bir adam, hiç bir suçu yok iken sadece bir zamanlar eleştirdiği adam yaşadığı şehre geldiği için, hiç bir sebep te yok iken göz altına alındı. bunu savunabilen insanları anlayamıyorum. böyle bir durumun yaşanması, ne kadar içler acısı bir ülkede yaşadığımızı göz önüne seriyor. muhalif olmak suç işlemekle aynı kefeye konarak cezalandırılıyor. bir de utanmadan, bu adam özür dilemiş, diyen haysiyetten yoksun teba olmuşlar var. siz zihinsiz köleler, bu kadar büyük bir baskıya ancak secde ederek cevap veririsiniz. baş kaldırmayı, karşı koymayı bilmezsiniz. siz ancak sizin sahibiniz olanların parmak işareti ile saldırıya geçersiniz.
pavlovun köpekleri biçimine getirilmiş biz zavallı insanlar, düşünenlerin üzerine saldırmak için ağzımızın suyunu akıtarak padişah olarak gördüğümüz sahiplerimizin zilleri çalmasını bekliyoruz.
tayyip'in provakasyona karşı ne kadar sinirlendiğini gösteren sözdür. ayrıca o köylünün efendisi sanılan şahsa özür dileten sözdür.* başbakanın sözleri çıkışları hep tartışılıyor hep kötüleniyor, fakat nasıl oluyorsa hep çıkış yaptığı kişiler kendisinden özür diliyor. kim ayıp ediyor belli oluyor, başbakan mı karşısındaki kişi mi. bu da ilginç bir durumdur.
söze maruz kalan çifti emniyette göz altında tutuluyormuş. başbakan dan korumak için çiftçiyi. başbakan bir daha çiftçiye, köylüye saldırmasın, köylü rahatına baksın, yalandan davalar açılmasın güzelim köylüme çiftçime diye. aslında bütün ülkeyi tıkmak lazım emniyete sayın başbakandan korunmak için çünkü herkez her an anasınıda alıp kovulmak durumunda kalabilir. kimin ülkesinden kimi kovduğunu bilmeyenler tarafından.
bu gün bana yarın sana sözünü hatırlatırım. 3 yıl önce işi düştüğünde mersin e uğrayanlar yeniden işi düştüğünde başkalarına da yol verebilir. mersinliler yerinde olsam anasını da alıp gitmesini söylerdim mersinden, ülkeden, kıtadan, dünyadan...
