evin içinde top oynarken daha çok gerilebilmek için sokak kapısını açmak ve karşı daire kapısına kadar gerilmek. ilginç olan ise bu dairenin 76 dairelik bir apartmanda zemin katta asansör önünde olması,yani her saniye asansör bekleyen birilerinin olması.
-bazen ogrenci evinin kapisinda butun mahalleliye yetecek kadar ayakkabi cifti bulunur. binaya gelen yabanci birine iceride taziye ziyareti var izlenimi uyandirir.
-yapilan gurultu sonrasinda 90 db ri gecmek...
-en ilgincide oturma odasinda pisuvar!
komsular laf etmesin diye, yan tarafta bulunan kiz ogrencilerin evine, duvari yikmak suretiyle iceriden kapi acmak ve yillar boyu kimse gormeden, rahatca girip cikmak.
-perdenin örtemediği pencere.
-bu sebeple camın önünde meraklı halk tabiki.
-hiç yıkanmayan kültablaları ve onları bosaltmak için odalarda bulunan çöp poşetleri.
-ordan burdan alınmıs seker ve tuz.
-en olmadık marka yag, bulaşık deterjanı vs gibi hayatın olmazsa olmazları.
-buzdolabında bulaşıklar.
-tencerelerde hemen hemen her gece makarna ve hazır çorba.
-her çeşit bozulmus yemek, küflenmiş kap kacak. **
-bit kadar evde 1000 misafir.
-bi dünya film.
-fotokopiler, fotokopiler, fotokopiler...
-mumlar. *
-eski sevgililerin aldıgı güller. *
-film sevgili battaniye üçlüsü.
-çöp. öyle böyle degil ama, bi dünya çöp.
-vs vs vs... **
herhangi bir hastalığa karşı aşı veya ilaç bulunabilir zira bu kadar bakteri varken insan sonunda bunları bi araştırayım bari diyebilir.
ha bide kavga gürültü.
çekyat ve koltuk takımlarının ateş pahası olduğu ve minderlerin de ödendiği parayı haketmediği düşünülürse bir diğer en iyi icat deniz yatağını yer yatağı moduna sokmaktır. ama fazla hareketten kaçınılmalıdır zira içi hava dolu olan kalitesiz bir eşyadan da fazla hareket kabiliyeti beklenmemelidir..
eğer bulunabilirse bir çöp konteyner'ı öğrenci evine konur. kirli çamaşırlar içine atılır. sonra yıkamaya gerek kalmadan geri dönüşümü yapıldı diyip direk ordan alıp giyilir. böylece susuz sabunsuz olarak kafada temizlik işlemi gerçekleştirilmiş olunur..
başka bir eve taşınırken eşyaların bi kısmının (özellikle mutfaktakilerin neredeyse yarısınıdan fazlasının) evde bırakılması:
- bu tabakları hangi kutuya koyalım?
- abi temizlemek lazım şimdi onları.
- oooo... kim uğraşacak onunla!
-...?
-boşver ya kalsın onlar da. yeni evde yeni tabaklar alırız. geçen ay annem soruyodu zaten tabak bardak lazım mı diye. söylerim gönderir bişeyler.
-!!!!...
(bu diyaloğun bir benzeri setüstü ocak için de geçti. temizlemedik ama kıyamadık aldık onu)
çalışmayan bir sifon, ısıtmayan ve hiçbir zaman tamir görmeyecek termosifon, görüş mesafesini azaltacak kadar çok toz, tanımlanamayan birsürü el, ayak, parmak. ayrıca the doors posteri, motorhead, ac/dc, judas priest, dio, kiss ve bilimum heavy, glam grupları korsan cdleri, mp3'leri.