Sık sık yaptığım şey.
Ankara özlenir, şehirden ziyade şehrin yasattiklari özlenir.
Ankara'da aşk da başkadır, dostluk da.
Başka hiçbir şehirde bulunmayacak tattadir.
Sirf bu yuzden bile ozlenir ankara.
Ankara lise gibidir. ilk girdiğinizde bu ne lan memlekete bak gri şehir dersiniz ama bir iki sene sonra keşke gitmesem hep burada kalsam dersiniz. Bi beş sene sonra da la bebe napıyon diye günlük konuşmalara sahip olursunuz. Başkent iyidir candır.
çoğusuna göre ilginçtir, olasılıksızdır, ama başa gelir. ankara rahatlığın, huzurun şehridir. rahatlık vardır orda, mesafeler yakındır, sanat vardır, eğitimli müzisyenler, ulaşabileceğiniz, bir tiyatroda yanyana denk gelebileceğiniz oyuncular vardır. bilet bulunamayan oyunlar, buzlu yollarında kaydığınız yokuşlar vardır. işte öyle bişey ankara, en iyi gider vega şarkısıyla. (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=6i2siwz1QM0)
eviniz merkeze uzaksa bazen içinde yaşarken bile özlersiniz. *
"şehre iniyorum" kalıbını kullanmayı bırakalı daha birkaç sene falan oldu. medeniyet yeni geldi buralara.
Ankara'dan her gidişimde başıma gelen şey. Küçüklüğümden beri olmak istediğim yerdir Ankara. Haritada kalp içine alırdım küçük bir kız iken. En sonunda üniversiteyi kazanıp gittim hayallerimin şehrine. Çoğu kişinin istanbul ya da izmir aşkından daha başkadır Ankara. Bir kere mücadele etmezsin bu şehirle, gül gibi geçinip gidersin seversen. Yok sevmezsen de arkana bakmadan gidersin.
Kızılay'da yürümeyi özlersin mesela. Mogan Gölü'nü izlemeyi, Tunalı'da gezinmeyi. Kurulan dostluklar başkadır Ankara'da. Düzenli şehirdir burası. istanbul gibi gürültüsü yoktur. Akşam iş çıkışı saatlerini saymazsak tabi. Aspava'da döner yersin, Hamamönü'nde kumda kahve içersin. Bir de candan dostların varsa Ankara'dan güzel şehir yok bence.
Küçük şehirden gelen için daha bir farklı gelir Ankara. O yüksek binalar mesela. Sonra sev sevme bir de Melih Gökçek var.
Sanırım uzun süre daha var olacak ya ne diyeyim.
Şimdi bile Selanik caddesindeymişim gibi geldi.
Seveni de sevmeyeni de özler Ankara'yı.