Sene 2002 aylardan nisan. Bak nisan diyorum ocak yada Şubat degil, bildiğin nisan. Akşam saatlerinde Mamak komutanlığına gittim teslim oldum. Muhabbet tanışma falan dede piç muhabbetleri geyik yapıyoruz. Biri dediki sen yarın çift parka giy hatta çift çorap eldiven giy. Herkeste destekliyor bende gülüyorum. Dedim herhalde şaka yapıyolar bana sesimi çıkarmadım. Sabah normal giyindim askeri kıyafetleri çıktık iştimaya.
Ananski o nasıl hava! Hayatında bayılmamış olan benim gözlerim karardı sallanmaya başladım. Nasıl titriyorum kendime hakim olamıyorum. Allahım sen beni kurtar diye yalvardığımı hatırlıyorum. Komutan gördüde çök sen dedi bayılmaktan öyle kurtuldum. Ulan 3 gün geçti geçmedi hava 40 derece oldu.
Yani skerim Ankara'nın havasını. Allah düşmanıma vermesin...
öyle ki, sigara içmeye bile çıkılmıyor, siz düşünün artık... kar yağmamış, sabah kalkıp yerde kar gibi bi şey olduğunu görüyorsunuz, o derece soğuk yani.
şimdi biri gelecek o soğuk değil olm ayaz diyecek. öteki bilmediğim bir rüzgar ismi diyecek, bir başkası çiy var olm yoksa öyle şey değil diyecek.
ve nihayetinde ben hepsini üst üste koyup alttan ısıtıcam.
benim için soğuk olm o. ayazını çiyini bilmem. ankara soğuğu adamın boynunu güvercin gibi yapıyor.
o soğuk şakaklara şakaklara vuruyor ya, o elmacık kemiklerini sızlatıyor ya adamın zoruna gidiyor.
9 sene sabrettim. iş dedim güç dedim kariyer dedim en son "eee sikerim böyle soğuk mu olur lan" dedim, ankarayı sincanlılara, çorumlulara, yozgatlılara, çubuklulara en çok da kırşehirlilere bıraktım.
gözüm arkada değil. donuyorlar hala diyo ki ya o soğu değil ayaz. tamam aga sen haklısın. 5 sene geçti yeni yeni boynum insana benzedi. bi noktadan sonra yerde ekmek kırıntısı görünce eğilip gagalamaya başlıyordum.
kepekliyi aşıp Gölbaşına gelindiğinde sisle birlikte adamın iflahını siken soğuktur. Allah benim gibi arazide çalışmak zorunda olan insanlara yardım etsin.
ankara soğuğu insanın etini keser, açık havada kalan her noktanız buz keser. vs vs.
ama öyle iliğinize işlemez, içinizi üşütür ama hasta etmez yani.
teni karartmaz çünkü teni soğuk değil kar karartır. o da özellikle doğu anadoluda yılın 8 ayının karlı geçmesinden mütevellit güneşin karda yansımasıyla teni bronzlaştırmasıdır. ankara soğuğunda anca yanaklarınız al al olur.
ha bir de evet soğuk ama ankarada sokakta gezenlerin yarısının bağrı açık lan. kısacası yeter bi iki entry yazın da bu kadar da prim yapmayın mq ankarasından.