anarşizm

entry432 galeri13
    312.
  1. Anarşizm bu kez hayvanlar için!

    Laboratuvarları kırıp döküyor, kürk çiftliklerini ateşe veriyor, tutsak hayvanları özgür bırakıyorlar. Kanun dışı hareketlerini soranlara, soruyla yanıt veriyorlar: “Yasa, masumu korumuyorsa, neden saygı duyalım?” ABD ve ingiltere’nin yaka silktiği radikal hayvan hakları oluşumu ALF’in (Animal Liberation Front) temsilcisi Robin Webb ile konuştuk.

    Özlem Soğukdere
    ozlem@doganburda.com

    Boş kafesler, darmadağın bir laboratuvar ve duvarda, bilim adamları için sprey boyayla yazılmış bir not: “Deneyleri kendi üstünüzde yapın. Çünkü biz artık özgürüz! - imza: Hayvanlar.”
    Bu eylemin arkasında, ABD’nin, en tehlikeli yerel terör örgütlerinden biri kabul ettiği Animal Liberation Front (ALF) var. Eylemciler, yüzlerinde kar maskeleri, gece karanlığında laboratuvarlara sızıyor, deney hayvanlarını kurtarıyor, etrafı kırıp döküyor ve geride imzalarını bırakıyor. Eylemler bununla kalmıyor; bilim adamlarını tehdit ediyor, gece vakti evlerinin yanında gürültü yapıyor, duvarlarına sloganlar yazıyor, camlarını kırıp, araçlarını kundaklıyorlar. ALF, sadece deney laboratuvarlarını değil, hayvanların kötü muamele gördüğü her yeri hedef alıyor. Bu ara en çok yakıp yıktıkları yerler ise, lüks tüketime hizmet eden kürk çiftlikleri. Gelişen güvenlik teknolojileri, aktivistlerin işini zorlaştırdığından bu yana eylemlerin sıklığı azalsa da, yarattıkları etki büyüyor.

    FBI peşinde

    Tam da bu nedenle, FBI’ın Ortadoğulularla dolu ‘en çok aranan teröristler’ listesindeki ilk Amerikalı bir hayvan hakları aktivisti: Daniel Andreas San Diego. 34 yaşındaki San Diego, 2003 yılında, San Francisco’daki iki tesisi, ev yapımı patlayıcılarla bombalamakla suçlanıyor. FBI’a göre, bu tesisler, hayvan deneyleri yürüten Huntingdon Life Sciences ile ilişkileri yüzünden hedef alındı. Zira saldırıları, bir başka radikal bir hayvan hakları oluşumu ‘Animal Liberation Brigade’ üstlendi. Hafif çaplı maddi hasara yol açan saldırılarda, kimse zarar görmedi.
    ALF, onların adına hareket etmese de, San Diego’ya arka çıkıyor; birkaç ay öncesine kadar Usame Bin Ladin’in bir numara olduğu listeye dahil edilmesini eleştirerek, ‘terörist’ tanımı konusunda düşünmeye davet ediyor ve “Asıl teröristler, hayvan istismarcılarıdır” diyor. Ancak tüm bu argümanlar, onları, ABD’de ‘yerel terör örgütü’, ingiltere’de ise ‘yerel ekstremist’ sıfatlarıyla anılmaktan kurtaramıyor.
    ALF’in nice badireler atlatmış, defalarca gözaltına alınmış basın temsilcisi Robin Webb’e, “Hayvan haklarının Robin Hood’ları” dediği ALF aktivistlerini ve terör suçlamasını sorduk.

    ingiltere’deki hayvan hakları mücadelesinin en önemli figürlerindensiniz. Aktivist olma kararını nasıl aldınız?

    Önemli olduğumu söyleyemem, ama uzun süredir ortalardayım. Hayvan haklarına ilgim, yaklaşık 30 yıl öncesine uzanıyor. Çalıştığım şirketin yanı mezbahaydı. Her gün, kamyonlarla kesime getirilen hayvanları görüyordum. Bir gün, öğle molasında yürüyüş yaparken, kamyondan indirilen domuzları gördüm. Öğleden sonra, ofiste çalışırken, seslerini duydum. Akşam eve gittim, karım domuz pişirmişti. Yiyemedim. Eşimle önce vejetaryen, birkaç ay sonra da vegan olduk. Tam o dönemde, Cambridge Üniversitesi’ndeki deneylerle ilgili protesto kampanyaları yürütülüyordu. ALF de, hayvanları kurtarmak için eylemler düzenliyordu. Şöyle düşündüm: Yasa masumu koruyamadığı sürece, saygı duyulabilir bir şey değildir.

    ALF’i, özellikle ingiliz ve Amerikan kamuoyu yakından tanıyor. Türkiye’de ise, haberlere pek konu olmuyor. Bize ALF’i anlatır mısınız?

    ALF’in prensiplerini üç maddede özetleyebilirim: Hayvanları acı çekmekten kurtarmak ve onları güvenli, kalıcı evlere yerleştirmek; hayvan istismarında kullanılan mülke ve ekipmana zarar vermek; insan hayatını riske etmemek için her türlü önlemi almak. Tercihen vegan ya da -en azından- vejetaryen olan; yani merhametimize muhtaç varlıkları yiyecek kadar duyarsız olmayan herkes, bu ilkelere sadık kalarak eylem yapabilir ve bunu ALF çatısı altında yaptığını söyleyebilir.

    Aktif ‘düşünce ortaklığı’

    Öncesinde ALF’e dâhil olma süreci yok mu?
    ALF’in ne lideri, ne üyesi, ne de belli bir yapısı var. Tam anlamıyla bir ‘organizasyon’ olduğunu bile söyleyemeyiz; daha çok bir ‘düşünce ortaklığı’. illa ki üyelikten söz edeceksek, bunun için herhangi bir eylem yapmak gerektiğini söyleyebilirim.

    ALF’in organize bir yapısı yok ise, kaç ülkede aktif olduğunu bilmek mümkün mü?
    Zor bir soru. Çünkü ALF, hayvan haklarının istismar edildiği ülkelerde ortaya çıkıyor. Eylemleri, bağımsız kişiler ya da özerk hücreler yapıyor. Tepede, “Şunu, şu zaman yapın” diyen bir kontrol mekanizması yok. Eylemlerin sıklığı ve aralığı, insanların öfkesine kalmış.

    Türkiye’de de var mı?

    Türkiye’de hayvan hakları alanında olup bitenleri takip ediyor musunuz? Burada ALF aktivistleri var mı?
    Her ülkenin kendi koşulları ve istismarcıları var. Kendi ülkemde, parmağımı doğrultup, “Bu yanlış” diyebileceğim onlarca şey varken, sizinkine yöneltmem doğru olmaz. Türkiye’deki aktivistler; sadece hayvanlar değil, insanlar için de mücadele ediyor. Onlara, şans dileyip, “Kendinize dikkat edin ve doğru bildiğinizden şaşmayın” diyorum.

    Bir eylem kararının alınmasını ve devamında yaşananları anlatır mısınız?

    Dediğim gibi; kararı bağımsız kişiler ya da kimliği bilinmeyen gruplar veriyor. Hedefi belirleyip, eylem zamanını kararlaştırıyorlar. Bir çiftliği ya da laboratuvarı basmak için en iyi zaman, elbette gece vakti. Standart metotlardan söz edemeyiz; her baskın birbirinden farklıdır, çünkü eylemi gerçekleştiren insanlar farklı.

    “Dünyanın son özgürlük davası”

    ALF, hayvanları kurtardıktan sonra ne yapıyor? Geçenlerde, serbest bıraktığınız hayvanların çoğunun otomobil çarptığı için telef olduğunu okumuştum.
    Hayvanlar evcil ise, veteriner muayenesinden geçirilip, iyi ve kalıcı bir eve ya da ev bulunana kadar bir barınağa yerleştiriliyor. Tabiatı itibarıyla vahşi olanlar, -sağlık sorunları yok ve formda iseler- serbest bırakılıyor. Doğanın getirdiği olası tehlikelerle karşı karşıyalar. Bazı hayvanlar, hareket edebilecek durumda bile olmuyor; onlar için erken bir ölüm kaçınılmaz.

    Aktivistler nasıl bir prototip çiziyor?

    Tipik bir ALF aktivisti yok. Tüm politik görüşlerden, tüm ülkelerden genç-yaşlı herkes aktivist olabilir. Aktivistler arasında polis memurları, hemşireler ve avukatlar da var; genç anarşistlerle birlikte çalışıyorlar.

    Her aktivist illegal eylemlere karışıyor mu?

    Bazıları, hayvanları acıdan kurtarıp, onlara rahat ve kalıcı bir ev sağlamayı tercih ediyor. Bir bölümü, hayvanlara zarar verenlere sabotaj düzenlenmesi, mülklerinin harap edilmesi, istismarcıların işinden edilmesi ve hayvan yaşamının korunmasını amaç ediniyor. Kimileri ise, -insan hayatını tehlikeye atmayacak tedbirleri alarak- kundakçılık yapıyor. Hepsinin ortak noktası; yasal yolların işlemediği yerde devreye girmek ve hayvanların acısına son vermek.

    Bunlar çok ciddi eylemler. ALF eylemlerinde hiç kimse ölmedi mi?

    Bugüne dek, hiçbir hayvan istismarcısı öldürülmedi ya da ciddi bir yara almadı. insan hayatını tehlikeye atmamak için tüm önlemler alınıyor. Ama hayvan hakları savunucularının ciddi biçimde yaralandığını, hatta öldürüldüğünü söyleyebilirim. Hayvan istismarcılarına yapılanlar, onların masum hayvanlara yaptıklarıyla kıyaslanınca, hiçbir şey. istismarcıların tercih şansı var, hayvanların ise, yok.

    “ingiltere özgür bir ülke değil”

    Yasal zeminde faaliyet gösteren birçok hayvan hakları derneği var. ALF neden radikal bir yolu seçiyor?
    Yasalar, hayvanları korumak için ya çok az önlem alıyor ya da hiç almıyor. Hayvan kullanımını/istismarını destekleyen birçok yasa var. Yasa çökünce, adaleti sağlamak için, insanlar yasayı çiğniyor. Geçmişte kölelik ve kadın haklarıyla ilgili özgürlük davaları vardı. Hayvan hakları, bu davaların sonuncusu olarak görülebilir. Diğer hayvan hakları örgütleri, halkı eğitmek için çalışan istihdam eden, kampanyalar yürüten, gösteriler yapan, tam zamanlı organizasyonlar. ALF’i ise sadece gönüllülerin ilgisi ayakta tutuyor.

    ‘Terörist’ suçlaması hakkında ne düşünüyorsunuz?
    Esas teröristler, zayıf ve masum olanı terörize edenler. Zulmü engellemek, nasıl terörist bir davranış olabilir ki? Otoriteler böyle söylüyor, çünkü uluslararası çaptaki endüstrilerin kârı tehdit edilmiş oluyor. Köleliğe karşı mücadele edenlere de bir zamanlar ‘suçlu’ muamelesi yapılmış, “toplumu tehdit ettikleri” söylenmişti. Tarih, olaylara daha iyi bir perspektiften bakmamızı sağlayabilir.

    Siz ALF’in basın temsilcisisiniz. Polis, ALF’in basın ofisi ya da banka hesabı açmasına nasıl izin veriyor?
    Defalarca gözaltına alındım. Üzerime kilit vuruldu, susturuldum. Basın ofisini, “Terörün sözcüsü” diye damgalamak istiyorlar, ama benim kanunsuz işlere karıştığımı ispatlayamadılar. Çünkü elbette böyle işlere karışmadım! Kamuoyuna, kimliği belirsiz kişilerin kanunları çiğnemeye hazırlandığını, dolayısıyla benim de öyle yaptığımı ilan etmek için aptal olmalıyım. ingiltere özgür bir ülke değil; ifade özgürlüğü yok. ALF hakkındaki pek çok haber, otoritelerce engelleniyor.

    ALF’in yıllar içinde yol açtığı zarar bilançosu nasıl?

    ALF kürk dükkânlarını yakıp yıktı, laboratuvarları bastı, her baskında yüzlerce hayvanı ölümden kurtardı ve milyon pound’la ifade edebileceğimiz bir zarar yarattı. Bir de görünmez zararlar var: Bu eylemlerin sonucunda şirketlerin sigorta maliyetleri yükseldi ve ekstra güvenlik tedbirleri almak zorunda kaldılar. Ayrıca, hiçbir şüpheye yer bırakmadan söyleyebilirim ki, ALF’in yıllar içinde kurtardığı hayvanların sayısı milyonları buldu. Toplam sayıyı tahmin etmek imkânsız. ALF sayesinde, laboratuvarlarda kullanılmak üzere kedi, köpek, tavşan ve diğer hayvanları üreten pek çok merkez, birçok kürk dükkânı ve kasap kapatıldı. Hayvanlara zulmedenler, er ya da geç, karşılarında ALF’i bulacaklarını ve işlerinden olacaklarını idrak ettiler.

    Ya kamuoyunun tepkisi?
    insanlar ALF sayesinde, kilitli kapılar ardında neler döndüğünden haberdar oluyor. Bizi destekleyen çok kişi var; hatta aralarından bazıları aktivist oluyor.

    ALF, bağışları nasıl kullanıyor?

    ‘ALF Destekçileri’ adlı bir grup var. Bu grup, hayvan haklarıyla ilgili eylemler yüzünden hapse giren aktivistlere yardım ediyor. ALF’e sempati duyan, hayvanlar uğruna özgürlüklerini feda eden eylemcilere yardımcı olmak isteyenler bağış yapıyor.

    Karmaşık konu: ilaç

    Kürk tekrar moda. Tasarımcıların da, hayvan haklarıyla ilgili kaygısı yok gibi. ALF, yolda yürüyen kürklü bir kadına saldırır mı?

    Bu tür saldırılar kişiye kalmış. Kendini iyi hissetmek için, bir hayvanın ölü derisini üzerine giyenler, psikiyatriste görünmeli. Sevgililerinin kollarında uzansalar, kendilerini daha iyi hissetmezler mi? “Isınmak için giyiyoruz” diyenler ise poları tercih etmeli. Bu sentetik giysinin termal kalitesi kürkten çok daha iyidir. Bu ikisini eleyince, orijinal sahibinde daha iyi duran bir deriyi üzerimize giymenin nedenine dair, ortada sebep kalmıyor.

    Bir ALF aktivisti, hayvan deneylerinin ürünü olan ilaçları kullanır mı?

    Hayvan deneylerinin ürünü olmayan ilaçlar tercih edilmeli, ama “Bir aktivist, geçmişte test edilen ilaçları kullanmalı mı?” diye sorabilirsiniz. Elbette ölen hayvanlar, artık kurtarılamaz. Peşinen, “Aktivist ilaç almayı reddedip, kendisini muhtemel bir ölüme mi terk etmelidir, yoksa ilacı kullanıp, yaşamaya devam etmeli midir?” sorusu gelir. Bu, kişinin kendisinin cevaplayabileceği bir sorudur.

    ALF, tıp alanındakiler de dâhil, hayvan deneylerine karşı. Günün birinde tıbbi araştırmalarda hayvan kullanımından vazgeçildiğini varsayalım. O zaman tıp nasıl ilerler?

    Hayvan deneylerinin pek çok alternatifi var: ‘In vitro’ test yöntemleri, bilgisayar modellemeleri ve daha birçoğu. Bu tür araştırmaları destekleyen ve yürüten çok sayıda organizasyon var. Bence hayvan deneylerinin hâlâ devam ediyor olmasının sebebi şu: Bir ilaç insanlara zarar verdiğinde, ilaç firmaları suçlamalardan kaçınmak için, “Biz bunu hayvanlarda güvenli bulmuştuk. insanlarda da öyle olmalıydı” diyor. “Lütfen paramızı elimizden almayın” demenin bir yolu. Birkaç yıl önce, bir ilaç firmasının gizli raporunda şunu görmüştük: Tüm ilaçlar hayvan deneylerinde güvenli ve efektif bulunmuş, devamındaki klinik deneylerde yüzde 95’i reddedilmişti. Bu tablo, beraberinde şu soruyu getiriyor: Hayvanlara zarar verdiği için elemine edilen kim bilir kaç ilaç da, belki insanları kurtarabilirdi? Yüzde 95? Mesela; penisilin insanlar üzerinde çok etkili bir ilaçtır. Oysa kobaylar üzerinde test edildiğinde, onları öldürmüştü!

    “Adil bir dünyayı uzun yıllar göremeyeceğiz”

    Evinizde de kurtarılan hayvanlar var mı?

    Evet, evimi kurtarılan hayvanlarla paylaşıyorum, ama onlar serbest bırakılamadı; ‘özgür’ değiller. Kapıyı açmazsam, diğer odaya gidemezler. Ben beslemezsem, yemek yiyemezler. Onlar, insan zulmünün mültecileri. Hayvanlar, kâr amacıyla ‘evcil hayvan’ olarak üretiliyor. Damızlık hayvanlar, bir ‘yavru makinesi’ gibidir. Evimi paylaştığım bu varlıkları seviyorum, ama hepsinin özgür olduğu bir dünyayı tercih ederdim.

    insanoğlunun hayvanlara muamelesinde, yıllar içinde iyiye mi, yoksa kötüye mi gidiş var?

    Daha geniş bir kamuoyu farkındalığından söz edebiliriz. Vejetaryenlik ve veganlık daha fazla kabul görüyor. insanlar da, hayvanlar da binlerce yıldır istismar ediliyor. Bu, birkaç nesilde kökünden söküp atılabilecek bir konu değil. Daha adil bir dünya için kaynaklarımız yeterli, ama gerçekleştiğini uzun yıllar göremeyeceğiz.

    ALF’iN SEMBOLÜ: BRITCHES
    ALF’in, belki de en bilinen eylemi, 1985 yılında, Kaliforniya Üniversitesi laboratuvarından kurtarılan yavru maymun Britches. ALF’in internet sitesi bile, halen, bu baskının videosuyla açılıyor. ALF aktivistleri, laboratuvarı, bir öğrenciden gelen istihbarat üzerine basmış ve aralarında beş haftalık Britches’ın da bulunduğu 468 hayvanı kurtarmıştı. Doğumundan hemen sonra annesinden ayrılan Britches’ın gözkapakları, körlük psikolojisiyle ilgili bir araştırma kapsamında birbirine dikilmiş ve başına elektronik sonar cihaz bağlanmıştı. Savunmasız hali o kadar içler acısıydı ki, baskının sonucunda laboratuvar kapatıldı. 700 bin dolarlık zarara uğrayan üniversite, yılların tıbbi birikiminin kaybedildiğini belirtti. Britches’ı, Türk kökenli veteriner Nedim Büyükmıhçı’nın da aralarında olduğu uzmanlar tedavi etti. Britches beş aylık olduğunda, Meksika’daki bir barınağa gönderildi ve dişi bir makak maymunun yanında büyüdü.
    1 ...
  2. 313.
  3. her ideolojinin zıvanadan çıktığında vardığı son nokta.
    0 ...
  4. 314.
  5. çok sevdiğim ütopya...

    ancak aidiyet hissi olmayınca insanlığın felakete sürükleneceğini biliyorum artık.
    3 ...
  6. 315.
  7. 316.
  8. Özellikle son zamanlardaki siyasi sacmalıklardan sonra daha da bi baglandigim görustur. Candir can
    0 ...
  9. 317.
  10. uykuya dalmadan önce daldığım düşler,özgürlük,güzel insanlar.insan doğası gereği asla olmayacak olan ütopya.
    0 ...
  11. 318.
  12. en iyi sistem, sistemsizliktir ütopyasını canlandırmak isteyen siyasi/felsefi görüş.
    0 ...
  13. 319.
  14. ''anarşi, insan oğlunun son büyük devriminin ilk başlangıcıdır.''
    1 ...
  15. 320.
  16. Kaos ile özdeşleştirilmesini anlayamadığım düşünce
    Eğer ki herkes vicdanına göre hareket etse kesinlikle harik bir dünya olur. Anarşizm budur.
    1 ...
  17. 321.
  18. bütün kalıpsal kuralları ve kanunları reddeden dünya görüşü. bilinen hayali temsilcisi;

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/652298/+
    3 ...
  19. 322.
  20. "Anarşizm, insanların hayatlarını adadıkları, uğruna mücadele verdikleri, öldükleri devrimci bir düşüncedir.

    Popüler kültürün parçası, bir dövme simgesi, şekilciliğin-rahatlığın, seks ve uyuşturucunun sıfatı değildir."
    0 ...
  21. 323.
  22. daha iyisi ortaya çıkana kadar en iyisidir.
    0 ...
  23. 324.
  24. Neden mi anarşistim?
    çünkü yaşlı emekliler köpek maması yiyerek yaşıyorlar.
    çünkü bekar anneler yardım için bağrıyorlar/ağlıyorlar.
    çünkü politikacılar geleceğimizi çalıyor.
    çünkü kadınlar sokaklarda güvenle yürüyemiyor.
    çünkü temiz hava solumak istiyorum.
    çünkü özgürlük, walmart'ta özel raflarda satılmıyor..
    çünkü kapitalizm bir aldatmaca.

    Neden mi anarşistim?
    çünkü süpermarketlerin bizi soymasından bıktım.
    çünkü doğruluk, barış ve adalet tükenmek üzere.
    çünkü televizyon ve gazete yalan.
    çünkü çocuklar okula aç gidiyor.
    çünkü polisler etrafında kendimi güvende hissetmiyorum.
    çünkü amerika başkanı bana başka seçenek bırakmadı.
    Çünkü şiir ve kelebekler eşit süreler istiyori

    Neden mi anarşistim?
    Çünkü kimse yağmuru izlemiyecek.
    Çünkü dağsıçanları ve tavşanlar öldürülüyor.
    Çünkü iki kafalı tavuklar prostesto ediyor ve kimse dinlemiyor
    Çünkü 20 dakikalık güneş ışığı artık öldürebilir.
    Çünkü kiralama artık bütçeye uygun değil.
    Çünkü daha iyisini hakediyoruz.

    Neden mi anarşistim?
    Çünkü bankalar insanları soyuyor ve bu suç değil.
    Çünkü tüm araçları şehirden uzaklaştırmak istiyorum
    Çünkü hapisaneler yapıyorlar ama okul ve hastaneleri kapatıyorlar.
    Çünkü Güneş dışında Ay ve Yıldızlar satılık!
    Çünkü fabrikalaşma açgözlülüğü gölleri, nehirleri ve ormanları yok ediyor.
    Çünkü hayal etmekten korkmuyorum
    Çünkü sessiz kalmayı reddediyorum.

    Neden mi anarşistim?
    Çünkü McDonalds'ları kapatmanın zamanı geldi.
    Çünkü dişciye gidicek paraları olmayan arkadaşlarım var.
    Çünkü evsiz bir aile bile çok fazla.
    Çünkü eyaletler(amerika) fakiri suçlarıp ona saldırıyor ama ödülü arkadaşlık!(Irak'ın işgaline sataşıyor)
    Çünkü hiç bir tembel yalacı politikacı otobüs beklemek zorunda kalmadı.
    Çünkü sosyal devrim istiyorum şimdi şimdi şimdi şimdi.
    (alıntıdır)
    2 ...
  25. 325.
  26. insanlar yeterince ilerlediği zaman devlet ananın kucağından inip kendi yolunu çizecek ama anarşizm için bu çağ çok erken çoğu insanın devletin kanunları ile dizginlenmesi gerekiyor.
    yani bu dönemde dünyanın bir yerinde kadınları sünnet eden bir topluluk varken anarşizmden söz edemeyiz.
    maalesef şimdilik parlamento da yumruk yumruğa kavga eden siyasetçileri görüp ''bu geri zekalılar mı bizi yönlendiriyor'' demeye devam edeceğiz.
    0 ...
  27. 326.
  28. her zaman terörizm kavramı ile aynı anlamda kullanılan ama alakasız bir kavramdır.
    otorite bu akımdan hoşlanmadığı için, insanların göründe '' anarşist = terörist '' kavramını bilerek yerleştirmeye çalıştı ve yerleştirdi. en basit örneğiyle v for vendetta bu akımı iyi anlatır.

    aslında saldım çayıra mevlam kayıra gibi değildir anarşizm. sen benim hayatıma benim iznim olmadan müdahale ediyorsan, benim buna karşı çıkma hakkım vardır. işte budur anarşizm.

    meselen onlarca yasa geçiyor meclisten. kaç tanesi için sizin fikirleriniz soruldu ? hiçbiri için. ama siz bu yasalara göre hayatınızı belirleyeceksiniz ? bunlara uymak zorunda olacaksınız ?

    işte özünde anarşizm buna karşı çıkar.
    0 ...
  29. 327.
  30. bir gün krallıkların yıkılacağı kimin aklına gelirdi ? hiçkimsenin.

    işte şimdi de anarşizm kimsenin aklına gelmiyor. imkansız değildir, olacaktır, olmalıdır.

    inci sözlük hiç değildir.
    0 ...
  31. 328.
  32. Bir kuralsızlık olarak algılanan yaşama biçimi. Ama yanlış. esasında baskıya karşıdır, düzene değil. Ama bu umrumuzdamı? Tabikide değil. Az eylem bol Cop çok bira.
    Yaşasın düzenli anarşizm. Emma abla selamlar.
    1 ...
  33. 329.
  34. sanılanın aksine daha iyi bir dünya getirmeyi edinmiş bir düzen şeklidir. olması imkansızı yakın olsa da insanın içinde bi umut vardır hep. mükemmeliyetçi düzen şekline yakındır ve isteyenlerden çok istemeyen insancıklar daha fazladır.

    ayrıca en büyük anarşi aşktır. aşk anarşisttir..

    anarşi iyidir canlar ama doğru açıdan bakmak gerekir. tek kural insanın vicdanıdır daha ne olsun...
    0 ...
  35. 330.
  36. kapitalizmin oluşturduğu ve otoriter rejimlerin yönettiği sistemlere inat anarşizm diyebilmektir..

    Anarşist Ebû - Zerr olmaktır , eline kılıç almayan a şaşırmaktir.
    Anarşist olmak kötü sistemleri yıkıp , yeni birey odaklı sistemler için mücadele etmektir.

    Özünde insancıl dir ama anliyana.
    Ülkenin yarısı anarşik lik nedir diye sorsan sistemin ona dayatttigi cevap neyse onu verecektir.

    Eee cahil vatandaş , sistem kendine karşı olan ı hiç över mi ?
    0 ...
  37. 331.
  38. bazı insanlara göre kaos, bazı insanlara göre özgürlük olarak nitelendirilen görüştür. devlet,dil,din,ırk,sınıflar,hükümetler,militar düzenler gibi olgular anarşizmde yoktur, bireysel devrimi destekler. Devrimi bireyden topluma fikir ile yaymayı fakat gerekirse bu yolda savaşmayı gerektirir. toplumların ilk oluştuğu zamanlardaki kuralsızlık içerisinde bile yaşadıkları düzen anarşizmin getireceği düzenin aynısıdır. kurallar ve devletler olmazsa insanlar kendi adaletini kendi sağlayabilir, ortak mallar ve ortak yaşam alanları varken bir insan diğerine zaten zarar vermez. özel mülkiyet ve patron sınıfı olmazsa insanların birbirlerine saldırmaları için bir sebep olmaz. anarşi insanlara özgürlük getirir yıkım değil.
    1 ...
  39. 332.
  40. Anarşizm bir noktadan sonra gerizekalılıktır. Diyelimki yolda arabayla giderken bir arabaya çarptım. Anarşizme göre bana cezayı araç sahibi vericek. Araç sahibi ya "aracıma çarpmasaydın, arabanı senden alıyorum" derse? Kim ne diyebilir adamın vicdanına kalmış. Ne yani ben alt tarafı ufacık bir çizik oluşan arabaya çarptım diye arabamdan mı olayım? kısaca belli başlı kurallar olmalı toplum düzeni için. Ha kuralları azıcık esnetebiliriz belki, sıkıntı olmayabilir.
    0 ...
  41. 333.
  42. Adaletin tecelli etmediği yerde anarşizm kaçınılmaz bir sondur.

    Utopik değil sistemin dayattigi diktaya karşı halkların meşru müdafaasıdır.
    0 ...
  43. 334.
  44. Anarşist toplum hükmeden sistem modeli değil , muhalif sistem modelidir.

    egemen sistem yıkılinca anarşist toplum , zaten muhaliflikten düşer ve bu Bağlam da anarşist toplumdan bahsedemeyiz.

    Sistem hem kendine yandaş hem muhalif olmayacağı için Utopik yönü kısmen marjinal anarşizm savunucularında mevcuttur sadece ..
    0 ...
  45. 335.
  46. özündeki ilkellik insanı cezbeder, yıkıma iter. insanın herşeyi kundaklayası gelir.
    0 ...
  47. 336.
  48. ütopiktir demek saçma. bu gün komünist ve kapitalist diye iki baba sistemin sonu nere varıyor bilen var mı? anarko kapitalizm veya anarko kominizm nedir diye bilen var mı? bunlar bu ideolojilerin ulaşabileceği yada kendilerine zafer olarak gördükleri son sınırdır. yani kapitalist devletin varlığını engel olarak görür ve kalkmasını ister.
    komünist de devletin varlığını engel görür ve kalkmasını ister bu görüşlerde.
    kapitalist serbest ekonomi anlayışı için görünmez elin zaten olayı dengeleyceğini iddia eder ve devletin varlık olarak etkisine gerek duymaz.
    komünistlerde durum biraz daha farklı, onlar iş bölümünü karşılıklı istek olarak sunar.
    aslında komünizm bildiğin anaşizmin bir geçiş evresidir. komünizm anarşizme ulaşacak halkı bir nevi eğitme süresidir. zaten marx komünizmi bir eğitim süreci olarak sunar.
    yani ütopik demek biraz boşa sallamak gibi oluyor.
    bu kadar fikir insanları bir şey düşünüyor ama ütopik diyor diğerleri ve olay bitiyor.
    ayrıca anaşizm bir tür kargaşa şeklinde sunmak farklı bir şeydir, bir tür düşünce şeklinde sunmak farklı bir şeydir.
    anarşizm devlete başkaldırıdır ama araç olması ve amaç olması halinde ciddi fark vardır.
    kimisi anarşizmi bir geçiş aşaması olarak sadece mevcut otoriteyle sınırlı düşünüp başvurur ve kendi sistemine dayatana kadar bu yöntemi benimser, kimi bunu kaos olarak algılamaz. sadece kalıcı olarak düşünür ve tamamen buna odaklıdır. yani amaç olarak görür.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük