523.
Hollanda'ya horlanda diyor.
her seferinde tam duzelticem kirilmasin diye bisey demiyorum.
525.
Börek - böğrek
domates - domatez / tomatez .
526.
Kurban olugum annem Allah taksiratini affetsin diyemez bir turlu hep taktirat der. Olurum ona ben.
527.
mübarek 60'lı yılların istanbul jet sosyetesinde yetişmiş, öyle bir kelimeye denk gelemedim daha.
528.
annelerin yanlış telaffuz ettiği ama ağızlarından çok şirin dökülen kelimelerdir.
kayısı- kayesi.
poşet- foşet.
529.
Piranha-Pirahna.
Risk-Riks.
535.
Fox: fosk, fosks, foskss.
536.
Mitsubishi arabaya mitbuşi demek.
537.
(bkz: profiterol )
her bahsi geçtiğinde başka bir kombinasyonla geliyor hangisini yazayım.
538.
peugeot'ya ''peguet'' demek. ama zor lan harbi düşününce.
541.
Tanrım hala inanamıyorum ve kardeşimle hatırladıkça güleriz.
- Anne bana 300 TL çıkma yapar mısın?
- Nee
- TL anne, banknot, hani ön yüzünde Atamızın fotosu olanlardan
( anne yavaşça kendi ayağına doğru eğilir, terlik bir hışımla çıkartılır ve ıska)
- Teleymiş, mı dı fuck you tele.
542.
burger king - burger king
ingilizce kelimeleri yazıldığı gibi okumasıdır en kötüsü.
544.
aaron adlı arkadaşıma sürekli ayran demesi acayip manidar.
545.
lezzetli: lezetli.
güçlü: güjlü
kuvvetli: guvvatlı
terlik: tellik
eşofman: aşortman
*
546.
en sevdiğim "takunye"dir benim.
bir de, fesleğene fesliyan demişliği var ki yolun ortasinda dönüp arkadaşım neslihan'ı aramama sebep olmuştur dakikalarca.