evde herkese aynı gün para yatması ile yaşanmaya başlayan sefahatin, üçüncü günün sonunda tam bir sefilliğe dönüşmesi. gelen paranın bir günde çarçur edilmesi. yani şöyle ki; diyelim bir gün akşam yemeğinde pirzola yerken, ertesi gün bayat kuru ekmeğe talim etmektesiniz. ulan insan biraz yarınını da düşünür değil mi? gerçi alışmadık götte don durmaz derler ya işte aynı hesap, alışmadık cepte para da durmuyor. tam bir kısır döngü. *
- çatal anten.
- doğalgaz faturası ödenmediği için ütüde sucuk kızartma.
- envai çeşit makarna.
- bireyler erkek ise bol miktarda kullanılıp bir köşeye atılmış çorap ve ayak kokusu.
- bireyler bayan ise kimin kiminle birlikte olduğu dedikodusu.
hiç unutmmam kurban bayramıydı bizim malak kürşat diye arkadaş vardı felsefe bölümüne gidiyordu adamda kafa gidik . komşu buna kurban eti vermiş bu malda bu dolabı yerine patates çuvalının yanına koymuş bizde tabi o zaman memleketdeydik bu mal kızi için gitmedi bayramın ikinci günü buda basıp gidiyo. biz tatildeyiz 7. gün felan ev sahibi aradı beni dedi evladım sizin evden tuaf kokular geliyor felan evde biri var mı ? mk kalıma kürşat geldi bu mal mk öldümü lan dedim. neyse abi dedim bizim kürşat işte evdeydi kaldı. bunlar eve bakın yapmışlar polis molis acil servis o o o neler neler bakmışlar et çürümüş üstüne patatesler çürümüş. kısacası bizim evin kapısı kırldı ev sahibide tekar aradı evladım et varmış o çürümüiş korkulacak bişey yok. ben etteyim tabi kim getirdi. kürşat nerde mk öyle şaçma sapan olaydı işte.