empati penceresinden olaya bakarsak: bir çok sağ siyesetçiye de daha önce tahrikde bulunan,çiftçilikle ilgisi olmayan sabıkalı bir prokovatöre, o adamın ithamları üzerine,kendini millete hizmetkar ama yaranamıyor görüp sinirlenen bir siyasetçinin veya bürokratın sinirlenmesi-ki yanlış,yakışmıyor,yakışmaz da ama insanidir- ile kemal kılıçdaroğlu'nun karşı tarafı ve ülkeyi tahrik için sinirlenmeden,tahrik olmadan,bilerek küçük oy kazançları adına yaptığı küfürlü hareket ile farkını aklıselim,tarafsız biri anlar.
özetle yakışmıyor hiçbiri bu milletin temsilcilerine;ancak erdoğan'ı sertçe eleştirenler-ki eleştirsinler- kılıçdaroğlu'nun bu terbiyesizliğine ne diyecekler acaba? es geçerler,kıvırırlarsa isimleri,yazarlıkları,siyasetçilikleri adına tarihe kara lekeli bir not ve edebe,etiğe dair konuşma mevzularında artık ebeden susma mührü yiyeceklerdir.
demokrasiyi büyüklük zanneden kişilerin savunduğu söz. bahsi geçen olayda her ikisi de türkiye cumhuriyeti vatandaşı fakat biri binlerce dolarlık saat takar ve milyon dolarlık gemisi vardır, diğerinin kolunda saat yoktur, annesi hastadır ve traktörüne mazot koyamıyordur.
Demokrasinin varlığına güvenip bir Başbakan'a seviyesizce şeyler sayan birisine, başbakanın da bir insan olması sebebiyle sinirlenmesi sonucu haddini bildirmesidir. "istediğini söyleyen istemediğini işitir" sözünü kanıtlayan bir diyalogun sonuç cümlesidir. Zira bu toplumda analar büyüklere terbiyeli olmayı öğreterek büyüttüler bizi.
başbakan olmuşsun ama konuşmayı, kibarlığı, asaleti ve insanlığı öğrenmemişsin arkadaş sen. şimdi bu adamı haklı bulanlara soruyorum bi başbakan sokaktaki serseriler gibimi konuşmalı.(ha ama zaten bu adam bir serseri)
edit:bazı serseri severler bunu kınayıp eksilemişler. ee hayvanseverler de aynı şeyi yapıyor.
Bu ülkenin başbakanına bir kaç defa anamızı ağlattın diyip konuşmasına izin vermezsen alabileceğin doğal bir cevaptır. Çünkü o adam bizden biridir ve hepimiz bu cevabı verebiliriz. Dakılmamak lazım...
liseli gençliğin tayyip'i çok sevme sebebidir. artık okulda öğle arasında herkes birbirine bu espriyi yapıyor. ben de yine aradan çıkıp ananı da al gel dedim. tabi herkes yerde yine gül, öl, sıç, bok yarıl.
türkiye cumhuriyeti başbakanının türkiye cumhuriyeti vatandaşına söylediği talihsiz, terbiyesiz cümle.
enefle kınadım o an başbakanı.
anasını alıp nereye gidecek? sen başbakansın o vatandaşın sorununu çözmek için ordasın. haddini bil!