bir kaç yıl önce dersini bazı özel sebeplerle takip edemediğim bir dersin vizesine girecektim. ilk sınavdan 15-20 gibi birşey almıştım. neden? çünkü benim biricik annem binbir zorluklarla temin ettiğim ders notu fotokopilerini okuyamamış diye atmış. ama yine de:
çok eski bir osmanlıca kitap. kitap diyorum çünkü atıldığında daha 10 yaşında falandım. içinde haritalar, paşaların resimleri falan vardı belki de padişahtı o resimdekiler bilemiyorum hatırladıklarım bunlar.
Kütüphanenin ücra köşesindeki cin ali serisidir. Hala ağlıyorum lan. Onlar bana çocukluğumu hatırlatıyordu be! Küçükken giydiğim mikili tişörtleri eskiciye çanak çömlek karşılığında vermesini de affedemiyorum.*
babamı kaybetmemizin haftasında, eşyalarını toplarken en cok sevdiği pantolonun cebinden cıkmıstı o para; 10 yıl oldu hala taşırdım yanımda.butün evi, hatta beni atsa o kadar üzülmezdim...
gazetenin birinin yaptığı bir kampanya için kupon toplamak üzere hergün gazete almak.ve içindeki kuponları son 3 gün kesmeyi ihmal etmek.ve anne kişisinin eve gelenlerden birisinin gazete istemesi ile tutp koca evde senin odandaki o son 3 günün kuponlarının yer aldığı 3 gazeteyi vermesi.gitti lankampanya!
neyseki gazete eksik kupon için 3 tane fazladan artı küpür vermişti.ulan ya 4 tane gazete olsaydı o gün annenin verdiği!
(bkz: ucuz yırtmak)
okula başlamadan önce kardeşimin yarattığı bir şaheser: boyama saatinde taşıra taşıra boyanmış bir yeşil ördek başı resmi. hatıraydı bizim için. babam, kardeşim ve ben aylarca yasını tuttuk.
not: kardeşim daha sonra resim sanatından uzaklaşmasını bu olaya bağladı.