cuma günü,öğle saatleri eve zar zor atmışım kendimi. gömlek, kravatı yırtarcasına sağa sola savururken anacığım birinin geldiğini farkeder ve mutfaktan seslenir:
+mustafaaaaa!
-efendim.
+sen mi geldin oğlum?
-yok anne, abim gelmiş.
+söyle de faturaları yatırsın.
-'^+%&/(+%&/(
"+Anne senin yaptığın iğrenç esprilere alışmışım, arkadaşlarıma yapıyorum dalga geçiyorlar ya.
-Yıllardır yemek yapıyorum. Yaptığım yemekleri öğrenmiyorsun da yaptığım esprileri mi öğreniyorsun? O zaman sorun sende kızım."
(bkz: ibretlik ayar)
ismi bir türlü aklıma gelmeyen bilgisayarımın faresini ararken;
- anne şey..... nerde?
- ne nerde kızım?
- ya şey işte hani şunu yapıyoz ya şu işte ya?
- ne arıyon yavrum?
- anne hani bilgisayarın yanında duran meret, küçük hani???
- tamam, şıçanı mı arıyon?
- napıyosun kuşum?
+ otobüsteyim annem.
- he nerdesin?
+ pendik'te.
- ne pendik'i pendik'te ne işin var eve gelmiyo musun!!!???
+ annee otobüs pendik'ten geçiyo yaa!
- allah senin gibi çocuk versin sana.
+ aminnn benim gibi çocuktan başka ne isterim ki, düzgün efendi bi de tıpçı süper olur valla.
- evlat olarak evlat olarak.
+ tamam işte süper daha ne isterim ki
5 dkka sonra kardeş olaya dahil olur; sonrasında anne serebral dolasimi olmayan adama dönerek;
- allah sana sizin gibi çocuklar versin.
+ tövbe de.
- doğru bu ağır oldu biraz.*
anne kişisi- pallas uyudun mu?
pallas: ------ (uyumakta)
anne kişisi: pallaaaaaaaaaas!
pallas: dklffjkj ne? ne oluyor ya!
anne kişisi: yok bir şey çocuğum uyudun mu diye baktım sadece.
pallas: anne........ (kelimeler kifayetsiz)
ben- anne ya, bu sıra bildiğin asosyallik ve can sıkıntısından, canım istemediği halde yemek yiyorum. hayır bir de, canım istemiyor, zorluyorum kendimi yemek için, yine bozuldum ben...
anne- oruç tut o zaman.
ben- anne ben ateistim.
anne- e tut ne olacak.
ben- anne, ateistliğin hangi kısmını kavrayamadın?
anne- boşver sen tut tut, belki tutarken imana gelirsin.