iş yapma, olgun davranışlar sergileme gibi durumlarda "koca kazık oldun" deyimini kullanırken, işine gelmeyen durumlarda "daha yaşın kaç başın kaç" diyip kestirip atmaları...
-hadi giy yavrum üstünü çıkalım bir an önce
+anne saat daha 8 . bizim 11 de orda olmamız gerekiyor, daha 3 saat var. 3- 5 apartman aşagımızda sadece ya, seni duyan da şehir dışına çıkıcaz sanır.
-üstünü giyene kadar 9, çıkana kadar 10, gidene kadar 11 ohooo, hadi hadi...
+annee yaaaaa.....
sarışın kızını kara kızım diye sevmesidir. hatta gidip saçımı siyaha boyatmama sebep olmuştur. diplerden sarılar çıkmaya başlayana kadar fena da durmamıştı gerçi.
ana: hadi kalk öğlen oldu ne yatıyorsun hala,
evlat: ne öğleni anne ya daha saat kaç.
ana: kalk cevap verme.
evlat: off ya tamam kalkıyorum şimdi.
bi süre sonra;
evlat: anne ben çıkıyorum.
ana: nereye sabahın köründe.
aşırı sevgileri ile mantığı gölgede bırakan kadınların hatalarıdır. hayattaki en güzel hatalardır. 18 yaşındaki eşşek kadar olmuş adamın ağzına lokma tıkmak gibi şeylerden bahsediyorum.
özel günlerde onları hatırlamak hele ki hediye almak bir dert; almamak bin dert.
doğum gününde aldığım hediyeye karşılık ne gerek vardı, paranı böyle şeylere neden harcıyorsun şeklinde beni payladıktan sonra, gizlice abimi arayıp " bugün doğum günüm sen neden hatırlamadın, beni unuttun" diye bir posta da onu paylaması, nutku tutulmak deyimine en güzel örnektir sanırsam.
para isteyince "hiç param yok ama teyzenin parası vardı onu al" deyip 2 gün sonra parayı geri ödemek istediğimde parayı kabul etmeyerek verdiği paranın teyzemle bir ilgisinin olmadığını anlamamdır.
bütün anneler kutsaldır, onlara iyi davranalım.
seviyorum seni canım annem.
- ev telefonundan arayıp; "evde misin?" demesi.
- kapıdan içeri girmek üzere adım atılmak üzereyken; "heh geldin mi?" demesi.
- "tamam doydum" cümlesini tersten anlayıp, bi tabak daha yemek verebilme kapasitesi.
- denizde boğulmak üzere olan kuzene yetişmek için "hızlı yüz" diyeceği yerde "koş koş koş" demesi.
evladını şehir dışında bir üniversiteye yollarken annelerin aman evladım olaylara karışma,kızlardan uzak dur,okulunu oku,dersine çalış nasihatlarını periyodik olarak 3. sınıfın sonuna kadar her tatilde memlekete döndügünüzde duyarsınız.son sınıfa geldiginizde bu annelerin şaşırtıcı şekilde tornistan ettikleri gözlenir ve kızlardan uzak durulması tembihiyle ne yapacagını bilemeyen cengaverimiz son senesinde ısrarla evlenecek bi kız aramaya koyulur ha kazın ayagı öylemidir,degildir tabi.birkaç cebelleşmeden sonra cengaver tım tıs tırım döner anakucagına ve tabiki validenın altın gününden bir arkadasının kızıyla evlendirilir.nacizane gözlemlenmiş,yasanmış annelerdeki mantık hatası örnegidir.
mini mini yavrularının peşinde elinde kaşıkla dolaşması hatta ve hatta burnu sıkmak suretiyle yemek yedirmesi...bir çok anne için yavrusunu beslemek çok çok önemli bi mesele tamam ama bu kadar da abartmamak lazım.sonra ilerleyen yaşlarda "dana" gibi oldun, cola içme şunu yeme azıcık hareket et diye kendilerini heba ediyorlar sonra...