- alo, nasılsın canım oğlum ?
- iyiyim anne sen nasılsın ? "i said stop!"
- kime diyorsun oğlum kim var yanında ?
- hiç anne arkadaş..
- ben biliyorum o arkadaşlarını senin. yabancı gelin falan istemem ben
- ne gelini anne ne diyorsun sen ? "yarabbim get me a drink.."
- sen önce kızları eve at, sonra ne gelini de. onlarında duyguları var, bak kimsenin kalbini kırma vıdı vıdı vıdı
sayborg uzaklarda bursada okurken annesi evden aramaktadır
anne: sayborg bak meyve bal falan yiyosun di mi oğlum?
sayborg: anne sen de her aramanda sanki ben bunları yersem memleketin ekonomisi düzelecekmiş gibi söleyip söleyip duruyosun
anne: sen o işi ekonomistlere bırak yemene bak.
sayborg: nası anne yaa!!!
+alo kizim naber?
-iyiy...
+dun gece yine tansiyonum cikti,hastaneye gittik.zaten abinde rahat durmuyo tutturdu yine gaziantep'e gidecegim diye.basedemiyorumm ben bunla artik.aa bebegim bu arada sen neler yapiyorsun bebegim?
-annecim evd...
+babaninda selami var.cok opuyor seni.ne zaman gelecek diye soruyor.
-anne sinavdan sonra gel..
+kizim kapi caliyor ben seni ararim 10 dakika sonra.tamam mi?optummm..
-tamam ann..
+cattt...*diittttt.......
anne: sayborg sen bu kızla ciddi misin?
sayborg: ne biliyim anne daha 15 gün oldu belli mi olur.
anne: olm bak daha çok küçüksün bence bu yaştan kimseye bağlanma her çiçekten bal almaya bak
sayborg: hınk!?!
anne: baştan işin bi otursun masterın bitsin ondan sonra ciddi bakarsın.
sayborg: ciddi derken?
anne: evlilik diyorum olm bi zaman evlenceksin heralde ama daha diil
sayborg: tamam anne yaa çok biliyon sen
anne : bak öle her çiçekten bal al dediysek bi kaza gelmesin başına uğraşmayalım
sayborg: anne ne çok biliyon sen yaaa, zamane anneleri de bi deli yemin ederim
anne: sen böle sevgiline annene dediğin gibi deli meli dersen kimse çekmez zaten seni evlenemezsin
sayborg: anne ömrümü yedin yaa
anne: heee yedim yedim, karını kaldırırsın o zaman gecenin üçünde bana hamur işi yap diye
sayborg: anne valla ömür törpüsüsün yaa.
2 ay sonra
sayborg: anne ayrıldık kızla
anne: aaaa niye be evladım iyi kızdı bak üzüldüm şimdi.
sayborg: ?!?! nası yaaa
anne : bak yaşın geliyo artık yavaş yavaş öle tak diye ayrılma bu zamanda iyi kız bulmak zorlaştı. bak üzüldüm şimdi çok iyi kızdı çoook.
anne witch : witch tavuğu nasıl pişireyim? kızartayım mı yoksa haşlayayım mı? witch : tavuk kim yaa?
anne witch : nam-ı diğer piliç.
witch : (havayla) bu evde benden başka piliç yok ki.
anne witch : tamam işte bende onu soruyorum. nasıl pişireyim seni? kızarmak mı istersin , haşlanmak mı?
witch : ehmmm , bana müsade geç olmuş. evde çoluk çocuk bekler.
anne witch : güle güle zevzek witch.
- yaz okuluna niye gidiyorsun kaldın mı yoksa?
+ belli değil anne sınav sonuçları daha açıklanmadı
- eee?
+ yaw şimdi ki derslerden geçsemde üstten ders alırım
- birde üstten dersin mi var?
+ ee var anne doğal olarak
- olm niye kaldın üstte ki derslerden
+ hmmm *
anne balkonda heyecanlı heyecanlı beklemektedir
kız sokağın köşesinden döner ilk önce yalancı bir üzüntü yüzünde
annesi bakar,herşey bitti sanar
ve
kız tüm gücüyle bağırır
-anneeeeee kazandımmmmmmmm
çekilen sıkıntılara değmiştir...birlikte bir miktar sarılınır...
gece tam yatılacak tv karşısında pineklenirken anne:canım yarın ne yemek yapsam? cocuk:ne biliyim anne kafana göre yap işte bişiyler a:sonra yemiyosun o yaptıklarım çöpe gidiyo ama söyle ne yapayım ç: e o zaman bi mercimek corbası yap anne a:aman onu daha 3 gun önce yaptım söyle ne yapayım yarına? ç:anneeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee!!!!
witch : anne sen saçlarını niye böyle kestiriyorsun ki? hayır 80 yaşında mısın sanki , 50 sin daha. genç işi bir şeyler yaptırsana. anne witch : (dalga geçer bir ses tonuyla) aaa değil mi witch? 50 yim ben daha. yaşlıyım sanki! ha 50 ha 5 zaten aynı bunlar. kızım 50 diyoruz 50. 100 ün yarısı!
witch : ahaha tamam anne pardon.
anne witch : eşofmanını giysene witch! üşüyeceksin. witch : anne hava sıcak niye üşüyeyim yaa?
anne witch : hayır üşüyorsun işte.
witch : üşüyen sen olmayasın sakın?
anne witch : evet ben üşüyorum, ama sende üşüyorsun o kadar.
witch : ahahaha. peki.
kız okulda olacak parti için garnitürlü makarna salatası yapmaktadır.
-annneeee bezelyeleri bulamıyorummmm...
-dolapta baklanın içinde
-hönk! anne sen bezelye var dememiş miydin?
-evet hazır var demedim ki, baklanın içinde.
-**** annnneeeeeee bir gelsene bak bakalım iyi haşlanmış mı?
-bensiz de bir şeyi yapsan * , * kızım bu mayonezi niye bu kadar çırptın ayran olmuş , rezil olcaksın, bari herkese söyle.
-tamam anne fazla çırptım aslında bu mayonez derim 180 kişiye tek tek.
-iyi tamam haşlanmış, malzemeyi fazla koy, şunları da koy.
-anne ya bırak taşcak.
-kızım 180 kişiye olmaz bu.
-anne 180 kişiye nasıl yapcam ? ben amme hizmeti yapmıyorum herhalde.artık yiyen yer yemeyen yemez.
-kızım bu mezuniyet yemeği ne ya?bitmedi. mezuniyet yemeği, mezuniyet balosu, veda partisi, son gün yemeği....
-böööühühüh hatırlatma ya üzülüyorum.
-üzülme bu gidişle zaten mezun olamıcan ,ders çalışcak zamanın yok ki!
-hönk!tamam anne tamam neyse ben gidiyorum.
yemek olur ve biter...
-eee ne oldu? beğendiler mi?
-şöyle diyeyim. bir gittim baktım ikinci baktığım da salatadan eser yoktu.
abla: neden? çöpe mi dökmüşler?ahahaahh
-ahaha çok komik. çok beğendiler canımmmm....
sözlüğe ilk üye olunan, günde 100 küsür entry girilen, sözlükle kafanın bozulduğu zamanlar, yaşanmıştır..
saat: 7:40
anne redwine: oğlum kalk saat 8, işe geç kalcaksın
redwine: (gözler yarı açık saatine bakar) anne bi çay koy ya.
anne redwine:(garibim her şeyden habersiz tabi) oğlum çay hazır.
anne witch elinde kumanda , zap yapmaktadır. insanların bir şeyi alkışladığı bir program görünce durur.
anne witch : cumartesi günü de şak şak mı olur be!? ( bir hışımla kanalı değiştirir. ) witch : !! nasıl yani? cumartesinin ne gibi bir özelliği var ki?
anne witch : dinlenme günü! olmaz öyle alkış falan! witch : ahahahhah tabi.
-anne ben akşam şenliğe gidiyorum merak etmeyin
-aa şenlikleriniz mi başladı ne güzel
-yok bizimki değil anne ankara universitesinin
-nasıl yani ankara universitesinin şenliği niye sizin okulda oluyor
-of anne saçmalama ya oraya gidiyorum ben de!?^+'!?
-aman kızım dikkatli ol geç kalma lafına sözüne dikka...
-anneeeeee kapatıyorum görüşürüüüz
-iyi eğle..*
-annee ya hatırlıyomusun bizim yazlıkta X vardı bi ara kaç senedir yoktu görüşmüyorduk
-ee
-o yanımda şimdi selamı var
-aleyküm selam da o nereden bulmuş seni kaç seneden sonra
-şimdi annecim yanılmıyorsam 97-98 yıllarında cep telefonu diye birşey icat oldu tabi sen atladın o kısmı...*
-iyi be iyi sana da bişey sorulmuyor
_annecimmm
_ne isteyeceksin?
_yaa şey ben şunu ütüleyemedim ütüler misin?
_koca kazık oldun birşeyi ütülemeyi öğrenemedin, birşey değil evlensen öğretmediler diyecekler, senin yüzünden ben de rezil oluyorum, gel de öğren bari nasıl ütülenir....
anneyle kahvaltı yapılmaktadır. o sırada televizyonda kargo nun yıldızların altında klibi gösterilmektedir. witch : anneeeaa bana koray ı alsanaa! anne witch : bunu mu? witch : evet onu. anne witch : e kızım ondan iş çıkmaz. durup durup arabanın altına giriyor. witch : ama anne o sadece klip. anne witch : olsun. witch : peki.
-anneaa git yatağına yat bak uyukluosun gene
-ne o yerimde gözün mü var?
-yok bea ben sadece battaniyeni isticektim
-kızım git getir odandan
-of yaa cok uzak odam yaa...
oğul::6 tane alttan ders var anne yazın yine okuldayım
anne::hiyyyhh
oğul::ne yapyım şimdi,elimde mi bu sanki
anne::emel tayzenin oğlu zeki alttan hiç ders bırakmamış!!
oğul::anne zaten o adı üstünde zekiii(auna kodum senin zeki)
(bkz: zeki)