kapitalizmin insanları ucuz paralara sömürdüğünün ve hatta ve hatta ''sana ne olursa olsun önemli olan benim işlerimin aksamamasıdır'' tarzı bir felsefeye sahip olan sistemin çarkı olmuş modern dünya düzenini benimsemiş kısacası patron...
zira karşısındaki kişinin fena halde canı yanıyordur. o sinirle her şeyi yapabilir. elinden de kimse alamaz. o kişi dayak yemeyi haketmiştir çünkü. şimdi kalkıp birileri "aaa şiddete olmaz, karşıyız!" demesin. şiddet tam da o an için gereklidir.
ayrıca dövmeden önce bilimum küfürler ve hakaretler edilir, patronun esasta ne kadar şerefsiz, haysiyetsiz ve kanı bozuk olduğu hatırlatılar. bu iş döverken de devam eder.
"istifa ediyorum" deme sebebidir. insanlıktan haberi yoktur. bazı durumların işten daha iyi olduğunu çözememiştir. patron olmuştur ama insan olamamıştır.
1. derece akrabaların ölmesi, mazeret izni almaya yasal hak doğurur. mazeret izni 3 gündür. bu durumda patron ya seve seve izin verir, ya da sike sike.
birinci dereceden yakınınızın vefat etmesi halinde 3 gün izin almak yasal hakkınızdır. ama dünyada vardır böyle o.ç ler. öğle yemeği süresinde toplantı yapıp, siz açlıktan kıvranırken kendisi pizza söyleyip karşınızda utanmadan yiyebilir. genelde bankalarda olur böyle tipler. ırkını si..eyim müdür.
yasal bir hakkı ihlal etmektedir gerekirse mahkemeye vermek suretiyle güzel bir tazminat alınabilir. bu tazmibatın sonunda işsiz kalma durumu da olabilir ancak annenizin cenazesine bile gitmenize izin vermeyen bir patronla çalışmak anlamsızdır.
Birinci derecede akraba (anne, baba, kardeş, eş) ölümünde izin, kanuni haktır. izin verilmemesi dava konusu olur. istifa durumunda işten çıkarılmış muamelesi görerek tazminat alabilecektir. Böyle bir durumda patronun o acı içerisindeki çalışandan ne gibi bir verim beklediği ise imkansız bir tahmin ve insanlık sorgulaması doğurur.