sen hıçkıra hıçkıra ağlarken, tek bir soru sormadan seni göğsüne bastırıp sıkıca saran, geçicek yavrum geçicek diyen insandır. hissediyor o, hissediyor.
her şeyden istifa edebilirsiniz. ama annelikten, sorumluluğunuzun farkında bir insansanız eğer; asla istifa edemezsiniz. annelik ölene kadar dünyaya getirdiğin canlıyı ister uzak ister yakın hep içten içe korumak ve kollamaktır çünkü, ve kayıtsız şartsız sevmektir onu. öldüğünüzde biter ancak.
karşılık beklemeden sevdikleri kocaman bir yalandır. karşılık beklemeseler evlatlarının yaptığı en küçük bir hata okadar acı verir mi ? bu dünyaya gelmemize karar verenler , gel,ş,m,zle birlikte elde ettiklerinden şikayet etmemelidirler. bir anlık zevkin ürünü olarak getirdiğimiz çocuklardan çok da fazla şeyler bekleyemeyiz .
en zor zamanında yanında, en korkak zamanında arkanda, en tehlikede oldugunda önünde olan, her an her şeyi hissedebilen, insanı kimsenin yapamayacağı kadar huzura ulaştıran, en değerli kişinin kendin olduğunu sana hissettiren,yarın kavuşmak için can attığım bulunmaz insandır...
sarılmaktan hiç bıkmadığın ve bıkmayacağın sanki tanrının aynası, senin için güç kaynağı, varlığı güvende hissettiren hiç gitmeyeceğine inanmak istediğin varlıktır.
henüz anne olamadığım için tam olarak çözemediğim tapılası insan.* biricik arkadaşım alışveriş manyağım, temizlik hastam her bişeyim.. bigün "senden kurtulunca dana kescem!!!" diyen ertesi gün "sen gidince ben hergün ağlıycam miella.." diye duygu sömürüsüne sarılan varlık o.
seni kusursuz seven ve sevecek olan tek insandır,onun yanında şimarabilirim,kızabilirim ona,darılsada bir gülüşümle bir sarılmamla hemen beni affedendir...seni çooooooooooook seviyorum meleğim canım annem
12 yıldır yokluğuna alışamadığım. boncuk gibi masmavi gözlerine bakmaya doyamadığım dünya'nın en güzel insanı. annesiz hiç bir şey eskisi gibi olmuyor. en çok kıymeti bilinmesi gereken yegane varlık.
telefonda sinir edip kendisine bağırılan sonra vicdan azabıyla uyuyamayıp gecenin bir yarısında aranıp özürler dilenen gene de onu kırmanın ağırlığını çok seneler yaşatan.
hiç bir şartı yok sizi sevmesi için, siz onu sevmeseniz, hayırsız olsanız bile sever. hakkının ödenmesinin imkanı yoktur, birlikte olduğunuz her saniyenin kıymetini bilinmelidir.
Sakın uyumama izin verme anne
Bilmediklerim yüzüme vurulanlardan daha fazla acı veriyor
Yorgun bir ruhun bulutlara taşınmasını bekleme anne
Artık kimse kimseye adıyla seslenmiyor
Sakın düşlerime girme anne
Orda bana bile yer yok
Orda hiçbir ben yok
Çalıntı düşlerde kimseye yer yok
Sakın ışığı kapatma anne
Karanlıklar kararmasın daha fazla
Bu ışık bile yetmezken aydınlatmaya
Bir de onu kapatma,korkuyorum
Sakın üstümü örtme anne
Artık üşümüyorum
Sadece yağmuru izliyorum
Yağmurun tenime değmesini seviyorum anne SEViYORUM
Sakın aldırma anne
Gözlerimden akan boyalara
Masum küçük bir bedene isabet eden kurşunlar gibi
Rolümü bilmediğim bir öyküye isabet ettim ne yazıkki
Sakın yüzüme bakma anne
Ne bakılacak yüzüm ne de söyleyecek sözüm kaldı
Aynaları çevirme yüzüme
Bedenimin ardını görüyorum sadece;Sadece istenmeyen geçmişi
Sakın bana kızma anne
Saçlarım ıslandı diye
Şemsiyeleri kırdılar anne; ağlattılar gökyüzünü
Kimsenin suçu yoktu kendince
Sakın kapıyı açma anne
Kapıyı çalan ben değilim
Ruhuma başkası girdi hiç yer yokken
Düşlerime sen girdin ben bile çok gelmişken
senelerce bayram sabahinda niye sabahin korunde uyandiriyor diye kizilandir.
sonra bir zaman gelir ki gelsin de sabah olmadan uyandirsin denilir. hayatin tam ortasinda, siyahla beyazin kesistigi yerde size her zaman beyazi gosterecek kutsal insandir. off denmez derler ya hani klişe bir sekilde, hakkaten denmez. yapmayin ulan, offlattiran her seyini ozluyorsunuz sonra.