insanların hakkında bilip bilmeden saldırdıkları kurumdur.arkadaş eline bir kez anayasa alıp okudun mu da hukuka aykırılık vardır diyorsun bu taslakta?önerilen değişiklik paketini ben en az 10 sefer anayasayla karşılıklı okudum,gönlümden geçmesine rağmen bir aykırılık bulamadım.şimdi sen sırf keyfin istedi diye yargıya saldırırsan,al hukuk devletini koy sağdaki çekmeceye çıkar silahını da cebinden.bak sokaklar senin.
yine hukuğu çiğnemiş olan mahkemedir. kurallar açık ve net , referanduma sunulan yasalar bu şekilde iptal edilemezdi. ama en azından önceki kararlarına kıyasla hukuğu "daha az " çiğnemiştir . misal 367 kararında "hukuk" kavramını tuvalete atıp üzerine sifonu çekmişlerken burda sadece üzerinde ayaklarını silmişlerdir. bu iyi bir gelişmedir . şahsen anayasa mahkeme üyelerinin yakalanan konuşmalarında duyduklarımdan "herhalde bu anaysa değişikliğinin iptali isteminden ak partinin kapatılması kararı çıkar" beklentisindeydim . malum kadını olsun erkeği olsun( demekki darbe severliğin kadını, erkeği yokmuş.) mahkeme üyeleri resmen karar pazarlığı yapıyordu. ama sonuç çok kötü değildir. yine iyidir kim bilir belki bir sonraki benzer iptal başvurularında hukuğun hakkını tam manasıyla verirler.
hukukçuların tarafsız olamadığını gösteren kurum. başka ülkeden bir hukukçu getir. siyasi görüşü verdiği kararı etkilemez. bizde kimi tutsan kararları duruma göre değişir ama daha karar vermeden ne karar vereceğini bilirsin.
hukukçu değil militan yetiştiren hukuk fakültelerimiz var anlaşılan.
hukuk devleti korumak için hukuku çiğneyen tek kurumdur. bu özelliğini hukuk devleti korumak adına yapma ehliyetine sahip olmadığı şeyi yaparak kazanır.
lakin şaşırtıcı olan odur ki; bu mahkemeye başkanlık eden zat çıkıp "bu hukuksuzluğu hukuk devleti korumak için yapıyoruz" der ve buna inananlar insanlarda çıkar bu 'donkişot' kurumu kahraman ilan eder.
evet durum karışıktır.
(bkz: hiç bilinmeyenli denklem)
sivil anayasa ayağından dolar yeşili amerikanya desteklisi neoevangelist pompası yeşil anayasa yapar yollarsan bir siktirip gider misiniz tadında mor bir çük kafasını eline vereceklerini tahmin edemeyen tüm islamcı tipi faşistlere ayarı vermiş anti-demokratik mahkeme.
kafanız karışmasın yavrular. 12 eylül anayassını da istemiyoruz. bu istemezükü kendi en yeşilinden kağıtlara döküp anayasalarını geçirmek için kullanmaya çalışanları da istemiyoruz.
muhtemelen chp nin bu kararı çıkaran hakimlere bedelini ödeteceği mahkemedir .
malum o kadar pazarlıklar yapıldı paksütü olsun, o adı lazım değil kadını olsun , sabihi olsun o denli didindiler ama %70 olumlu sonuç çıktı .chp, böyle bir kararı kendi mahkemesinden ( evet anayasa mahkemesi chp nin malıdır . son kararı saymazsak tüm kararlar bu yöndedir) beklemiyordu , hesab edin sabih kanadoğlunun ilk defa anayasa mahkemesi kararı için sinirlendiğini gördüm . çok enteresan... nasıl olduda sahibinin dediğini yapmadı?
bazılarının önündeki son engellerden olduğu için sinirlendiği kurumdur. bu ve bunun gibi kurumlardan biri de tsk'dır. bu yüzden başlığına bol bol kusan olur.
anayasa mahkemesi, tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yasamanın aldığı kararları denetleyen kurumdur. ve bizim ülkemizde de işler böyle yürümektedir.*
yalnız benim anlamadığım bir konu vardır ki, mesela abd de bush döneminde federal mahkeme bush'un istediği yönde karar vermeyince bush susup oturuyor bizim ülkemizdeki kadar çatlak ses çıkmıyor. benim güzelim ülkemde anayasa mahkemesinde çıkan her karar mutlaka bir tartışma konusu oluyor, olay oluyor. ayrıca hükümetin bu ülkeyi felakete sürükleyecek birçok kararından da bizleri kurtarmıştır. fakat bende kabul ediyorum yargı sistemimizde bazı sorunlar vardır ama yargının daha sağlıklı karar alabilmesi için kararlara saygı göstermeli ve daha sakin olmalıyız sanırım.**
hukuk devleti korumak için hukuku çiğneyen tek kurumdur. bu özelliğini hukuk devleti korumak adına yapma ehliyetine sahip olmadığı şeyi yaparak kazanır.
lakin şaşırtıcı olan odur ki; bu mahkemeye başkanlık eden zat çıkıp "bu hukuksuzluğu hukuk devleti korumak için yapıyoruz" der ve buna inanan insanlarda çıkar bu 'donkişot' kurumu kahraman ilan eder.
evet durum karışıktır.
(bkz: hiç bilinmeyenli denklem)
12 eylül 2010 tarihinde halk oylamasına sunulacak olan anayasa değişiklik paketinde şu değişikliklere uğrayacak olan kurum:
1. halen 11 asil 4 yedek üyeden oluşan Anayasa Mahkemesi 19 asil üyeden oluşacak.
2. TBMM 2 üyeyi Sayıştay Genel Kurulu'nun gösterdiği 3'er aday arasından, 1 üyeyi ise baro başkanlarının avukatlar arasından göstereceği 3 aday arasından gizli oylamayla seçecek.
3. Cumhurbaşkanı 3 üyeyi Yargıtay, 2 üyeyi Danıştay, 1 üyeyi Askeri Yüksek idare Mahkemesi'nce gösterilecek 3'er aday içinden, 3 üyeyi ise YÖK'ün kendi üyesi olmayan Yüksek Öğretim Kurumları öğretim üyeleri arasından göstereceği 3'er aday içinden seçecek.
4. Cumhurbaşkanı 7 üyeyi ise direkt olarak atayacak. Cumhurbaşkanı 5 üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar veya Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından, 2 üyeyi ise yüksek öğrenim görmüş, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasından seçecek.
5. Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süreleri sınırlanacak. 12 yıl için seçilecek olan üyeler, 2 defa üyeliğe seçilemeyecek.
6. Mevcut uygulamada Anayasa Mahkemesi'ne sadece anamuhalefet partisi, cumhurbaşkanı ve 110 milletvekili gidebiliyor. Değişiklikle kişisel başvuru hakkı tanınıyor. Buna göre, kişiler, ''Anayasa şikayeti'' başvurusunda bulunabilecek.
şimdi bir düşünelim...
toplam 19 asil üyenin;
tbmm 2 üyeyi Sayıştay Genel Kurulu'nun teklifiyle seçecek.
tbmm 1 üyeyi baro başkanlarının teklifiyle seçecek.
cumhurbaşkanı 3 üyeyi yargıtay'ın teklifiyle seçecek.
cumhurbaşkanı 2 üyeyi danıştay'ın teklifiyle seçecek.
cumhurbaşkanı 1 üyeyi Askeri Yüksek idare Mahkemesi'nin teklifiyle seçecek.
cumhurbaşkanı 3 üyeyi yök'ün teklifiyle seçecek.
cumhurbaşkanı 5 üyeyi üst kademe yöneticilerinden, serbest avukatlardan ve anayasa mahkemesi ropörtörlerinden seçecek.
cumhurbaşkanı 2 üyeyi yüksek öğrenim görmüş tc vatandaşları arasından seçecek.
pekî, anayasa mahkemesinin üyelerini, devletin temel kurumlarının teklif ettikleri kişiler arasından seçecek olan tbmm'yi ve cumhurbaşkanı'nı kim seçecek?
durum buyken, anayasa mahkemesi aynen tbmm ve cumhurbaşkanlığı makamı gibi halkın tercihlerini yansıtmış olmayacak mı? şu tabloya göre, geçmişte yaşanan çarpıklıklara bir son verilmiş olmayacak mı? devletin hangi kurumuna bu konuda söz hakkı verilmemiştir? yargıtaya mı? danıştaya mı? Askeri Yüksek idare Mahkemesi'ne mi? sayıştay'a mı? barolara mı? yök'e mi?
bu tabloya göre anayasa mahkemesi daha demokratik ve daha adil bir işlerlik kazanmıyor mu?
amaç yapıyı kökten değiştirmek değil, üyelerini değiştirmek ve üyelerin bağımsızlıklarını ellerinden almaktı. sonuçta işlem tamamlandı. halk oylamasından önce yetmez ama evet diyen demokrat yargı'nın şu andaki durumu için ısrarla;
(bkz: #9691126)
yılların hukukçularından oluşmasına rağmen öyle bilgi öyle üstün bir ırka adalet dağatmaktırlar ki simitçiden mimarına herkesin yaptıkları işin anayasaya uygun olup olmadığı hakkında bir fikri var. hatta fikirden de öte.
işleri zor, bir tek onlarda bilgi eksikliği var sanırım.
birkaç sene öncesine kadar yasaların, meclis ile arasında tenis topu gibi gidip geldiği mahkeme. öyle ki 11 üyenin de isimleri ezbere bilinirdi. şimdi ise kendi halinde sessiz bir kuruma dönüştü. yasa yapmayı öğrendi sanırım meclisimiz. Başka bir durum makul görünmüyor.
gözleri bağlı, bir elinde terazi bir elinde kılıç olan themis ile temsil edilen adaletin gözlerini açarak heykelini kapısına diken mahkemedir.
gözleri bağlı olmanın ne manaya geldiğini bilmeyen kişilerce yönetilmektedir.
bu yüzden de adaletimiz artık tarafsız değildir. gözünü açmıştır, açıkgözdür.
CHP'nin yüksek yargının yapısına ilişkin yasanın bazı hükümlerinin iptali istemi ile Başkan Haşim Kılıç'a yönelik reddi hakim talebini reddetmiş yüksek yargı kurumu.
çok gereklidir. 2. cihan harbinden sonra diktatörlerin oluşmasını engellemek amacıyla kurulmuştur. demokrasiyi korumasını bilmem ama çoğunluk diktasının önünde güzel bir settir. kaldırılmaya çalışılması düşünülmemelidir.
