annenin evlatları arasında ayrım yaptığı gerçeği

entry81 galeri1
    32.
  1. Tek cocuk olarak aileme secim sansi birakmamisim.
    7 ...
  2. 35.
  3. kabullenmesi zor gerçek. kimse annesine toz kondurmak istemez, anne ve babanın yaptığı her şeyi doğru kabul edip, yanlışlarını da yanlış diye kabul ederler. iyi de o işler öyle olmuyor. oturup mantıklı düşünmek lazım. Lakin çoğu insan anlamaz bunu. Boşa anlatmayın.
    5 ...
  4. 36.
  5. eşit davranmaya çalışsada eğer ilk ve tek oğlu şehir dışında okuyorsa senden kısar ona verir. ablanla kavgaya girersin sen haklısındır kendini ezdirmemenin gururu vardır lakin daha sonra annen seni küçük düşürür ablan karşında gülerek bakar ve sen hep azar yersin. sonra da en küçük olduğun için sana daha çok bakılmıştır ve büyüdüğün de annen baban onları daha az sevdiğini sana bakmaktan onlara vakit ayırmadığını söyler ilgi sendeyken bir bakarsın üniversitesiden gelen ablan hayatına burnunu sokar rolünü çalar evdeki hayırsız sen olursun en kötüsü de yanında seni koruyacak kimse olmaz baban zaten ilgilenmez bile işte ben bunları her gün yaşıyorum. yıkılmadım ezdirmem kendimi.
    0 ...
  6. 37.
  7. Sevgi anlamında değildir belki ama anne de bir insan ve kendisini en az üzen yoran kişiye daha düşkün olur. Siz iyi bir evlat olmasanız da sever belki ama kendisini daha az üzen evladı biraz daha değerli olabilir.

    bilmem anlatabildim mi...
    1 ...
  8. 36.
  9. 39.
  10. Ailenin tek erkek çocuğu olarak annem tarafından kız kardeşlerimden daha çok sevildiğimi hissediyorum.Sanırım bu erkek çocuğunun yani benim anneme daha çok bağlı olmamla ilgili bir şey.
    0 ...
  11. 40.
  12. bir anadolu annesi için kesinlikle ve kesinlikle erkek çocuğu 10-0 öndedir.
    1 ...
  13. 39.
  14. ilk goz agrim dedigini sever kayirir. biz sonradan gelip huzurlarini bozmus ek masraf cikartmis kisileriz. bu nedendendir ki annemi sevmem.
    3 ...
  15. 42.
  16. Bazılarıda kendi kendine böyle kuruntu yapar. Şimdi üniversite okuyoruz, bitmek üzere. Yıllarca ağabeyim benim hakkımda konuşurken "zaten oğlunuzla gurur duyun siz" "oğlunuzun zaten zeki" "biricik oğluna söylersin onu" şeklinde hitap ederdi. Lakin ona 3 defa motor, 1 tane araba (ford fieasta-2006 kasa), her seferinde son model telefon, marka giysiler falan.. Babam memur olmasına rağmen son 7-8 yıldır ağabeyim için böyle borca sokar kendini. Böyle ağabeye mi yanayım böyle aileye mi.. Gene de ana yüreğinde baba yüreğinde çok da ayrım yapıldığını zannetmiyorum. Sevgi farklı bişey.
    2 ...
  17. 43.
  18. Kesinlikle doğru tespit. 30'lu yaslarda iki kardesiz, abim var. Ve anne her türlü onun tarafında. Yas ile alakası yok. Ben daha az tolerans gösterilen kişiyim. Hala kabullenmiyorum.
    5 ...
  19. 42.
  20. Seni iki arada bi derede şey etmişlerdir. yapıvermişlerdir yani. kondom deliktir, kürtaj yapmaya çekinmişlerdir falan. cami avlusuna bırakmışlardır ama kimse almamıştır. Bu nedenle senden nefret ederler.
    7 ...
  21. 43.
  22. Annem her ne kadar kabul etmese de bence vardır böyle bir şey. Genelde biraz daha serseri , sorumluluklarını bilmeyen evlat daha çok seviliyor. Hayır en küçük olan benim normalde en çok benim sevilmem gerekirdi ama bir karışıklı oldu heralde.
    4 ...
  23. 46.
  24. Sorsanız kabul etmezler ama böyle bir ayrım yaptıkları gerçek.
    4 ...
  25. 47.
  26. uzun süredir ablamla maruz kaldığımız durumdur. üç kardeşiz, ablam, ben(erkek), küçük kız kardeşim olmak üzere.

    ablam devlette memur olarak çalışıyor, ablamın iyi-kötü davranışları annemin sürekli gözüne batıyor. Kız 12 saat çalışıp eve geliyor ama annem hala yok kalk sofrayı hazırla, kalk soğan doğra diye diye kıza illallah dedirtti. Kardeşim ise sabah akşam elinde telefon, instagram vs. dolaşan bir tip.

    Ablam bir ara bunlardan bunaldı, aparta gitti. Şimdi tekrardan geri geldi. Annem en ufak bir kavgada "hala evlenemedin, bir kurtulamadık senden." sözlerini ediyor. Bana da aynı şekilde.. Ha ablamdan daha iyi muamele görüyorum onu da söylemeliyim. En azından nazım geçiyor. Ama ayrımcılığın başka bir boyutu da var. O da ablamla bir olduğumuzda, belki de yer çekimi kanunu kadar gerçek ve inanılır bir durumda, annemin bize güvenmeyip, kardeşime destek vermesi o kadar üzücü bir durum ki. Dün annelikten red davasını dahi araştırdım. Olmuyormuş...

    Bana gelirsek; yaşadığımız şehirde üniversitede okuyorum, geçen sene bırakıp yeniden hazırlandım. Sen akıllı olsaydın okuduğun bölümü bitirirdin bile dedi en son kavgamızda. Yani kavgada alakasız şeyleri ortaya çıkarıp, saçma sapan konuşan annem var. Anne mi demeliyim bilmiyorum. Kadın mı desem ki?
    Asabi bir yapım vardır, sinirlendim mi taş üstünde taş bırakmam. Ama bunun sebebini ise küçüklükten beri annemin manyaklıklarıyla baş başa olmam olarak değerlendirebilirim. Ağzımdan okulda 2. sınıfta öğrendiğim orospu kelimesini sinirlendiğim zaman söyledim diye babama şikayet edip kemerle dövdürmüşlüğü vardır. Yani böyle bir kadın.

    Kardeşim; son derece gaddar, anneannesi yoğun bakımdayken yanına gitmeyen, annemin gözünde küçük (16 yaşında) ama kendi iradesiyle gidip dövme yaptıracak, akşam eve 9-10 da gelecek şekilde büyük bir kız çocuğu. Hayatı depresiflik üzerine kurulu ve susarak kendini mağdur duruma sokuyor,annem de onu destekliyor. Haklı durumdayken de haksız durumdayken de ağlayarak haklı duruma geçebilecek bir skill'e sahip. +9 ağlama skill'i.

    Kişileri tanıtım aşamam yeterlidir diye düşünüyorum..

    Örnek vermek gerekirse; iki senedir kardeşimin aldığı tavşana bakıyorduk. Tavşan büyüdü de büyüdü. Son dönemler hem kafesinin ufaklığı hem de ev içinde yapmış olduğu koku sebebiyle vermek istediler. Dedim ki " yahu bu bir hayvan, sizin ufakken sevip büyüyünce çöpe atacağınız veya hayvanat bahçesine vereceğiniz bir şey değil. elinizde yazılı bir sözleşme olmasa da siz onla sevgi bağı kurarak anlaşıyorsunuz." Haksız da değilim. Hayvanları insanlardan daha çok seven biri olarak bunu söylüyorum ve son derece haklı buluyorum. Sabah okula gidip, akşam gelip telefonla oynamaktan başka işi olmayan kardeşim ise anneme " ben artık ilgilenemiyorum, verelim" demiş. Dün bunun üzerine kendisine " sen ileride çocuklarını da bakamıcam deyip hayvanat bahçesine verirsin. " dedim. Annem ise hemen onu savunarak " tavşanı ben almıştım, ben gönderdim size ne oluyor, siz kimsiniz, kesin, çocuğun üzerine yüklenmeyin." gibi saçma sapan şeyler söyledi. " O zaman neden kardeşimin tavşanın gitmesine onay vermesini bekledin, madem senindi" dedim.

    "Ben gitmesini istiyordum zaten o da istedi vs. vs. " düşündüğünüz gibi saçma salak cevaplar verdi. Oysa ki her insanın özgür iradesi ve konuşma özgürlüğü var. Böyle bir anneden bizim sinirli bir yapıya sahip olduğumuzu anlamışsınızdır. Kardeşim klasik; ağlamaya başladı, annem defolun gidin yüzünüzü görmek istemiyorum, siz nasıl çocuklarsınız, benim çocuklarım değilsiniz dedi döktürdü de döktürdü. Anladım ki annenin gözünde iyi biri olmak için, hayvanları düşünmek , onları kendi yerine koymaktansa ağlamak gerekiyormuş. Ama artık benim annem olmadığı için, bu konuda çocuklarıma öğüt vereceğim.
    9 ...
  27. 46.
  28. Sana şöyle bir örnek vereyim; eğer kadınlar da askere gidebilseydi, birçok kadın oğlunu tutar kızını gönderirdi. Çünkü ailenin gelişmişlik seviyesinden bağımsız olarak kız çocukları erkeklere oranla daha harcanabilir.
    Bu bir kız-erkek ayrımı.
    Aile dediğiniz insanlar bir eşref-i mahlukat. Üstün insan değil. Yeni doğan bebekler bir makine ortamında yetişse, daha az hasarlı yetişen insanlar olurlar emin olun. Aile ayrım yapar, bal gibi yapar.
    1 ...
  29. 47.
  30. Evet bazen banada öyle gelir sanki erkek kardeşime daha düşkün. Ama bunu dile getirdiğim zaman bir elin beş parmağı var hangi parmağını kesebilirsin, hepiniz aynısınız benim için der. Konuyu kilitler cevap verebiliyosan gel ver bir de anne olunca anlarsın kısmı var bu işin tabii.
    3 ...
  31. 50.
  32. Böyle düşünceler zihninizi meşgul ettiği anda annenizi kaybettiğinizi ve ne yapacağınızı düşünün. Beş dakika içinde geçiyor bak. Vallahi. Ayırsın varsın. Yeter ki yanımda olsun dersiniz. Anneler canımız. Onlarsız ne yaparız?
    3 ...
  33. 49.
  34. 52.
  35. Anneler her zaman erkek çocuklarını daha çok severler,ve üzerlerine daha çok düşerler sebebini çözebilmiş değilim.
    3 ...
  36. 53.
  37. Hiç bir anne çocukları arasında ayrım yapmaz.
    Çocuklar farklı karekterler taşır, kimi biraz daha sakin, kimi biraz hırçındır. Kardeşler arasında ki bu farklı karekter yapısına verilen yanıtlar, çocuklar tarafından taraf tutmuş gibi anlaşılır sadece.
    2 ...
  38. 54.
  39. Her ailede muhakkak vardır.
    Ve her ailede en cok ayrim yapilan bu kişi ailenin en büyük erkek çocuğudur.
    4 ...
  40. 55.
  41. Anneler pozitif ayrimcidirlar. Favori cocuklari daha iyi olsun diye ugrasmazlar. Hasta olan cocugu daha cok vitamin alsin diye ona daha cok yemek verebilir. Uzgun olan kizi daha mutlu olsun diye onunla daha fazla ilgilenebilir. Pozitif ayrim yaparlar. 1 tane battaniyesi varsa en sevdigi cocugunun ustunu ortup digerini ciplak yatirmaz. Ona da ceketini verir kendi ciplak yatar.
    3 ...
  42. 74.
  43. imza atmalık gerçektir.

    Besbellidir.

    Pohpohladığı o işe yaramaz abim, gün gelecek ikisinide kapı önüne koyacak. Hatta daha kötüsü yaşlılar yurduna gönderecek.

    Bunu bilmek için kahin olmaya gerek yok. Durum ortada zati.

    Sonrada gelip bana yalvaracaklar. Ve ben acınasi hallerine gülümseyerek bakacağım...

    Nefret is loading ...
    1 ...
  44. 73.
  45. Su götürmez gerçek. Aşure Benim için değil de kardeşim ve ailesi yesin diye yapıldığından Benim onlara uyan saatte gitmem telkin ediliyor.
    (img:#2178484)
    1 ...
  46. 76.
  47. Her zaman önlemeye çalışırım bu durumu lehime bile olsa adaletsizliğe tahammülüm yok.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük