1 hafta sonra eve gelmiştir, mutfakta karşılaşırız ve akabinde;
ben: naber anne,nasılsın?
anne: iyiyim ben sen nasılsın?
ben: ben de iyiyim nolsun. naptın nasıl geçti?
anne: napim hiç oturmadım ha bire hizmet işte,teyzen de kötüydü zaten..
ben: ha tamam o zaman ya dinlen sen odada istersen.
-sanki iki komşu gibi konuşurken,birde aile sıcaklığını geri kazandıran o müthiş cümlesi-
anne: e hadi şu poşetleri dolaba yerleştir.
ben: hö.
birgün arabayla gidiyoruz önde bir çift var
anne: anasıda bu kızı nerde sanıyor kim bilir? cık cık cık
ben: haklısın ben biriyle çıkacak olursam size söylerim anne ben bu akşam sevgilimleyim falan diye merak edip sıkıntıya girmeyin diye yani
anne: hiç gerek yok (sinirli)
ben: ha gizli gizli takılırım o zaman
anne: oğlana gerek yok (daha siniri)
ben: tamam tamam ben anladım ruhunuz bile duymaz merak etme
anne: kız git haa
ath madrid-beşiktaş maçını izlerken spiker athleticolu oyuncu pereanın adını söyler,
ve annem:
-tereyağı mı?
-yok anne perea adamın adı o*
-bu yabanılar da hep bizim eşyaların adını falan koyuyorlar bi de pike* vardı de mi?
-evet anne vardı*
annemin beni yerin dibine soktuğu diyalogtur.
+ anne staj için beyaz ayakkabı almak lazım
- tamam yaz bakim netten bakalım
+ ne yazim?
- beyaz palet ayakkabı yaz
+ ( ben salak gibi paleti ayakkabı markası zannedip yazarım ) karşıma dalgıç paletleri çıkar
- bak bakim beyazını bulursak alalım.
ciddi anlamda kahkaha attırabilen yegane diyaloglardır. heleki anne ve kız arasında ki konuşmalar bi başkadır...
- kızım çocuğa çok yüz verme!
+ aa anne bak çocuk, 'ben yanına geldiğimde umarım hava güzel olur da görüşebiliriz' dedi..
- inşallah deseydin.
+ yüz verme diyodun az önce??!!
annemle arabayla bir yerden geliyoruz bir taraftandan da motorsiklet almak istiyorum falan diyorum ben. Bu arada yanımızda bir tane harley durdu üstünde de bir erkek var.
ben: anne bak sana iyiymiş.
annem: neye benziyor çok çirkin.
ben: niye anne bana yakışmaz mı.
annem: ha sen motordan bahsediyorsun.
ben: hahahahah.
annem: anneyle daşşak geçilmez..
ben: hahahahahah......
+ anne biriyle evlencem ama kel
-aslaa olmaz
+anne ama..
-haaaaaaayyyyyyyııııırrrrrr
+anne ama çok zenginmiş
-aa canım damadım. ne zaman tanıştıracaksın kızım *
+ anne tesekkur alıyorum, ınanabılıyo musun lıse hayatım boyunca ılk kez tesekkur alıyorum (burda mutluluktan ucuyorum)
- demekkı gerı zekalı degılsın tı. Calıssan yapıyosun bak nıye takdır degılde tesekkur, mal mısın? Degılsın takdır de alabılırdın. Gec odana bes yuz soru cozulcek cezalısın. Tesekkurmus. Bıde utanmadan tesekkur alıyorum dıyo. Amma aksam o baban eve gelııırr...
Ben burda kendımden gecıyorum tabı.....
- anne yaa odam çok dağılmış toplasam iyi olacak!
aradan bi kaç saat geçer anne odaya girer.
-kızım hani odanı toplayacaktın.
-anne ben sana toplıcam demedim ki sadece düşüncemi paylaştım.
-!'^+%&/()=
+ hangi üniversite gelmiş oğlum?
- x üniv. 2 yıllık ama olsun ben çalışır 4 yıllığa geçerim anne.
+ e onun yerine 4 yıllık kazanıp 6 yılllığa geçseydin ya oğlum.
- .... seviyorum seni anne.
annemin takıntısı olduğu için * bozuk paralara elini süremiyor ve kim bozuk paraya dokunduysa elini zorla yıkattırır.bir gün;
anne:meb55,elini yıka,bozuk paraya sürdün elini.
meb55:anne,yıkadım ama sen görmedin.
annem:olsun,bir daha yıka,ben de göreceğim.
meb55:ya anne,yıkadım ya.
annem diretir ve ben:
-off anne,şu senin saçmasapan huyların yok mu!*
+senin ağzına s*çarım çocuk gibi!
a- kızım hadi biz çıkıyoruz. çıktıktan sonra kapının sürgüsünü çek arkamızdan.
b: peki peki.
aradan birkaç saat geçer. tabi ben evde uyuyakalmışım. o sırada annem ve babam eve gelirler. tabi anahtar vardır var olmasına ama kapının sürgüsü çekili olduğundan kapıyı açamamaktadırlar. o süreç içerisinde beni kaç defa telefonla aramışlar, kaç defa kapıyı çalmışlarsa da ben ancak 20-25 dk sonra uyanıp onları içeri almışımdır.
a: kızım kapıyı niye sürgüledin ? *
b: ya anne sen demedin mi sürgüle diye ? çıldırtırsın insanı yaa.
a: hiçbir dediğimi yapmazsın yapmazsın bu sefer yapacağın mı tuttu senin de. sanki her dediğimi yapıyormuş gibi bir de üste çıkmaya çalışıp sinirlendirme beni.
b: hihhh nankör anne. tamam yaa bir şey demiyorum artık ben sana.
a:şu oyun nasıl oynanıyor,almanca bu, ben anlamıyorum.
v:madem anlamıyorsun neden oynuyorsun o zaman? oynadığın milyonlarca oyun yetmiyor mu sana?
a:sıkılıyorum işte kızım. ne diyo burda( garip bir telafuzla kelimeleri okuma çabası)
v:anlamıyorum anne ne dediğini.
a:eeeh sen de be!
(annemin klasik bezginlik tepkisidir,o anda çıkardığı sesler yüzünden genellikle iptal olurum, bu vakada da aynı şey geçerlidir.)
edit:kastedilen oyun internetteki saçma sapan bir çiftlik oyunudur.
+ evladım markete gidiyorum istediğin bir şey var mı?
- dream theater alıver gelirken annem.*
+ ne ki o?
- * ıı şey, çilekli soda dedim, çilekli soda..
bundan beş altı yıl önce abim knight online oynarken annem arkasından izliyordu. bana geldi abin ''kinet online'' diye bişi oynuyor çirkin adamlar var böle yürüyorlar;
o sırada onları taklit ediyor. * garip sesler çıkararak.
bulimiarexia çiçekleri çok sever ve evde lilyum yetiştirmek ister. alır, tam dikilmesi gereken zamanda diker ve büyümesini bekler.
peki anne kişisi boş kalır mı ? odamda durduğu 5 ay boyunca her gün odama gelip
a - bu burada ölür. güneş almıyor etmiyor. sana diyorum balkona koyalım güneş alsın diye.
b - ya anne, lütfen çiçeklerime negatif enerji verme.
a - aa çiçeklerini düşünüyorum ne negatif enerjisinden bahsediyorsun şimdi ?
b - basbaya. büyümezlermişmiş. çok biliyorsun sen. koymuyorum balkona falan.
istanbul'a gittiğim gün, gidip balkona koymuş çiçeğimi ve eve geldiğimde onları sapsarı, çökmüş bir durumda buldum.
b- anneee çabuk buraya gel!
a- noldu kızım ?
b- ya sana ne dedim ben ?bak ne hale gelmişler.
a- odanda böyle oldular bende güneşe koydum kızım düzelir belki düşüncesiyle. hem demiştim ben sana odanda büyümez bunlar diye.
b- ????????
t-shırtlerimin yakalarını kesmek gibi annemin bir türlü alışamadığı bir alışkanlığım var. yıkadığı çamaşırları asarken eline yine tarafımca yakası kesilmiş istanbul t-shırtüm geçer. evirir çevirir vee:
-bu ne böyle tövbe istanbuuulll
odada annenin eli her değdikten sonra revizyona gidilir, dantel çiçek vs kapı dışarı atılır, "yahu anne saygı duy benim yaşam alanı tercihime" deyu da açıklama yapılır...
bu coşma ile salon da nasibini alır "ya anne ya at şu hazır çiçekleri böcekleri sade olsun şöyle ev vs vs" söylenilir... anne ne dese:"sen neden saygı duymuyorsun peki benim yaşam alanı tercihime?" bendeniz "pes..."