Küçük yaşta kaçarak evlenen akraba kızı hakkında ana kız dedikodu yapılmaktadır;
- Neden vermek istemediler ki anne? Keşke babasını razı etmeye çalışsaydı. Ne acelesi vardı ki hemen kaçtı, amma meraklıymış evlenmeye...
+ Ee tatmayanın tadacağı, tadanın kusacağı gelirmiş!
- Neyi?! *
+ Geliyo terlik! *
' bardağın da yerini biliyon, suyun da. kalk al paris'ten mi geldin? '
ayrıca, bugünlerde beni ''özveriye'' götür ''duman dinlicem''' diye tutturmuştu. ben de diyorum ki kardeşime; ''abim, annen bana bişey anlatmaya çalışıyo ama ben de bozmuyorum hiç tamam tamam diyom da özveri ne ya? bizim bilmeyip de annemin bildiği bir bar olabilir mi ki, saçma yani. sen bi ağzını yokla bakayım bakayım. ''
gelen cevap ile krizlere girdim,
'' abi annem ooze venue'ye gitmek istiyormuş, duman açıp duruyorsun ya dinlerken hoşuna gitmiş, facebooktan da ooze venue'de konseri olduklarını görmüş. ''
belki bunu hep duymuyorum ama böyle komik yanlış telaffuzlarını sürekli duyuyorum, alıştırdı.
edit: herhangi aradığım bir şeyi bulamadığımda da haliyle sorarım anneme, ve bulur. ardından aldığım cevap da şu olur: '' yok bir kelime ! ''
Mastır yapmış ev hanımı olan annemle aramızda geçen en basit diyolog;
Anne : Nereye gidiyorsun kızım ?
Tombul kelepekk : Dünyayı kurtarmaya gidiyorum anne
Anne : iyi gelirken ekmek al .
Tombul kelepekk : he? Hu ?
bırak şu maçı sana beş kuruş veriyorlar mı.
ona vereceğin paraya boğazına bişey al da ye.
bende küçükken sevmezdim sonradan alıştım.
ye ye boğazını delmez korkma.
