insanın büyüdükçe daha iyi anladığı biricik kadın. bir sene işsiz kalırsın, "boşver iyisi olsun da acelesi yok" der, gıkını çıkarmaz. hasta olursun, seni senden fazla düşünür. bu sevginin, bu alakanın sonsuza dek sürmeyeceğini bilmek ne acı...
Kendimi sıklıkla tekrar ettigimin gecelerin vazgecilmesin annem. cok ozluyorum seni ve hic olmadigi kadar ihtiyacim var sana. askerligim geldi aklima ; oglummmmm deyip baktigin o telefon, o sesi duydugum anda yanina gelemedigim telefon. keske bir daha sesini duysam ki sana ne cok ihtiyacim var. ben senin hakkini odeyemeden once sen gittin ya, aslinda en cok o koyuyor. senin yoklugunda evim ev gibi gelmiyor annecim. yalnizligin icindeyim ve yaralarima kimse merhem olmuyor. senden sonra her dertten yikiliyorum ve parcalarimi kimse toplayamiyor. cok ihtiyacim var sana annecim lütfen ruyalarima gir. senin ciktigin o evden sadece buhran girdi ve ben caresizligimle kuculdum. evin en kucugu bendim ve kuculdugumle kaldim. ofke patlamasi yasadigim bir gun bakırkoyde ki o evde oglummm deyişin vardı ya , inan o soze cok ihitiyacim var. ama sana daha cok ihtiyacim var. lütfen bir ses ver anne seni cok ozluyorum. bekle annne cok az kaldi. oglun yanarak geliyor.
kadinlarin evlat elden gitmesin, yabanci bir kadinin/adamin yorungesine girmesin, hep emrim altinda olsun maksadiyla 50 yasindan sonra istismar etme, duygu somurusu malzemesi yapma egilimine girdikleri sifat. 50'ye 17 kala benimsedigim bu dusunceyi 17 yil sonra da ayni sekilde benimser miyim bilemiyorum benimsemenin cabasi icerisinde olacagim kesin.
özlenendir. ama öyle yanındayken gibi değil o ayrı. uzakta olunca daha bir farklı olan, gece olunca hadi yat artık sitemi de, sabahın köründe uyandırması da, içme şu zıkkımı deyişi de özlenendir.
uzun zamandan sonra hasta olunca insan bir telefona bile razı oluyomuş. insanın gözü kulağı telefonda oluyomuş arasa da "çok hastayım" desem uzaklardan şefkat gösterse dikkat et şunu bunu yap diye söylesin istiyomuş.
çocuğu hastalanmasın diye sürekli tembihleyen, soğuka çıkma diyen fakat kendisine hiç dikkat etmeyen, bunu o na söylediğin zamanda, 'beni boşver siz hasta olmayında' diyen insan hayatında yeri asla dolmayacak valık-ü şahane.
her ne kadar literatürde bizi 9 ay karnında taşıyan, 23 kromozom veren bir canlı olarak bahsedilse de aslında sebebi varlığımızın ta kendisidir. yayla çorbası haricinde her şeyine tabiri caizse taptığım candır o can. (bkz: yayla çorbası)
ne kadar şu an benden uzakta olsa da varlığını her daim yanımda hissettiren tek varlık.
her koşulda beni sevebilecek olan ve manevi olarak yanımda olan, güvenimin sonsuz ötesi olan varlık.
şu an sadece onun yanında olmak isterdim, onun olduğu şehirde.direk yanı başında.
tatile gelen oğlunu gözleri dolarak karşılayandır, yine her tatil bitişi onu ağlaya ağlaya uğurlayandır. karşılıksız sevginin en büyük kanıtıdır o. şu hayatta üzülmemesi gereken ilk varlıktır.