Küçükken yapamadığı, alamadığı, yediremediği ne varsa büyüdüğümde hep daha fazlayla eskinin telafisini yapmaya çalıştığını farkettiğim andır. Hep derler ya annenin de canı yanarmış çocuğuna bişey olunca, Küçük bi operasyon geçirdiği ayağını çarptı yanlışlıkla masaya bağırmadı ama acısını anladım yüzünden benim içimde bi yer sahiden acıdı, sanki bişey kesti birden içimde bi yeri. Varmış yani gerçeklik payı kıyamam ona ben bilirim de kıymetini.
hasta olup yatak döşek yatıp bir bardak su verenin yoksa evde, işte o an anne diye sızlar insanın yüreği. "o şimdi yanımda olsa sabaha kadar başımda beklerdi" denir içten içe.
götüm her sıkıştığında, ütü yaptıracak insan aradığımda, kahvaltı hazırlamak zorunda olduğum zamanlarda... saymakla bitmez, değerini anladığım an yok ki benim, değeri sürekli kafamda...
sebze yemeklerini yapmayı beceremediğim anlar annemin değerini anlıyorum... ayrıca her ne kadar özel hayatımla alakalı şeyleri anneme anlatmasam da bazen ağlama isteğini onun kolları arasında yapma ihtiyacı duyuyorum...
öğrenci evinde sabah kalkarsınız tam sevdiğiniz tshirtü giyiyim dersiniz halbuki o 5 haftadır kirlilerin arasındadır. işte o zaman anacığınızın değerini anlarsınız.
üniversite sınavını kazanırsınız, gurbete gider kaydınızı kaptırırsınız, ev tutarsınız, yerleşirsiniz, okula gidersiniz, okuldan gelirsiniz, karnınız acıkır, aha işte o an değerini anlarsınız ananızın.