nefis bir yaşar kurt şarkısı. o sondaki sololar... of of off... gunsnroses mı desem, judas priest mi desem, manowar mı? yar yar yarıldı kafam headbang yapa yapa. parçanın o kısmını mütedamiyen dinliyorum sevgili sözlükçüler.
insanın hayatta sahip olduğu ve olabileceği en değerli, her şeyin en güzelini hak eden, karşılıksız sevebilme gücüne sahip tek varlıktır. en korkulu rüyaların baş kahramanıdır. aynı zamanda tüm korkuların son buldurucusudur. o ağladığı vakit dünya'yı umursanmaz, güldüğü vakit dert tasa kalmaz. uzak olunduğunda her zaman bir şeylerin eksik olduğu hissedilir. o, yeryüzün de bulunan en değerli varlıktır. pahası, biçilemezdir.
ev telefonu çaldıgında kendisinin arandıgını bildigi halde, sanadır, sizedir diyerek telefonu baskalarına actıran,
misafir kalkışa geçmiş gidecekken, yirmi dakika merdiven sohbeti yapan , yüzünden tebessüm eksik olmayandır..
şu dünyada "aç mısın, tok musun" diye soran yegane varlıktır.
işte anneler bu yüzden çok sevilir. tabii şimdi herkes karşı çıkacak olur mu lan öyle şey diyecek, ama hakkaten öyle. bilinçaltına yerleşmiş bir kere anne=yemek, anne=mama, anne=hayat. eh haliyle seviyorsun.
mesela baba için aynı durum söz konusu değildir ki o adam çalışır çabalar eve ekmek getirir. sonuçta önemli olan ekmeği getirmek değil, ekmeği yenecek hale getirmektir.
doğduğun yer mi karnının doyduğu yer mi derler ya hani, işte her ikisini birlikte kapsayan ve size seçim yaptırmayan bir varlıktır anne. hem doğduğunuz yer hem de karnınızın doyduğu yerdir vesselam.*
taptığımdır. içimin titrediğdir. kim ne derse desin ona olan aşkımı heryerde her zaman ifade ettiğimdir. candır can.
allah acısını göstermesin.
aynı anda gidelim.
kendini çoçuklarına aDamış varını yoğunu bu uğurda harcayan , bütün zorluklara çoçukları için göğüs geren kimi zaman babadan önce gelen elleri öpülesi kutsal insan.... ANNEMi ÖZLEDiM..........
kalp atışları özlenendir.
ne kadar az dinliyoruz onları. salonumda yaşıyorlar şuan oysa. dünyanın en güzel yeri, en hesapsız sığınağı, annemin kucağı. ne kadar az yaslıyorum başımı.
yaşları ilerledikçe, onlar size değil siz onlara annelik edersiniz. anneniz gibi değil de çocuğunuz gibi benimsersiniz. her hastalanışında ''ya ölürse'' düşüncesi içten içe yer sizi. ilaçlarını düzgün kullanmadığı, kendine iyi bakmadığı ve iyileşmek için çabalamadığında onun için çırpındığınızın farkında olmadığı anlarsınız.
ve büyüdükçe daha çok ihtiyaç duyarsınız anneye. yokluğu daha çok korkutur sizi, daha fazla hak verirsiniz ''onu'' anlamaya başladığınızda...
çünkü kimse onun kadar çok sevemez,
çünkü anneniz dışında kimse sizi karşılıksız sevemez...
anneniz dışında kimse sizi ''sizden'' çok düşünmez çünkü.
bir insanın nasıl olup ta kendinden çok başka bir varlığı bu kadar düşünebildiğini, bu kadar üzerine titreyebildiğini, onun için her şeyi yapmaya hazır olabildiğini merak ettiren varlıktır. kandır. candır. bitanedir. eşsizdir.
Bizi dokuz ay ( dokuz ay +10 gün) karnında sabırla taşıyan. Bununla da yetinmeyip bir ömür ne yaparsak yapalım sırtında ve kalbinde taşıyan yüce varlık. Ona sadece insan demek haksızlık olur. Melek bile demek yetersizdir bir annenin kalbini anlatabilmek için . Sabrın, şevkatin, merhametin, sevginin, sadakatin vb. diğer ismidir.
bazen sadece doğurandır..
bakıp büyütmeyendir..
anne kelimesinin anlamının biyolojik açıya indirgenmesini sağlayandır..
bazen de sevilmeyendir işte.. sevilemeyen..