anayasayı bilmeyen, teoride zayıf, sokak ağzıyla konuşmayı "ben halkın içinden çıktım" mazeretiyle düstur edinen, bulunduğu makama uygun bir bilgi birikimi ve kültürüne sahip olmayan bir başbakanın ülkesi için çok sıradan bir olay.bu konuda pür dikkat kesilenler her halde erdoğan teziç'in basın toplantısında başbakana anayasanın altıncı maddesine bakmasını salık verdiğini hatırlarlar.ayrıca şunu da merak ediyorum:kendine entellektüel havası veren, tarafsız gibi görünen fakat son derece bağnaz ve ayrımcı olan, iktidar yalakalığından başka birşey bilmeyen zaman gazetesi teziç'in dersi hakkında ne yazmıştı?"kendine bağlı bir anayasal kurumun başkanından anayasa dersi alan bir başbakanımız var.ne kadar da yazık" diye bir başlık atmış mıydı acaba?
evet olması gereken belki budur..fakat ne gariptir ki, anayasa mahkemesi eleştirilebilirken sayın başbakan eleştiri üstüdür?! bu yüzdendir ki selanik'teki deftere başbakanı şikayet eden ve eleştiren bilmem kaç yaşındaki dedeye davalar açıldı, atatürk'e yazdığı sayfalar defterden yırtılıp atıldı. bu ne yaman çelişkidir...
(bkz: Hiçbir şey bilmeyen başbakan!) Hayır o da bişeyler biliyor! , Ananıda al git gibi kompleks bir cümle kurabiliyor, Çamurlu sahada paçaları sıvayıp penaltı atabiliyor, Attan düşebiliyor! Daha sayayım mı?