şu an diyemeyenlerin ileride pişman olacağını düşünüyorum şimdiden zamanınız varken deyin annenize bir cümle bu kadar zor gelmesin.
not: hiç annesini görmemiş biri olarak konuşuyorum belki de demesi zordur.
aslında cocuk babanındır!! annenin yükümlülügü yoktur aslında karşılıksız sever evladın... baba sevmek zorundadır cünkü cocuk gercekte babanındır.. işte bu yüzden cennet annenin ayakları altında... anne başkadır.......
anneye seni seviyorum demekten daha güzel bişey varmıdır?
ilkokul üçüncü sınıftayız. hoca bize uzun uzun ailenin önemini anlatıyor. en son konuyu anneye bağladı ve "herkese ev ödevi; eve gittiğiniz zaman annenize sımsıkı sarılıp sevdiğinizi söyleyeceksiniz" dedi. "çünkü artık sarılamayacağınız bir gün geldiğinde o kadar pişman olacaksınız ki." bir anda içimde bir tel koptu sanki. evet söyleyeceğim dedim kendi kendime.
biraz daha doğulu ailelerde kolay kolay anne babaya sevdiğinizi söyleyemiyorsunuz. çünkü bağlar sadece saygı üzerinedir sevgi üzerine değil. hele ki baba egoistse sadece babayı sevmek zorundasınız. tabi hocanın yapmamızı istediği şey ama benim için çok yabancı bir olay olduğu için ne yapacağımı düşünmeye başladım. o sıra anneler gününe çok az vakit kalmıştı. ben de onu bekleyeyim o zaman söylerim diye düşündüm.
neyse anneler günü geldi çattı ama bende hala o cesaret yok. gidip sevdiğimi söyleyemeyeceğim belli. dışarı çıkınca etrafta açan papatyaları gördüm. gidip epeyce topladım ve taç yapmaya başladım. daha ayakkabımı bile bağlayamayan bir oğlan olduğum düşünülürse saatlerce uğraştığımı anlatmama gerek yok sanırım. en son akşama doğru eve gittim. elimde papatyalar var arkama saklamış yürüyorum. mutfağa gittiğimde annem yemek yapıyordu. güç bela bir cesaretle tacı tezgaha koydum sonra annem daha bana dönmeden kaçtım. giderken beni gören babam annemin yanına gitti. "bak oğlan sana anneler günü hediyesi yapmış" deyip bir güldü. sonrasını duyamadım zaten, utancımdan nasıl kaçtıysam artık.
aradan yıllar geçti hala aynıyım, daha hiç anneme sevdiğimi söyleyemedim. hastalandığında yerine yemek yaptım, makinemiz bozulduğunda beraber çamaşır yıkadık, biraz öksürdüğünde zorla portakal suyu içirdim. sevdiğimi hep belli ettim ama hiç doyasıya sarılıp seni çok seviyorum diyemedim.
size tavsiyem de eğer diyebiliyorsanız deyin. yanından her geçişinizde yanağını mıncırıp söyleyin sevdiğinizi. saydığınız kadar sevdiğinizi de belli edin. hepimizin edemeyeceği bir gün gelecek çünkü.