
- oğluşum senin saçlar hemen yağlanıyor, bende suç yok.

aaaaah ah. yanında olsam da yine saçlarımı yağlandırsan.
Entry'ler dolusu cümle de girilse asla anlatılamayacak olan bir özlemdir... Farz-ı misal, anneciğim şu an üst komşuya gitti. Yarım saat olmadı. Lakin sanki aylardır ayrı gibiyiz. Hemen özletiverir bu kadıncağızlar kendilerini. Özlemleri iç yakar, yürek burkan, bam telinizi yerinden oynatır. Sürekli peşinizdedir evin içinde... Doysanız bile o asla doyduğunuza ikna olamaz... Yedirmeye içirmeye çalışır. Meyveleri soyup önünüze kadar getirir. Olmadı ağzınıza sokuşturur bu sevimli insanlar... Adeta sizi hoş, sağlıklı, tok, sıcak, güvende tutmak içim yaratılmışlardır. Sizin için, anne rahmine düştüğünüz günden itibaren didinir dururlar. Sizin o minik bedeniniz vitaminle mineralla dolsun diye her bulduklarını yeyip, hamileliklerinde 100 kilo olurlar. Anne özlemi buralara sığmaz... Tüm sözlük yazarları bir araya gelse, dünyanın tüm dilerinde anna özlemi anlatılmaya çalışılsa, yine de yetmez kelimeler... Kifayetsiz kalır... Dünyalardan geçer de onlardan geçemezsiniz... Sürekli sigara da içse, anne kokusu bi ayrıdır. Bebek kokusu gibidir. Talk pudraya, gül suyuna batırılmış gibidir bu nur yüzlü kadınlar... Cennete girmeyi garantiye alanlar, analarının ayakları altında yaşasınlar... Bir gün ormana yolunuz düşerse, etrafı dikkatlice dinleyin. Şirinlerin sesini duyabilirsiniz. Hem iyi bir çocuk olursanız belki şirinleri bile görebilirsiniz. Ayy pardon, bu çok alakasız oldu!.. Ama anne deyince aklıma çocukluğumdaki annem geldi... Ardından da şirinler... Neyse.. Ben henüz zamanım varken, gideyim annemin sıcacık kollarına... Sevgiler...
kızsanız hat saftaha olacaktır.
telefonun bozuk olduğu için sesini bile duyamamaktır.
* * *
(bkz: anne gibisi varmı şu dünyada)
3 yıl önce bugün aniden kollarımın arasında kalan ve uyuduğu uykudan bir daha asla uyanmayacak olan eşsiz kadını özlemektir. Tarifsizdir. Bundan ötesi ancak bir annenin evladını bir daha göremeyeceği noktada özlemesi olabilir diye düşündürmüştür beni. Acıdır, kanatır. Artık ona ait olmayan bir telefonu alışkanlıkla aramaktır. Farkında olmadan "annemler" diye artık sadece babandan veya kardeşlerinden bahsediyor olmandır. En son giydiği kıyafette ki kokusu yerini naftalinlere bırakmış olsada sen koklayınca o kokmasıdır. Rüyanda gördüğünde bunun bir bilinç altı tepkisi olmadığına kendini inandırmaktır. Tüm dünya karşında alay eder gibi davranırken yanında olmasını dilemek yada tüm dünya yanında olsa bile o olmadığı için yarım kalmak demektir. Ne bir sevgiliyi özlemeye benzer ne başka bir şeye . Öyle vurur ki özlemesi hiç birşey tutmaz yerini. Sen yaşayamadıkların, kırdıkların veya mutlu ettiklerinle özlemeye devam edersin bir daha asla sarılamayacağın bir kadına sarıldığını hayal ederek...
öyle bir özlemek ki tarifi yok.
kimilerinin çoğunlukla hissettiği kimilerininse hiç bilmediği duygudur.
şehir dışında okumam nedeniyle sürekli hissettiğim, bugünlerde katbekat artan eylem.
Zordur. Genellikle dışarda okuyan üniversite öğrencilerinin yaşadığı sorundur. Özlemle memleketine, evine gideceğin günü beklersin. Çok acıdır.
Ankara'nın pencereden sızan soğuğunda, sarı ışığı altında gece lambasının, o sana seslendi sanıp döndükten sonra yokluğunu kavrayınca başlayan ağlama halidir. Sessizce iç çeke çeke, göğsün sarılma hissiyle dolup taşarcasına ağlamaktır. Yalnızca seni karşılarken ki o tatlı telaşı, o nemli, sevinçten parlayan gözleri, sana sarılan şefkatli kolları, bir parça gülüşü, bir parça dargınlığı gelince aklına, gözyaşlarınla ıslatmaktır son sigaranı. Çok özledim be seni, sesini duysam çocuklar gibi ağlayacak kadar özledim annem..
içinde bulunduğum duygusal bunalımın sebebi.

özledim be canım anam..
Çok zor olan durumdur. Siz kafanızı yastığa koyarsınız ama o kmlerce uzaktadır.
toprağa verdikten sonra insanın içini yakan çaresizliktir.