tam da rte'den beklenen tehdittir. herkes, rte'nin amacının, kanlı şekilde de olsa islami devlet kurmak istediğini, bunun için her türlü yolu deneyeceğinin ayırdına varsın.
demokrasiye inanan bir başbakanın gerilimi yumuşatması beklenir, ama demokrasiye inanmıyorsa ve amacı islami esaslara dayalı ve başında tek lider olacağı bir devlet kurmaksa, aynen böyle konuşur. tabii ki, direnişi kırması sözkonusu olmayan tavırdır. demokrasi görüntüsü altında "kansız darbe" inisiyatifi artık elinden kayıp gitmiştir.
milletin rte'nin konuşmalarından "cımbızla laf çektiğini" savunan gerizekalılar, oradan buradan topladıkları lafları cımbızla birleştirip ılımlı bir portre çizmeye çalışıyorlar.
bu memlekette birileri kendini kral, başka birileri kralcı, daha başka birileri de kraldan kralcı sanıyor.
rte'nin ankara-akköprü mitinginde az önce sarf ettiği sözlerdir.
halkı yatıştıracağına, birlik-beraberlik mesajları vereceğine onların dikine dikine gitmekte, daha da tehlikelisi; taraftar kitlesini rakip kitleye karşı kışkırtarak aklıselim bir başbakanın asla yapmaması gereken şeyi yapmaktadır.
- tarih, kibrine yenik düşmüş nice liderlerle doludur.
mevlana'nın dizeleriyle nokta koyalım sözümüze;
"Bin bahar olsa ne kâbil feyz-i seng
Toprak ol da güller olsun reng reng"
|Bin bahar gelip geçse kibirle taşlaşmış gönülde yeşermesi ne mümkün baharın!
gönlü alçak ol da bak! gör ki o gönül toprağında nasıl renk renk açar güller.|
inşallah özgürlüğün, barışın, dostluğun, sevginin, kardeşliğin, birliğin ve beraberliğin, saygının, hoşgörünün, mizahın hiç eksik olmadığı dilimizden konuşmak zorunda kalırsın.
