çok buhranlı bir yer olmasından ve çoğu insanının orospu evladı olmasından ötürü doğru olan hipotezdir. hee öğrencilerin çok olduğu bölgeleri iyidir herhalde. ama ulus denen yer iğrenç.
beğenmeyenin yaşamak zorunda olmadığı kenttir. Gidin sahillere ne güzel ege var marmara var karadeniz var. kimse size gezilecek bir yer, bir deniz vaadetmiyor ki.(melih gökçek dışında; onu da ciddiye alan var mı bilmiyorum.) ayrıca erkeklerinin türkiyedeki herhangi bir ildeki erkekden daha kaba olduğunu düşünmüyorum.
Anıtkabir hariç de lan! Sırf atamızın varlığı dünyaya bedel. Yalnız şaka maka hakikaten çok itici, gri ve ruhsuz bir şehir. Gençlik parkı fena değil ama tarihi eser bakımından çok eksik, doğal güzellik de öyle.
ulan ankara ile yatıp ankara ile kalkıyorsunuz lan. ulan boktan harbi boktan sevmeyin bu amk şehrini. herkes sevse özel olmaz zaten. herkes de sevemez. küçümsemiyorum hiç bir ili ama nolur başka boktan illerinizden gelip şu şehri eleştirmeyin. bu şehirde melih gökçek var zaten. bir de siz vurmayın.
gerçekten doğru olandır. bir de ilk kez geldiyseniz hem iticidir hem de kafayı yedirtir.
ulusa gidersiniz tespihçiler elini uzatıp tokalaşmak ister sonra o eli bırakmaz. kırk yıllık arkadaşınız gibi sigara uzatır,* saçma sapan konuşur, tabi bunların anlamı "bir tespih al git"tir. almak istemezseniz zor kurtarırsınız paçayı. sonra heykele doğru biraz daha yürürken bir bakmışsınız kenarda dayının biri oyun oynatıyor* onu izleyeyim derken işbirlikçiler sizi keklemeyi başarırsa bir de elli liranız gider cepten, tespihçiye rahmet okur hale gelirsiniz.
şanslısınız diyelim ulusa gitmediniz, kızılay'a gittiniz. bu seferde omuz darbeleriyle nakavt olma ihtimaliniz yüksektir. bir bayan bile size çarpıp "önüne bak la bebe" diyebilir. bir de küçük şehirden geldiyseniz daha da garip gelir. bazen etraftaki insanlara bakıp koşuşturmalarını izlersiniz sonra nefret edersiniz oradaki herkesten.
küçük bir mahalleye gitmek için yeter diyerek dolmuşa atlarsınız. şanslıysanız tabi, bazı dolmuşlara binerken kapının üstüne kafa atma ihtimaliniz de var. bir de ücretler... ankara'da gideceğiniz yere göre para verirsiniz. kuruşun 10'uyla 5'iyle uğraşırsınız. neyse, yolculuk devam ediyor. dolmuş gittikçe doluyor. iyice sıkış tepiş gitmeye başlarsınız. sonra indiniz dolmuştan bir sigara yaktınız. bu seferde bir dayı gelir sigara ister sizden. evet, ankara'nın çok itici yönleri vardır. ama yine de alışkanlık meselesi, ankaralıların bunlara çok dikkat ettiğini sanmıyorum. ayrıca herkes de aynı değildir, bir de bizim bilmediğimiz güzel bir tarafları da vardır illaki.
