bazen anneme o kadar kızardım ki küçükken, yatarken onun öldüğünü düşünürdüm hatta sakın anneme söylemeyin ama öldürmeyi bile düşündüm.
sonra çok ağladım, yastığa sarıldım, korktum... anneler ölmesin.
evet yanlızsındır artık dünyada sana karşılıksız değer veren tek insandır ve o da bu dünyadan göçüp gitmiştir, acılar içinde inleye inleye son nefesini sen o yaşıycak umuduyla beklerken verir. sana söylendiği ilk an sen de ölmek istersin ölüp onunla yan yana gömülmek, ölmeyi bile göze alırsın ondan ayrı kalmamak için. annem ölürse ben ne yaparım sorusunu sorardım yıllarca ağlardım hep ona bakıp, ne oldu diye sorardı ölme anne derdim, olucak bir gün mutlaka derdi, bu kadar erken olmamalıydı be anne, seni o tabutun içinde beyazlar içinde görüp, buz gibi yüzünü öpmek için çok erkendi. yaşayacak çok güzel günlerimiz vardı. biliyorum beni ordan görüyorsun artık her nerdeysen koruyorsun destek oluyorsun ne kadar acı çektiğimi ne kadar özlediğimi bir tek sen biliyorsun. bir insanı özlemek buymuş, beklemek gelmeyeceğini bile gözünün kulağının kapıda olması bu demekmiş. şimdi senin güzel bedeninin o 2 avuç toprak altında çürüdüğünü bilmek o kadar ağır ki şu gövdeme.
şimdi bakıyorum da geçmişe ne kadar çok hatam var, ne kadar üzdüm seni ölmeden 5 gün önce ki kavgamız mesela; anne o ben değildim hasta ruhumdu boğazına sarılan, ben değildim o sana bağıran bu halimin sebebi sensin diyen seni ağlatan allah'ım al canımı dedirten. beynindeki kanamayı hızlandıran tansiyonunu çıkaran ben değil hasta ruhumdu o ruh sadece senin sıcaklığınla iyileşebilirdi anne. bana son cümleni söylerken gözlerinin içine bakanda ben değildim senin yüzünden oldu dediğin ben değildim. çok acı çekiyorum senin yokluğun yetmezmiş gibi babama katlanmak onu memnun etmeye çalışıp memnun olmamasını görüp söylenmelerine katlanmak çok zor anne senin yerine onun yanında bir başkasını görmek çok zor. sensiz hiçbir şey güzel değil biliyorsun sen benim her şeyimdin doyamadığım, ne kadar sevsem, öpsem de sana olan özlemimin dinmeceği insandın sen, bir daha ne zaman sana dokuna bilicem sen nerdesin anne çok özledim çok ağladım halen ağlıyorum anne dön bak ben çok yanlızım, çok güçsüzüm yetmiyor kimsenin sevgisi yetmiycek peki sen ölürken hiç düşündün mü senin yüzünden oldu senin yüzünden felç geçirdim beni üzdüğün için dediğin kızının ne hale gireceğini sahi ne yaptım ben sana da ben beni bu denli kopkoyu bir yanlızlığa ittin. ben seni hep özliycem anne hep bekliycem, bir gün beni affetmeni. ve ben senin kabrine hep mutlu haberler getircem pembe çiceklerle birlikte seni çok seviyorum anne.
bu konu için bişeyler yazmak bile bukadar kötüyken yaşamağı düşünemiyorum,insanın her an sığınacağı tek kucak kızgınlığını öfgeni mutuluğunu gökkuşağının renkleri gibi değişik duyguların bütününü paylaştığın yaşadığın varlık.. en kıymetlisi en çok özleneni en sahici sevgi karşılık beklemeden seven tek insan anlatmaya kelimeler yetmez o yüzden kaybetmeden kıymetini anlamak onalara hiç bırakmaksızın sarılmak lazım ... herşeyin en güzelini hakediyolar ..
Erken yaşandıgında, tüm gelecegini mahvedecek bir travma. Anne yokluğu bir bireye gelecekte büyük olumsuzluklar getirir. Aklı başında, yetişkin birey bu durumu yaşadıgında ise, bir yanının eksik kalması ve bu duruma alışması oldukca zor!
dün gece yaşadığım olay. ne kadar ilginçtir ki ben hiç üzülmedim. biraz güldüm sonra yine işime devam ettim. hatta hiçbir allah' ın kulu başsağlığı dilemedi. kimse bilmiyor çünkü. babam bile bilmiyor. hatta şu anda çocuğun birisi anne demese aklıma bile gelmeyecekti bu olay. yok şaka yapmıyorum, geyik de yapmıyorum. beni dünyaya getiren kadın bilinen anlamıyla öldü. peki ben neden üzülmüyorum ? çünkü ben onu hiç görmedim. hatta anne bile demem. benim anne dediğim yan odamda dizi izliyor. arada bir gidiyorum bakıyorum ona. bir isteğin var mı diye soruyorum.
9 ay karnında taşımış olup, 40 gün süt vermekle anne olunmuyor. anne gözümü açtığımda nefes alıp vermemi seyreden, eliyle elimi kavrayan, her ağladığımda bana koşmakla olunuyor. anne, başka bir kadınla, başka bir erkeğin çocuğuna 24 sene boyunca bakmakla olunuyor. onu 40 günlükken yetimhaneden alıp, belki de bir serseri yerine üniversiteli yapmakla olunuyor. ha evlat nasıl olunuyor ? kendisini dünyaya getiren insana anne dememekle olunuyor. zira ona anne denilse dünyada bütün annelerin hakkı yenilmiş olunur.
insanın sarsılmasına kendinden geçmesine ne yapcağını bilmemesine neden olan olaydır. Allah kimseye göstermesin diye dua etsekte ölüm herkesin yaşayacağı birşeydir.
Allah benim ömrümden alıp anneme versin.. hayatımın tek varlığı, varoluş sebebim. ona birşey olursa ben ruhsuz kalırım, hissiz kalırım. hiç bişey hissedemem ki.
annesini kaybetmiş erkek kırılmış kemiğe benzer. üzerinden yıllar geçsede içinizi sızlatır derin bir acı bırakır. bütün dertler tekrar hatırlanır. ne sigara ne alkol derman olur yaralara. eve gidildiğinde derin bir yalnızlık hissedilir. çok canınız yanar çok acı çekersiniz
edit:deliler gibi ağlıyorum durduramıyorum acı çekiyorum sensizliği düşünemiyorum anne
yazılanları okuyamadığım ender başlıklardan biridir.
en büyük kabus bu olsa gerek.
hergün saçma sapan nedenlerle üzdüğüm annemin gitmesi düşüncesi bile beynimin uyuşmasına neden oluyor.
henüz 15 yaşındayken cinayete kurban gitmiş annesinin yokluğuna alışmaya çalışan küçük bir kızın yaşadığı acı deneyimdir.Gün be gün bizzat şahit olduğum bu acıda,acıdan ölmemek için bunda da bir hayır arayan ve kendince bulan o küçük kızı hiç yalnız bırakmayacağım...
edit:bu entryide bile eksi oylamak için neden bulan sözlük yazrlarının alnından öpüyorum